Türkiye'de hemen her zaman her yerde herkes bir yaşadığı yerde bir yılan olmasından rahatsız olur ve çoğunlukla da bu yılan hızla öldürülür. Zehirli mi değil mi diye öldükten sonra değerlendirilir. Bir yılan öldürülürken hiç düşünülmez ki o da doğada yerini bulmuş bir canlıdır ve insanla hiç bir alıp veremediği düşmanlığı ya da av- avcı ilişkisi yoktur. Yaşadığım alanlarda zehirsiz yılanların olmasından kertenkele, süleymancık ve kurbağaların yaşamasından mutlu olurum. Neden mi? Öncelikle çevremdeki habitata zarar vermediğimi hissederim ve demek bahçem sağlıklı ve bu hayvanların yaşam alanı olmaya devam ediyor derim. Bir yılan bizim için ancak zehirli bir türse tehlike arz edebilir bunu unutmamalıyız. Peki zehirli zehirsiz türleri nasıl ayıracağız. Merak edenler www.mavisehirvet.com adresinden bilgi edinebilirler.
Çiçeklerden uzak dur!
Köpeğimizde veya kedimizde gördüğümüz en ufak bir bitki kemirme eğiliminde ilk önlem olarak mümkünse o saksıyı başka bir odaya almalıyız. Eğer petimiz bitkilere olan ilgisini azaltmadıysa, toprakları da kazıp hatta yemeye kalkıyorsa o zaman veteriner hekiminize danışıp köpek ve kedi için kaçırıcı etkili kokusu olan bazı ilaçları saksıların üzerine sprey veya jel olarak sıkabilirsiniz.
Kuşunuzu hava aldırırken yalnız bırakmayın
Kuşların güneş ışınları ile arada cam olmadan temas etmesi çok yararlıdır. Ama yaz aylarında gölgede de güneşten yararlanabildiğini unutmayın. Asla kuşunuzu balkonda yalnız bırakıp gitmeyin. Güneşin hareketi ile bir süre sonra kuşunuzun kafesi direk güneş ışığı altında kalabilir ve güneş çarpmasından kuşunuzu kaybedebilirsiniz. Havalandırma sırasında kafesin yarısını bir örtü ile de örtebilirsiniz. Ama en iyisi kuşunuzu havalandırmaya çıkardığınızda siz de onunla birlikte kalın.