Alanyaspor ligin en ilginç takımlarından biri. Dünkü maç öncesi puan durumuna yansıyan gol grafiği de bunun en net kanıtı. 25 atmış, 22 yemiş.
G.Saray'dan sonra F.Bahçe ile birlikte ligin en çok gol bulan ekibi yani. Ancak bu 25 golün 17'sine imza koyan üçlüden Love ve Fernandes sakatlığı nedeniyle yoktu. M'Billa da devam edemeyince tam da G.Saray'ın istediği bir takım çıktı ortaya. Geçen hafta Tudor'un mahareti sebebiyle ortaya çıkan 5-1'i terse çevirmek için bulunmaz fırsattı. Tudor bu kez maceraya girmeden Rodrigues ile başlayıp, tek forvete dönerek kanat bindirmelerini seçerek hücum etmeyi denedi. Tolga'nın yokluğunda da Yasin'e şans verdi. Yasin ilk yarıda golü attı ancak dağınıktı.
Biri devre arasında "O top senin değil. Arkadaşlarınla da oyna" demiş olmalı ki çevresindekilerin farkına vardı. Bununla birlikte topu ayağına aldığında paniklemese, biraz kontrollü çıkıp, etrafına bakıp ilerlese takıma daha çok faydası olacak.
GOMİS İLE OYNAMAK
Farkın büyük olmamasının ise türlü sebepleri var. Bir kere takım uzun süre Gomis'i unuttu. Hatırladıkları anlarda da isabetsiz pas yüzdesi tavan yaptı. Maçın 65. dakikasında tribünlerden alkış alan presi bu yüzden. "Madem top alamıyorum, pres yapıp ben kazanayım" dedi. Beklediği pas 78'de Rodrigues'den geldi ancak defanstan top çıkarttığı bir pozisyon sonrası bu net fırsatı değerlendirememesi yadırganmamalı.
Hücumda çoğalamayan, az kişiyle çok işi yapan görüntü sebebiyle skor her an tehlike arz etti. Son bölümde ise Alanyaspor skora denge getirmek için çıkıp savunma güvenliğini elden bırakınca hücum hattı geniş boşluklar buldu. Son 10 dakikada önce Rodrigues, sonra Gomis net kaçırdı. Bitime çok az kala ise rakibin direnci kırıldı ve Bafetimbi sahne aldı. Son söz, Belhanda için. Geldiğinden bu yana en olumlu işleri son 10 dakikada yaptı. Ancak bunun 80 dakikası daha var.