Rotary'lerden barışa davet
Birçok iyi bestesi var dünyada liste başı olan ama en çok "Silk Road"... Türkiye'de çok sevilen bir belgesele de can veren bir dünya zirvesidir Silk Road...
O parçada her şey var dinlediğinizde, öncelikle de barış özlemi... Hayatta barış, doğada barış, insanda barış, yüreklerde barış ve dünyada barış...
Tıpkı ulu önderimiz Atatürk'ün, 90 yıl önce geleceği görüp de söylediği "Yurtta sulh cihalda sulh" dileği gibidir bu şarkı...
İşte bu eseri dinlediğim her an, barışı yüreğimde çizerim ben.. Barış dolu bir dünyayı özlerim.
***
"Dünya hoşgörü, anlayış ve barış" haftası kapsamında, İzmir Rotary kulüpleri de, Türkiye'nin iki ünlü yazarı ve üç semavi dinin temsilcilerinin konuk olduğu bir panel gerçekleştirdi önceki akşam Swissotel Büyük Efes'te...
Bence iyi iş yaptılar.
Moderatörlüğünü Yılmaz Karakoyunlu'nun yaptığı panelde Sunay Akın, Prof. Dr. Beyza Bilgin, yazar Canan Tan, Türkiye Musevi Cemaatini temsilen Rav İsak Alaluf ve Protestan Kiliseler Derneği eski Başkanı ve İsevi Topluluklar Derneği Başkanı Zekai Tanyar katıldı ve çok renkli geçti.
Konusu barış olan, hoşgörü olan bir ortam benim her zaman ilgimi çekmiş, yeni fikirler edinmek ruhumu dinlendirmiştir.
O gece de öyle oldu; küçük aksaklıkların dışında, Yılmaz Karakoyunlu'nun ustaca yönetimi ve fikir özgürlüğünün, konuklardan yabancı din adamının "Barış için Türkler, Ermeniler'den özür dilemeli" sözünü sakınmadan söyleyeceği ölçüde sınırsız olduğu panel, aslında, insana çok şey katan bilgileri, öyküleri ve görüşleri yansıtıyordu konuklara...
***
Edebi kimliğiyle Türkçeyi çok iyi kullanan ve bu ustalığıyla koca salonu bir anda etkisi altına alan Yılmaz Karakoyunlu'yu dinleyince, insana saygının ne denli önemli bir hizmet barışı olduğunu görüyorsunuz.
Sunay Akın'ın, olayları ve insanları tarihin süzgecinden geçirirken, hele Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u aldığında onun Ayasofya'ya hayranlığını anlatırken, bir barış bilincine tanık oluyorsunuz.
Yıllarca Yeni Asır'da yazarlık yapmış, en çağdaş kadın din alimi Prof. Dr. Beyza Bilgin'in anlatımıyla İslamiyetin barış mesajlarına ve diğer dinlere barışçı yaklaşımına hayranlık duyuyorsunuz.
Genç neslin iddialı yazarlarından Canan Tan'ın verdiği barış mesajlarına saygı duyuyor, edebiyatın güçlü bir barış savaşçısı olduğuna inanıyorsunuz.
Tüm konuklar salonda coşku içinde dinlendi, sözleri sık sık alkışlarla kesildi. Ta ki din adamının o sözünü söyleyene kadar, işte o zaman salon boşalmaya başladı.
Bu da bizlere şunu gösteriyor, evet herkes barış istiyor, barış içinde hizmet etmek, barışla yaşamak istiyor ama bir şartla, karşılıklı olursa...
***
Rotary kulüpleri 108 yıl önce insanlığa hizmet etme amacıyla kurulmuş... Dünyanın her köşesinde toplumsal barışın korunmasında etkin rol oynadıkları aşikar... Üyeleri de insanlığa hizmet yemini ediyor.
Hizmetin bir yönü de, fikir özgürlüğüne katkı yapmak, insanlığın barış sürecine yol açmaktır.
Önceki gece de benim yaşadığım buydu, konuklardan çoğunun da kadın olması, gecenin artı değeriydi.
Çünkü tecrübelerim, dünyanın barış içinde kalmasında kadınların büyük rolü olduğunu gösteriyor. İşte bu toplumsal bilinç, onca insanının 1,5 saat boyunca çıt çıkmadan dinleyici olmasını, bilgi dağarcığına yeni değerler katmasını sağladı.
Bu da, hizmet barışını simgeleyen Rotary bilincinin bir zaferidir bence...
GÜNÜN SÖZÜ
Yalnızca kültürlü insanlar öğrenmeyi sever, cahiller ders vermeyi tercih eder.
Edouard Le Berquier
Fuar'ın geleceği parlak
İzmir bir fuar kenti, yıllardır kimliği bu... Çocukluğumun en büyük zevki olan, kapılarının açıldığı günü iple çektiğim fuar gezilerinden biliyorum bu özelliğini...
Dünya İzmir'e akardı, üstelik her yeni buluş, önce İzmir'den kanatlanırdı dünyaya... İzmir fuarda bir dünya markasıydı.
Hoş son yıllarda, hadi gazino-müzik kısmı olmasa da, dünya fuarı konseptinde bir canlılık, bir önderlik var; gelin-damat, mermer ve mobilya fuarları ilgi çekici, dünyayı yeniden İzmir'e çekmeye başladı. Ancak onda da kimi zaman sıkıntılar var; karşılama, kent merkezine ulaştırma gibi...
İşte onun için Gaziemir'de, İzmir Adnan Menderes Havalimanı yakınlarına kurulması planlanan yeni fuar alanını çok önemsiyorum ve tarihi bir adım olarak nitelendiriyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun büyük önem verdiği ve cumartesi günü temeli atılan proje, İzmir'in geleceği olacak.
Ben inanıyorum ki, yine dünya İzmir'e akacak. Hem de bu kez İzmir'in en çarpıcı, en tutarlı gelişen bölgesinden, Gaziemir'den...
Balkonlar böyle süslense...
İzmirli için oturduğu evde balkon olmalı, bu olmazsa olmaz bir yaşam biçimi...
Peki ama, yaşadığımız, soluk aldığımız, yemek yediğimiz, keyif yaptığımız balkonlara, yeterli önemi veriyor ona can katıyor muyuz?
Cevabım hayır...
Ya balkonları panjurla kapatıyor ya da evin deposu olarak kullanıyoruz. Resmen görüntü kirliliği, bir anlamda kent cinayeti...
Oysa bazı balkonlar görüyorum çiçek bahçesi gibi, bakımlı, çekici... İnsanın içini ısıtıyor, yaşama sevinci veriyor.
Bu balkon düzenlemesini de, önceki Karşıyaka Metro İstasyonu civarında fark ettim. Alt ve üst katı panjurla kapalı, hiçbir hayat belirtisi yok.
Ancak biri var ki çiçek figürleriyle bezenmiş, belli ki el emeği göz nuru var. Bir de çevresinde martı desenleri...
İnanın içim açıldı, büyük keyif aldım bakarken...
Bu evin sahibi, hem yaşamasını biliyor hem de çevresindeki her şeye saygı duyuyor olmalı...
Bu emek, bu düşüncenin ürünü.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.