Tebdili mekan, tebdili hava!' diye bir terim vardır. Mekan ve hava değişimidir, türkçe karşılığı... 'Hava' işi askerlikte, gittiği coğrafyaya uyum sağlayamayanlar için kullanılır genellikle...
Fener'deyken, sağlı-sollu ataklarda fırtınalar estiren... Rakiplerini doksan dakika boyunca, elli rekat namaz kıldıran! Geçen yılın gol ve asist kralı Lens'den bahsediyorum.
Önemli... Çünkü; geldiğinden bu yana, yakaladığı forma şanslarını değerlendiremediği gibi, resmen bir maç izleyicisiydi dün, oyun alanında! Talisca, bir yılan kıvrımlarıyla rakiplerini eksilterek, kaleye şut atarken... Yine Talisca, sol kanattan topu Negredo ile buluşturması, golle sonuçlanırken...
Topal'ın pasını Soldado yarım volesi, Beşiktaş ağlarıyla buluşurken... Kırk beş artı da Şener, sağ çaprazdan topu, çerçevenin ortasına çakıp, takımını öne geçirirken...
Oyunun başından beri her şeye itiraz eden Alper Potuk efendi, ikinci sarıdan kırmızıyla, soyunma odasının yolunu tutup, takımını on kişi bırakırken... Saydım, bizim Lens'in adı, koca kırk beşte, iki taç bir şutla geçti(!) Anlatmak istediğim, Beşiktaş, on bire karşı, on kişi oynuyordu zaten(!)
Volkan şaşırttı
Lens'i soyunma odasında bırakıp, Q-7 ve Babel'le kanatları güçlendirme düşüncesi, en doğru karardı ama, 'Amman Allah'ım!', karşılıklı tekmelerin bini bi para(!) Ekici, Pepe'ye geçirip yere yıkarken, Quaresma Josef'e vurup, kırmızıyla oyun dışı kaldığı sahneler, çok korkuttu gözümü... Yaşanan bu olayda, Quaresma'nın gördüğü kırmızı, anasının ak sütü kadar helal... Yalnız Fırat Hoca, Mehmet Ekici'nin de alnı-çatısına çakmalıydı kartını ki, adalet sağlansın...
'Onar kişi kaldıktan sonra!' Kaleci Volkan, takımını 9 kişi bırakınca şaşırdım kaldım...
Taktik-tuktik bir yana, Olayı Çanakkkale Savaşı'na döndüren Beşiktaşlı'ların, Talisca ile skoru eşitlemeleri ne umrumda, ne umrumda(!) Deli paralar götürüp, tüm taraftarlar ve benim kimyamı bozan, o Alper, o Quarizma ve o Volkan'a, dün akşam için demem o ki; 'Şımarıksınız(!)