Hafta içi "17 Mayıs G.Saray Bayramı" etkinliklerindeki efsanelerin maçında 80'lerin sonuna damgasını vurmuş Cevad Prekazi kazanılan frikikte topun başına geçince sanırım izleyen herkes "Acaba yine o füzelerinden birini kaleye gönderir mi?" diye düşünmüştür. Ve peşi sıra Monaco maçı anımsanmıştır. Ama olmadı. Bu sene 60 yaşına basan Cevad, topu tabiri caizse dağlara taşlara gönderdi.
Yaşı itibariyle kimse yadırgamadı elbet.
Dünkü maçın 9. dakikasında Sabri'nin şuta benzemeyen vuruşunu da kimse yadırgamamıştır herhalde. Fakat ondaki durum tamamen farklı. Sabri bunu hep yapıyor.
İyi vuramadığı gibi hemen hemen her maç böylesi denemelerde bulunuyor. Bunu niye yapıyor, hadi pozisyon gereği denk geldi diyelim, niye böylesine kötü yapıyor anlamak güç. Sezon başında çeşitli kereler Tolga Ciğerci'nin de bu tip denemeleri oldu Hatta dün de sonlara doğru böyle bir başarısız deneme ile kendisini hatırlattı.
Kilidi açan anahtar
Şut deyip geçmeyin G.Saray'ın şu oyun şablonunun can damarı aslında. Tıkandığı, çözüm bulamadığı noktalarda kilidi açan anahtar. Dün de öyle oldu. Önce Sneijder sonra Sinan Gümüş etkili şutlarıyla tabelayı değiştirdi. İkisi de şık gollerdi. Yalnız tanıdığımız G.Saray için bu şutların yeterli gelmeyeceğinin farkındaydık. Osmanlıspor illaki bastıracak, illaki yan toplardan tehlike yaratacak ve illaki hızlı çıkarken G.Saray savunması telaşa kapılacaktı. Ve illaki Muslera öyle veya böyle sahne alacaktı. Özellikle maçın ikinci yarısında Osmanlıspor skora denge getirecek pozisyonlar bulsa da bu kez diğer maçlar gibi olmadı ve G.Saray benzer hatalara rağmen kalesinde gol görmedi. Artık lig bitti bitiyor. Kalan süreç gelecek sezonun tahlili ile geçecek. Bundan sonrasına sadece bu açıdan bakmalı.
Özellikle de defans hattı teraziye konup tartılmalı. Galatasaraylılara soruyorum. Gelecek sezon bu yılki savunma kurgusunda oynayan isimlerden kaç kişi kalmalı sizce?
Haklısınız, bence de...