1-0'ı vardı... 2-0'ı vardı... 3-0'ı, 4-0'ı vardı. Hatta 6-0'ı da vardı da 5-0'ı yoktu. Önceki gün Niğde Belediyespor galibiyeti ile o da oldu. Bu sezon Karşıyaka her türlü farklı skorla kazanıyor. Bu da geçmiş sezonlara ilişkin çarpıcı bir gerçeği de görmemizi sağlıyor.
Misal son 10 sezon üzerinden gidelim. Hatta önce 29. haftalar üzerinden meseleyi değerlendirelim.
Kaf-Kaf'ın 2007-2008 sezonunda 29 haftalar sonunda 35 golü vardı, 2008-2009'da bu rakam düştü. 29 haftada 28 gol attılar ki neredeyse haftada bir gol ediyor. 2009-2010'da 37 gol buldular. Fakat bir sezon sonra hem 29. haftalar hem de tüm sezon göz önüne alındığında en düşük gol sayısına ulaştılar.
29. hafta itibariyle 24, tüm haftalar itibariyle 26 gol. Bir sonraki sezon 2008-2009'daki gibi 28 gol, 2012-2013'te de 29'da 30 attılar.
En parlak süreçleri 2013-2014 ve 2014-2015'teydi. 2013-2014'te 29'da 38, 2014-2015'te 29'da 45. Ve çok kötü biten geçen sezon da 29'da 27.
Yenilen goller farklı
Gelelim bu sezona. Rakam 2014-2015'teki ile aynı. Yani 45. Ancak yenilen gollerde büyük fark var. O sezon aynı süreçte 43 gol yiyen KSK, genel toplamda da 57 golle en çok gol yiyen takımlar arasında 4. sırada yer aldı. Karşıyaka şimdilerde ise 29 gol yedi. Evet mücadele farklı liglerde yaşanıyor ancak istatiksel açıdan yeşil-kırmızılıların son yıllardaki en etkili gol grafiğine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Bırakın 29. haftaları şimdiden son 10 sezon içindeki toplam gol adetleri baz alındığında 6 sezonu geride bıraktılar. Karşıyaka'nın bu sezon kazandığı maçlara yönelik ilginç bir istatistiği daha var. Toplamda 14 galibiyet alan yeşil-kırmızılılar bu galibiyetleri elde ederken 35 gol kaydettiler ve yedikleri gole dikkat. Sadece ve sadece 5. Yani eze eze yenme tabirini rakamlarla da ispatladılar.
İzmirliler şahlandı
Karşıyaka'dan bahsetmişken Menemen Belediyespor ile Altay'ı görmezden gelmek olmaz.
Altay 57 golle tüm liglerdeki en golcü takım durumunda. Menemen ise Sakaryaspor ile birlikte 55 golle ikinci. Yani İzmirliler bu sezon gol konusunda hiç sıkıntı yaşamadılar. Asıl önemli olan bu gollerin puan tablosunda karşılık bulmasında. Ne demişti Bülent Ortaçgil... "Aynı anda aynı sessiz geceye doğru/İçim sıkılıyor demişizdir/ Aynı sabaha uyanırken, kim bilir aynı düşü görmüşüzdür/ Olamaz mı? olabilir." Evet niye olmasın. İzlediğimiz şu heyecanda belki filmlerin hepsi mutlu sonla bitebilir. İyi haftalar.