Kan vermek bir insanlık borcu
Kuşkusuz, vicdan sahibi olan her insan aynı tepkiyi verecektir. Çünkü bu dayanışmanın, insan sevgisinin bir sonucudur.
Eğer araç kullanıyorsam, yol açmaya çalışırım, kuşkusuz her sürücü gibi; zira toplumsal bilinç olarak, tek örnek hareket noktamız da budur aslında...
Herkes ambulansa yol verir, şükür bu hassasiyetimiz var.
Ancak, iş kan vermeye, can vermeye gelince, sanırım bu konuda ihmalkarız. Organ bağışında gelişin toplumsal bilincimiz, kan verme noktasında hala açık veriyor; yetersiziz.
Türk Kızılayı Ege Bölgesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök'ün isyanı da bu; "Kan stoğumuz azalıyor. Yakında büyük bir sıkıntı bizi bekliyor" sözleriyle...
Gazetemiz Yeni Asır, bir süredir Egelileri, kan bağışı konusunda uyardı, hatta Konak ve Karşıyaka'da ortaya çıkan sıkıntıyı gidermek adına çözüm üretti.
Ve sonuçta iş tatlıya bağlandı.
***
Önceki gün, Kemeraltı'nın girişinde konuşlanan Türk Kızılayı aracının önünde toplandık Yeni Asır çalışanları olarak...
Amacımız kan vermekti.
Yıllardır kan vermeyi istesem de, bunu bir türlü gerçekleştiremedim.
İki nedenden; ilki hastaneye gittiğimde bile en büyük yaşadığım sorun olan damarımın bulunamaması... Dar bir damar yapısına sahip olmam...
İkincisi iğne korkusu...
O gün ikisini de aştım, paşa paşa kan verdim. Hem de hiçbir sorun yaşamadan... En yakın zamanda yine kan vermeye gideceğim, hem de koşa koşa...
Çünkü biliyorum ki kan vermekle; hem her ambulans sirenini duyduğumda "Acaba ben bu insan için ne yapabilirim" sorusuna yanıt bulacağım hem de kalp krizi ya da kolestrol gibi birçok sağlık sorunumu engellemiş olacağım.
Kan vermek bir insanlık borcu... Bir gün bizim de kana ihtiyaç duymayacağımızı kim garanti edebilir ki...
Sadece toplum... Kan vermek için çaba gösterir ve bu ortak bilinçle hereket edersek, gün gelip de kapı kapı kan aramak zorunda kalmayız bence...
Sözün özü, nasıl ambilins sireni duyduumuzda aracımızı yana çekmeye çalışıyorsak, kan vermede de ortak bilinç...
GÜNÜN SÖZÜ
Bir mutluluk kapısı kapandığında diğeri açılır. Ancak biz kapanan kapıya o kadar uzun bakarız ki, bizim için açılmış bulunan yeni kapıyı görmeyiz.
Helen Keller
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.