• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Maymunu rahatlatmak HAKAN URGANCI

Maymunu rahatlatmak

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27 Şubat 2016, 16:56
Beynimizin çeşitli bölümleri var. Bunlardan ilki, alnımızda bulunan frontal lob. Burası, pek çok hayvanda bulunmayan, daha çok insana özgü bir bölüm. İnsan yetişkin olduğunda gelişimini tamamlayan bu bölüm insana mantıklı olmayı, bilgiyi doğru analiz etmeyi, duruma uyum sağlamayı, gerekirse yalan da söyleyebilmeyi sağlıyor. Bir nevi uygar insanın beyni yani. O yüzden delikanlı ve genç kızdan delice şeyler bekliyoruz ya! Frontal lob gelişimini tamamladıktan sonra artık sorumluluk başlıyor. İsterseniz o yüzden bu bölüme 'insanınız' diyelim. Bu terimler Prof. Steve Peters'in 'Şempanze Paradoksu' isimli beyni anlatan harika kitabından... Peters, insan ve hayvanda ortak olan ve tek amacı bizi hayatta tutmak olan Limbik Sistem'e de 'Maymununuz' diyor.

Beden dilinizi kontrol eden ve sizi her koşulda ve hatta bazen 'size rağmen' savunan, hızlı, mantıksız, tepkisel, hayvani yanınız, maymununuz.

Misal, bir kaza tehlikesi atlattığınızda tehdit olarak gördüğünüz birine arabadan çıkıp yaklaşırken eliniz ayağınız titriyor ve bağırmaya başlıyorsunuz ya... Hah, işte o anda limbik sisteminiz, yani maymununuz devrede. Gerekli mi? Kesinlikle! Ancak tabii ki normal bir maymun gerekli. Nasıl ki alarm sisteminiz aracınızı korumak için varsa ve bozuk bir alarm gece gece ötüp hem uykunuzu kaçırırır, hem de çevrenize sizi rezil ederse, işte maymun da böyle. Herhangi bir acil durumda sizden, yani insanınızdan (frontal lob) kat kat güçlü ve hızlı olan maymun, ilk tepki veren yan oluyor. Vücudunuza basıyor adrenalini, veriyor coşkuyu! Ya savaşmanız, ya da kaçabilmeniz için vücudunuzu hazırlıyor.

Olası bir kavga ihtimaline karşı önce maymun tepki veriyor. Eğer karşınızda sakin ve anlayışlı biri varsa, maymun yetkiyi insanınıza devrediyor. 'Abi benlik bir durum yok' diyor. Ancak o ana kadar ne yapılacağı kestirilemez. Adı üstünde, maymun bu! Sizi maymun edebilir.

Profesör Peters diyor ki; 'Maymununuzla asla mücadele etmeyin çünkü sizden güçlüdür ve mantıkla ikna edilemez. Önce maymuna egzersiz yaptırmalı, yani onu birazcık yormalısınız.' Ne zaman insanınız devreye girer, o zaman mantık kullanılabilir olur. Sakinleşmek için biraz zamana ihtiyacınız var.

Bakın bu durumu aynen ilişkinize, evliliğinize de uyarlayın.

Kocanız trafikte sinirlendi ve ortamı mı geriyor? Siz de üstüne gidip ona 'Haksız olduğunu' ya da 'Neden öyle davranmaması gerektiğini' anlatmaya çalışmayın. Bu onu daha da çılgına çevirecektir. Adamın /tabii kadının da önce zehirini atması gerek. Önce sakin olun ve ona hak veren küçük sözler sarf edin. Bırakın rahatlasın. Çünkü içindeki maymun bağırırken siz haklı da olsanız, sizi duyması mümkün olmayacaktır. Ardından, sakinleşince 'İnsanına' konuşun ve ona doğruyu gösterin. O zaman hem müteşekkir olacak, hem de zorlandığı bir zamanında yanında olduğunuz için size saygısı ve bağlılığı biraz daha artacaktır.

Unutmayın! Hepimiz kendi içimizde bir maymunla yaşıyoruz ve bu tüyoya hepimizin ihtiyacı var. Şimdi müsaade ederseniz muzumu yemek istiyorum.

GEREKİRSE BÖLÜNEREK ÇOĞAL

İngiltere'de bilim insanları, kadının omurgasından bir tür sperm oluşturmayı başarmışlar. Bu hücre, laboratuvar ortamında (çeşitli vitaminlerle falan) uygun ortamda geliştirilerek tekrar kadının rahmine enjekte edilecekmiş. (Tek kişilik tüp bebek, anlayacağınız.) Böylelikle artık 'erkeksiz doğum' mümkün olabilecekmiş. Bu yöntemin kusuru, bebeğin sadece kız olabilmesiymiş.

Bu durumu arkadaşlarımla paylaştığımda;

'Nihayet!' diyen kadın da oldu.

'Feminizmi diğer cinsi ortadan kaldırmak olarak anlamışız' diyen de...

'Cins cins şeyler yapmayın diyen de ...

Tamam peki, öyle olsun da...

Anlamadığım nokta şu; Pekiyi, normalde kadının yumurtası ve erkeğin spermi ile oluyor bu iş. İmece usulü yani. Şimdi ortada sadece kadının genleri var. Karışım yok, yani. Bu durumda... Karnında taşıdığın gerçekten senin bebeğin mi olacak, yoksa kendi klonun mu?

Kendini mi doğuracan bacı?

Git bölünerek çoğal da bilimi de uğraştırma terliksi bacı!





Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.