Hürol Dağdelen

Biri sizi partiye davet ederse!..

Biliyorum sorunlardan bunaldınız ama lütfen kafanızı kaldırıp, başınızı çevirin gerçeklere...
Dışarıda "vahşi" kaynıyor.
Size düşman, sırtınızdan para kazanmayı amaç edinen, hiçbir canı, kendinden kıymetli görmeyen, hayatları sömürmeyi iş edinen sefil yaratıklar onlar...
Görün ve uyanın.
Bu tipler ve yaptıkları vahşetle bir şekilde tanışan bilim adamları, doktorlar, bu şerefsizlerin tuzağına düşen bazı insanların öykülerini derleyip, internet üzerinden paylaşıyor milyonlarla...
"Lütfen çok dikkatli olun" uyarısıyla...
Biri bana da geldi ve öyküleri okuyunca, dehşet içinde kaldım. Sizlerle paylaşmak da yazarlık içgüdüm dışında, bir insanlık görevidir benim için...
****
Bir genç, cumartesi gecesi partiye katılıyor. Çok eğleniyor ve birkaç bira içiyor. Partide tanıştığı bir kız, ondan çok etkilenmiş görünüyor ve onu başka bir partiye davet ediyor. O da hemen kabul ediyor ve diğer partinin gerçekleştiği yerde birkaç bira daha içiyor ve daha sonra anlaşıldığı üzere birileri buna uyuşturucu veriyor. Genç, ertesi gün uyandığında içi buzla doldurulmuş bir küvette çırılçıplak olduğunu anlıyor. Hala içkinin etkisinde olduğunu hissediyor, etrafına bakıyor ve göğsünde rujla yazılmış bir kağıt olduğunu fark ediyor. Kağıtta şöyle yazıyor: "112'yi ara, yoksa öleceksin!"
***
Genç adam küvetin yakınında bir telefon görüyor ve hemen 112'yi arıyor. Ama nerede olduğunu, ne içtiğini, kimlerle olduğunu bilmediğini söylüyor. Bu tür ihbarlara karşı deneyimli olan operatör hemen ona küvetten çıkmasını ve bir aynanın karşısına geçmesini söylüyor. Genç, göğsünde hiçbir anormallik görmüyor ama operatör sırtına bakmasını söyleyince, sırtında 2 tane büyük yarık olduğunu fark ediyor.
Bunun üzerine operatör, onun tekrar buz dolu küvete dönmesini ve orada ambulansı beklemesini söylüyor. Hastanede yapılan incelemeden sonra, onun 2 Böbreğinin çalınmış olduğu anlaşılıyor. Çünkü herbir böbrek karaborsada 10.000 Dolar ediyor.
***
Daha sonra anlaşıldığına göre, 2. parti tamamen sahte, bu işe karışan insanların çok iyi tıbbi bilgileri var ve verilen uyuşturucu eğlence amacını içermiyor. Şu anda bu genç hastanede, onu yaşamda tutan bir alete bağlanmış durumda ve hala dokularına uygun bir böbrek bekliyor.
***
Bu yaşanmış bir öykü, daha bunun gibi niceleri var. İşte bir örneği daha, üstelik İstenbul'dae geçiyor:
Bir genç, Sultanahmet civarında bir çay bahçesinde oturuyormuş, garsona çay söylemiş. Bu arada yan masaya da iki adam oturmuş ve onlar da çay söylemişler. Çaylar gelmiş; çayı 2 adama uzatan garsona, adamlar 'yok' demişler, 'delikanlıya ver', daha önce geldi kendisi.'
Delikanlıyla 'yok, siz için' vs. gibisinden ufak şakalaşmalar olmuş. Çaylar yudumlanırken 2 adam yemekte oldukları bisküvilerden delikanlıya uzatıp 'buyurun, alın' demişler. Delikanlı da kıramamış ve birkaç tane alıp yemiş. Daha sonra otobüsüne binmek için oradan kalkmış.
