Folkart Akademi birinci eğitim sezonunu 615 mezun ile 11 Haziran 2017'de kapattı. Biz de kızım Duru ile sertifika törenindeydik.
Yüzlerce genç ve çocuk sertifika töreninde harika anlar yaşadı.
Ailelerin de katıldığı tören Folkart Akademi'nin de olduğu kulelerin restoranlarının bulunduğu alanda gerçekleşti. Gençlerin coşkusu, çocukların neşesi, ailelerin ise mutluluğu inanın görülmeye değerdi. Palyaçolar, yüz boyama, dans etkinlikleri, uçan balonlar ve şen kahkahalarla adeta karnaval coşkusunun yaşandığı törenin sonunda tabi ki istenmeyen bir ayrılık burukluğu yaşandı.
Çocukların, gençlerin ve ailelerin birbiriyle güzel dostluklar kurmasına da vesile olan Folkart Akademi'nin sanat çalışmalarının başlayacağını duyduğum anda İzmir için yeni bir umut olacağını düşünmüştüm. Biliyorsunuz film sektörünün kalbi İstanbul'da atıyor.
Fakat Folkart Akademi'nin verdiği bu başlangıç galiba Türkiye'de İstanbul'a alternatif bir kalp daha yaratacak.
BİR SANAT ŞEHRİ
Akademide eğitim veren önemli üstatlar ile tek tek görüşme fırsatı buldum. Özellikle Bora Severcan'ın söyledikleri düşündüklerimle paraleldi. Bora Severcan biliyorsunuz aynı zamanda başarılı bir yönetmen.
Konuşurken Amerika örneğini verdi ve "İzmir neden bir Broadway olmasın?" diyor. Ben de bu söze katılıyorum. İzmir yepyeni bir sanat şehrine dönüşebilir.
Adını sanat ile bütünleştirebilir.
Ege bölgesi ve İzmir sanata son derece açık ve istekli. Maalesef imkânlar İstanbul'daki gibi geniş değil. İzmir yetiştirdiği her değeri İstanbul'a yolcu etmek zorunda kalıyor. Evet, İstanbul'da da bu yetenekli gençler fark edilip hızla yükseliyor ancak Türkiye'nin artık farklı şehirlerinde de gençler bu imkânları yakalayabilmeli.
Kendilerini gösterebilmeli. Şu an belki bu söylediğim bir hayalden ibaret gibi görülüyor olabilir.
Ancak İzmir bu anlamda yeni bir misyon yüklenebilir.
Bu eğitimler açıkça gösterdi ki İzmir'de böyle bir potansiyel var.
Sadece yatırım ve destek gerek.
Bu anlamda Mesut Sancak'ın sanata ve Folkart Akademi'ye verdiği desteği konuştuğum her usta eğitimci üstüne basa basa belirtti. Mesut Sancak bu eğitimler konusunda oldukça hassas ve cömert davranmış. Her iş adamı, her kurum, her büyük işletme keşke onun kadar sanat destek verse sanatın Türkiye'de geleceği nokta bambaşka olur diyorlar.
Konuştuğum her usta eğitmen ve veli defalarca Mesut Sancak'a teşekkür etti. Sancak'ın attığı bu adımın diğer iş adamlarına ve büyük şirketlere örnek olmasını dilediler. Hepimiz bunu temenni ediyoruz.
SANAT MEŞALESİ
İleride akademinin verdiği eğitimleri almış çocuklardan pek çoğunun ismini ekranlarda, tiyatro sahnelerinde duyacağız. Akademi Türkiye'de yeni yeni yüzler, isimler ve sanatçılar yetişmesine vesile olacak. Folkart Akademi bu eğitimlerle sadece sanatçı değil artık izlediği bir filmde, bir tiyatro eserinde nelere dikkat etmesini bilen bilinçli seyirciler de kazandırıyor. Bu eğitimlerle kazandırmaya da devam edecek.
Sanat adına bu da çok önemli bir adım. Bilinçli seyirci, doğal olarak kaliteli sanat eserleri üretilmesine ve kaliteli sanat eserlerinin talep görmesine de vesile olacak.
Başta bu muhteşem sanatsal girişime destek veren ve gerçekleşmesinde öncü olan Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak olmak üzere Folkart Akademi'nin değerli eğitmenleri Volkan Severcan, Bora Severcan, Oktay Keresteci, Murat Kodallı, İbrahim Raci Öksüz, Yeşim Alıç, Banu Gökçül, Gürol Tonbul, Kerem Atabeyoğlu, Hülya Savaş, Ziya Kürküt, İbrahim Raci Öksüz, İbrahim Sarıtaş, Almıla Uluer Atabeyoğlu, Meltem Yorulmaz, Şule Demirezen, Candan Tuna, Sim Tolga, Yüksel Aymaz' a teşekkür ediyoruz.
Dileriz Folkart Akademi'nin yaktığı bu sanat meşalesi hiç sönmez ve İzmir için yepyeni bir ışık olur. Sevgiyle ve sanatla kalın.
