Giriş Tarihi: 31 Mayıs 2010, 17:06
Vahide Gördüm, Hakan Boyav, Ayçe Abana, Ayten Uncuoğlu, Erol Aksoy, Gürol Tonbul, Selçuk Dinçer...
O'nun öğrencileri...
Bugün oyunculuğu dört dörtlük olan, üzerlerine giydikleri kimliği izleyiciye yaşatan, mimikleri ve oyun gücüyle izleyen herkesi kendisine hayran bırakan sanatçıların mimarıdır o...
Geçen gün onlar yanındaydı, onur gününde...
***
Sadece bu isimler mi dediniz... Buyrun o zaman.
Zuhal Olcay, Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem, Hüseyin Avni Danyal, İbrahim Raci Öksüz, Yılmaz Tüzün, Bülent İnal, Şebnem Bozoklu, Özgür Ozan, İdil Fırat, Necmi Yapıcı, Kerem Kupacı, Sarp Apak ve daha niceleri...
Sahnede, ekran başında, sinemada, alkışlamaktan yorulmadığımız; kendinden emin tavırlarıyla izleyiciden takdir toplayan, mesleki anlamda ödül üstüne ödül kazanan, genç kuşaklara örnek olan bu sanatçıların hocaları kim dersiniz?
O da o...
***
Yalnızca oyuncu mu yetiştirdi sandınız?
Bugün, devlet opera ve balesinde, tiyatro sahnelerinde, o can acılı tasarımları gerçekleştiren, içlerinde birçok ödül kazanan Gülay Korkut, Tayfun Çebi, Funda Çebi, Murat Gülmez ve Efter Tunç gibi derya isimleri kim yetiştirdi dersiniz...
Evet bildiniz, yine o...
***
Birçok tanınmış gazeteci ve yazara, öğrencilik yıllarında sağlam temeller atan, toplumla doğrudan ilişkiler kurmasını sağlayan, empati yapmasında ısrarcı olan, yazılarını bugün keyifle okuduğunuz kimliklerin arkasında kim var dersiniz?
Yine o...
Yani Prof. Dr. Özdemir Nutku...
Hocaların hocası...
Bugüne değin 100'ü aşkın kitap yazan, birçoğu yabancı dillerde çevrilen, öğrencilere okutulan, sayısız ödüller kazanan bir insan ve sanat uzmanıdır Prof. Dr. Nutku...
Bugün sayısız sanatçının yetiştiği, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları'nı kuran ve biricik okulunu yetiştirdiği öğrencilerine devreden Özdemir Baba için, geçen cuma, Alsancak'ta Gazi Kadınlar Sokağı'nda, "Ustaya Saygı" töreni vardı.
***
Bugüne kadar çoktan yapılması gereken, ancak sanatçı bir ailenin çocuğu olan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan'ın girişimle hayata geçen bir vefa borcuydu ödenen...
Ben de konuktum bu özel güne...
Özenle yetiştirdiği ve bugün artık mesleklerinde birer dev olan öğrencileri arasında çok mutluydu Özdemir Hoca...
Sürekli onu izledim oturduğu o koltuktan...
Öğrencilerinin kendisi için söylediği her sözü mahçubiyetle karşılayan, yüzü kızaran, hata bulduğunda ise düzeltmekten çekinmeyen ama onlarla çok büyük gurur duyan bir sanat ustasıydı karşımda duran...
Bir öğrencisinin (Hakan Boyav) ısrarla söylediği gibi, "O hepimizi fabrikadan çıkmış gibi değil, her birimizi yatkın olduğumuz özelliklere göre farklı farklı donatacak birikimde bir hoca oldu"
Ve yine öğrencisi olan eşi Prof. Dr. Hülya Nutku'nun dediği gibi o, ev yaşantısını da çalışarak geçiren bir sanat adamı...
***
Prof. Nutku, 80 yaşında ama hala arı gibi çalışıyor; tek bir dileği var, çok sevdiği İzmir'e bir şehir tiyatrosu kazandırmak...
Eminim, o da olacak. Çünkü ok yaydan çıktı artık...
Son söz:
Sanatçı kişilikleriyle bizlere örnek olan, topluma ışık yayan, karamsarlığı unutturan, tiyatroyu, baleyi sevdiren bu sanat adamlarını bizlere armağan ettiğin için sana binlerce teşekkür Özdemir Hoca...
Ellerinden öperim.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar köprü kuracakları yerde duvar ördükleri için yalnız kalırlar.
Newton
O da aynı dertten muzdarip!
Her erkeğin sıkıştığına sığındığı bir şikayeti, oyuncu Emre Karayel de bir röportaj sırasında patlatıvermiş:
"Kadınları çözecek erkek ölüme çare bulur."
***
Biliyorsunuz sempatik oyuncu Karayel, Digitürk'te ekrana gelen "Bir Kadın Bir Erkek" dizisinin oyuncusu... Kadın-erkek ilişkilerinin hicvedildiği dizide Demet Evgar'la, birbirleriyle sürekli didişen kadın ve erkeği oynuyorlar.
Başarılı bir örnek... İşte o dizideki Emre diyor ki:
"Kadınları anlamakta zorluk çekiyorum."
***
Oysa Emre Karayel ve tüm erkeklerin bilmesi gereken bir gerçek var. Sorun kadında değil, gerçekten bizde...
Çünkü biz erkek milleti, empati yapmayı bilmiyoruz. Yani karşımızdaki kadının yerine kendimizi koymuyoruz.
Çünkü bu tür bir davranış, bize göre "yumuşaklık" ve taviz vermekle eşdeğer.
İşte tek sorun bu.
Emre de bunun farkında, hatta dizisinde de rolü bir merkezde... Ama erkek bencilliğiyle yüzleşince, yine ağzından o laf çıkıyor:
"Kadınları çözecek erkek ölüme çare bulur."
***
Aslında...
İnsan ilişkilerinde temel nokta, empati kurmaktır. Bunun da kadını erkeği yoktur.
İlk adımı erkek atarsa, karşı atak kadından da gelecektir; hiç kuşkunuz olmasın.
Önce erkeğine güvenmesi gerek...
Mutlu evliliklerin sırrı bu mu yoksa!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.