Hakan Urgancı

Erkeksen bunu oku!

Hişş, aloo...
Kime diyorum ben?
Seninle konuşuyorum birader... Evet evet, sana diyorum.
Aslanım, koçum benim. Analar ne koç yiğitler doğurdu da senin gibisini doğurmadı. Bıyık sende, göbek sende, kadın dövmek sende, ne varsa sende var, sende...
Biliyorum, senin mezhebin geniş değil. Kaldırmaz öyle laga lugayı. Kadın kısmı evinde oturur. Yılanın başını küçükten ezeceksin. Kedinin bacağını ilk günden ayıracaksın. Eksik etek bunlar. Elinin hamuruyla erkek işine karışanlar. Bunlara çok yüz verdin miydi, tepene çıkarlar. Daha ööle ilk günden yuları kaptırmayacaksın. Evin reisi kimdir, bilecek. O kadar !
Aferin sana. Erkekliğin kitabını yazmış adam. Kıskançsın, eski kafalısın, adamın dibisin.
Ama belki de sadece adam GİBİ'sin.
Erkeklikle ilgili bilinenler ne kadar doğru, ne kadar yanlış?
Öfke, çaresizlikten mi kaynaklanıyor yoksa erkeklikten mi?
Kadına şiddet, damarlarımızdaki asil kanda mı mevcut, yoksa kadına karşı korkumuzda mı?
Bilim, pandoranın kutusunu açıyor.
Geçenlerde okudum. Erkeklik hormonu testosteron salgısının miktarı sadece o kafandaki yeni hizmete açılmış havaalanından ölçülmüyor artık. Anne karnında maruz kalınan erkeklik hormonunu en kolay görebileceğin yer, elinmiş.
Sol elinin avuç içine sana dönük olarak çevirip bak bakalım bir, delikanlım...
Bakalım ne kadar delikanlısın?
Eğer yüzük parmağın işaret parmağından uzunsa, korkma, testen yırttın.
Testosteronu yüksek kişilerde yüzük parmağı her zaman işaret parmağından uzun oluyormuş.
Eğer bir kadının yüzük parmağı uzunsa, onda erkeksi özellikler biraz daha belirgin olurmuş.
Yani öyle işaret parmağını millete doğrultup 'Sen benim kim olduğumu biliyon mu üleaaan?' devri geçti artık. Erkeksen, yüzük parmağını göster ki erkek olduğunu anlayalım. Ya da sonsuza kadar sus!
(Not: Bu satırların yazarının uzun olan parmağını merak ediyorsanız, itiraf ediyorum, işaret parmağım daha uzun. Belki de toplumdaki çarpıklıkları görüp sizlere işaret edebileyim diye, kim bilir?)
Türk milletiiii çalışkandııır
Biliyorum, bu hafta siz bu yazıyı okurken bayram bitmiş olsa da tatil sürmekte ve dolayısıyla daha az gazete okunacak.
Bayramı seyranı pek severiz. Yılda en az yirmi gün bayram tatili yapamazsak yataklara düşeriz. Sağolsun gelmiş geçmiş hemen bütün iktidarlar da bunu bilip ona göre ayar çekerler bize ki ayarımız kaçmasın. Herşeyimiz eksik olsa da bayramımız hep tam olur bizim. Bu sebeple dini bayramları da milli bayramdan ziyade severiz. Nasıl öyle olmasın? Biri tek gün, öbürü üç gün.
Şimdi Türk otelciliğine dair bir tesbitte bulunmak istiyorum. Bizde yurt dışı tatil yaygınlaştı. Özellikle önceden alınan, ya da mil puanla kazanılan uçak biletleri çıktı çıkalı, herkes farkında ki çoğunlukla yurt dışı tatili - lüksüne kaçmazsanız- yurtiçi ile aynı paraya geliyor. E, millet de enayi mi? Soluğu dışarıda alıyor. Parası olmayana zaten fark eden bir şey yok. Köylü olan köyüne, memleketine dönerken, berikiler şehir içindeki çayıra çimene mangala koşuyor.
Bu tablo size bir şey anlatıyor olmalı. Türkiye'de otelciler para kazansın istiyorsanız bayram tatillerini uzatmayacaksınız. Üç gün psikolojik sınır oluşturur. Üç günü aşan tatillerde acentalarda yurt dışı turuna yer bulamazsınız. Üç hafta öncesinden dolar. Yani para dışarı, yurt dışına kaçsın istiyorsanız, tatilleri uzatmaya devam edin. Siz bayramı uzattıkça yabancı otelci bayram ediyor, bilesiniz...
Misal ben, normalde Çeşme'de olacakken şimdi bir gemide Yunan adalarına gitmekteyim. Bilemem anlatabildim mi? İyi bayramlar komşi...

Pek güldüm

Bazen gazetelerin web sitelerinde haberden çok haber yorumlarını okumayı seviyorum. Hem bakış açımı çeşitlendiriyor, hem de mmeleketin hali konusunda haberin içeriğinden daha çok bilgilenmemi sağlıyor. İşte bunlardan biri...
Yapımcılarının bizzat yalanladığı bir iddiaya göre, Muhteşem Yüzyıl dizisinin bir sonraki sezonunda Kanuni ölecek, tahta da Sarı Selim rolüyle Kıvanç Tatlıtuğ oturacakmış. Tabii Kuzey Güney gibi tutmuş bir diziyi apar topar bitirmeleri bir mucize olduğuna göre, bunu yalan haber olduğu ortada! Yalnız.. Habertürk'ün haber altı yorumlarında iki okuyucuya bakın:
- Sarı Selim Kıvanç olmaz çünkü gerçekte Sarı Selim kısa boylu biriydi.
- Ne varmış ki bunda? Ona bakarsan Kanuni de kahverengi gözlü göbekli bir adamdı. Halit Ergenç'ten Kanuni oluyorsa, bu mantıkla Kıvanç'tan Hürrem bile olur!
Hasstasıyız
Bir çöpçatan fenomeni haline gelen ve bir çok taklitçisini de oluşturan Esra Erol'u ben de beğeniyorum çünkü doğal buluyorum. Geçenlerde de 'hastayım' diyerek kanapeye yatarak canlı yayın sunmuş ve yine kendinden söz ettirmeyi başarmış. Şov işi bu, ahlak sınırları içinde olduğu sürece herşey mümkün. Asıl hasta olan Esra değil, bu formatları ciddiye alan ve hayatın ta kendisi zanneden biziz. İtirazı olan?
Ayşecik buzullarda
Bilimadamları dehşet içinde! Yıllardır küresel ısınma küresel ısınma diye dilinde tüy biten bilimadamları, her hafta köşesinde olay yaratan gazeteci Ayşe Arman'ın 'Gözlerimle gördüm. İki gözüm önüme aksın ki buzullar eriyor' demesi üzerine Türklerin olayın ciddiyetini anlayıp sürüler halinde yükseklere kaçmasına bilimsel bir açıklama getirmeye çalışıyor (!)

Vedat Hiçkok

Bizim Vedat Milor bir restoranda tadım yaparken, Alfred Hitchcock filmi izler gibi geriliyorum. Bir kez kendisini sessiz izledim. Hani ilk lokmasını aldığında ağzının ucuyla hafif hafif kemirirken gözleri sağa sola oynuyor ya, işte o anda soluksuz kalıyorum. Adam sanki az sonra dünyanın kaderine karar verecek!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.