***
Otobüse bineceği sırada uykusu gelmeye başlamış, etrafına baktığında çay bahçesindeki adamların kendisini izlediğini fark etmiş ve telaşa kapılmış. Çoğu kimsenin bildiği, Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden birinin de anlattığı bir 911 vakası aklına gelmiş... Hemen kendisini alması için arkadaşına telefon etmiş. Arkadaşı gelmiş ve hastaneye gitmişler. Doktorun sözleri, "Eğer eve gitmiş olsaydın bir daha uyanamazdın. Çünkü sana verilen uyku ilacı dozajı öldürücü düzeyde!"
***
Mafya profesyonellerle çalışıyor. Büyük şehirlerde aktif durumda çok böyle grup olduğu biliniyor. New Orleans, New York ve bir söylentiye göre İstanbul ve Ankara'da, son aylarda da İzmir'de faaliyet gösterdiği öne sürülüyor. Bu mafya çok iyi örgütlenmiş ve finanse edilmiş.
Bu yüzden sevgili dostlarım, birileri size bisküvi, kek, içecek uzatırsa, hemen "bedava buldum" diye atlamayın.
Yoksa, bu iki öyküde ve daha nicelerinde yaşananlar gibi, güme gidersiniz.
Çünkü bazı şerefsizler, ölü ya da canlı demeden insanları katledip paraya çevirmeye bakıyorlar.
Böyle bir dünyada yaşıyoruz işte, ne yazık!
Her ülkenin yasal boşluklarından yararlanıp, kendi cumhuriyetini kuran mafya ağı acımasızca büyüyor çünkü...
Onları tek bir güç durdurabilir, bilinçli bir toplum.
Çok güzel, keyifli bir sohbetti
Gazete ve dergilerde, en çok okunan köşeler, ilginç röportajlardır.
Kendine özgü çizgisi olan, okuyucuya yeni bir pencere açan, eni konu, insan yaşamından örnekler sunan özel bir çizgidir o...
Bu nedenle, sıradışı, özel yaşamı sorgulan, hatta didikleyen yazılar hep dikkat çekmiştir.
Şimdi bir de buna, özellikle gazetelerde, Helin Avşar'ın fazlaca abarttığı, konuğunu "sürkülase etme" çabası eklendi.
***
Bu işin yazılı basın boyutu... Peki ya görüntülü medya açısından durum ne derseniz, o uçuk kaçık, gazetecilikten nasibini almamış, kendisine magazin gazetecisi diyen züppelerin dışında iyi şöyler oluyor.
Görüntülü medya, yazılı basından bu konuda ileride, örneğin.
Bunun son örneğini bayram boyunca NTV'de yaşadım ve rahatlıkla diyebilirim ki, harika bir buluş...
İki ünlü ismi buluşturup, onların birbirlerini deşmesini izlemek, yeni bir bakış açısı röportajda...
Ve bu, televizyona daha çok yakışıyor.
***
Önceki akşam genç neslin oyuncu starı Cemal Hünal'la, çocukluğumuzun korkusuz savaşçısı Cüneyt Arkın bir araya gelmiş...
İnanın, ben, Okan Bayülgen'in yine aynı kanala yaptığı röportajların dışında, ilk kez, bir sohbetten büyük keyif aldım.
Cüneyt Arkın sordu Cemal Hünal yanıtladı. Sonra Cemal'e geldi sıra...
Tamamen doğaçlama, yani olduğu gibi...
Sadece sinema değil, özel meraklar, şöhret sarhoşluğu ve daha birçok konu başlığı, iki yıldızın masasında hayat buldu.
Yeniden şekillendi ortak bir "imza" oldu.
Eski ve yeni birbirini anladı, ortak görüşler üretti.
***
Magazincilik budur işte, ünlüleri bar kapılarında yakalayıp sarhoş görüntülerini yayınlamak değil...
Kişisel zaaflar haber değil, küçük düşürmedir.
Kimseye de yararı yoktur.
Topluma karşı sanatçıyı soğutur. Sanatı zaarf uğratır, kültüre darbe vurur.
SÖZÜN ÖZÜ
Söz yuva gibidir, mana kuş gibi; cisim ırmak gibidir ruh ise akıp giden su gibi.
Mevlana
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.