Zamanında, rahmetli Metin Türel'in altın tepside sunduğu teknik direktörlük diplomasını almadığıma, bin kere pişmanım!
Cidden... Çünkü; yerlisi yabancısı teknik adamların bir çoğu, bir an önce imzayı atıp, bakıyor alacağı paraya! Sonrasında da, 'o eksik, bu eksik!' gibilerinden, evelemede gevelemede!
Ha! Bir önceki yıl başarılı olmuş oyuncuları, kenarda tutarak veya sonradan oyuna alarak, şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyorlar ya, çıldırıyorum!
Neden böyle girdim konuya? Abdullah Avcı, geçen yılın yıldızı Ljajic'i oynatacak mı, oynatmayacak mıydı? Aptala döndürdü çünkü çocuğu! İlk devrenin sonu yaklaşırken, Allah'tan, en sonunda, en doğru tercihleriyle çıktı sahaya...
Dakika daha üç... Milosevic'in attığı golü, ofsayt gerekçesiyle iptal etti Fırat Aydınus... Kardeşim, futboldan fazla anlamam ama, daha öncesinde Elneny'e faul var, fa-ul! Hal böyle olunca, korku dağları sardı Beşiktaş'ta... Gol iptal edilmişti ama, iştahı iki kat kabarmıştı Konyaspor'un...
YAZIK OLDU KONYA'YA
Elneny, Atiba ile kolkola savunmanın içinde konuşlanınca... Caner, sol tarafta uzun bir müddet ortaya konan oyunu izlemeye koyulunca...
Ljajic, bu nedenlerden dolayı topla buluşturulmayınca...
Elbette Konyaspor'un, nefes aldırmamaya dayalı müthiş baskıları da, buna eklenince... Koca bir ilk yarı, mahallenin 'şamar oğlanına' döndü, kocaman Beşiktaş! Futbolculardan çok, Abdullah Avcı'nın korkularında mıydı acaba? Devre arası yardımcıların ikazıyla, farklı bir düşünceyle oyunun şekil ve şemasının değişeceğini bekliyorduk. Diaby ile N'Koudu değişikliğinin, çeşni katacağını bekliyorduk. En azından Abdullah Hoca, korkularından arınmış bir biçimde, saldırı emrini verebileceği, hayal ediyorduk. Çok yazık ki bu korkak düşünce, Konyaspor'un bir hatası yüzünden, Burak'la öne geçti. Mücahit ruhlu savaşçılar (Konyalılar), korkaklara yenildiler dün akşam! Çok yazık(!)