Bir takım düşünün ki maça birçok eksikle, hatta stopersiz ve tek santraforla çıkıp rakibini evire çevire yeniyor bırakın kendi taraftarını rakip takım taraftarları tarafından bile ayakta alkışlanıyor. İşte o takımın adı Göztepe.
Göz-Göz, dün Antalya'da sadece rakibini yenmekle kalmadı, takımdaşlığın, forma aşkının ne demek olduğunu da gösterdi.
Daha önce de söylediğim gibi Göztepe maça bir çok eksikle çıktı. Stoper Titi cezalı, Alpaslan ve Wallace Reis sakat. Atınç, Veli ve Hakan gönderilmiş... Yani bırakın kulübeyi sahada tek bir stoper yok. İlhan Palut mecburiyetten Leo ile Borges'i savunmaya çekip formül üretmiş. Orta sahada Poko henüz hazır değil. Yeni transfer Tripic de ona keza. Golcü Eren takımdan ayrılmış.
Göztepe'nin tek santraforu Jerome...
Yetmezmiş gibi sağ bek Gassama da hasta ve son çare Murat Paluli. Anlayacağınız çok zor şartlarda hem de deplasmanda Antalyaspor gibi kurtuluş için mücadele eden ve kenetlenmiş bir takımı yenmek gerçekten yürek işi bilek işi.
HALİL YİNE ŞOV YAPTI
Ben öncelikle Halil Akbunar'a bayıldım.
Ele avuca sığmayan genç oyuncu hem attığı golle, hem yaptığı asistle maça damga vurdu. Serdar da, Soner Aydoğdu da aynı.
Kritik anlarda ofansta öyle müthiş işler yaptılar ki... Beto maçın ikinci yarısındaki müthiş kurtarışlarıyla Antalya'nın cesaretini kırdı, Leo ve Borges mevkileri olmamalarına rağmen özveriyle oynadılar. Antalyaspor hücumlarını süpüren Castro yine maçın gizli kahramınıydı. Napoleoni ve Berkan yine dün çok çalıştı. Kısacası Göztepeliler kazanmayı çok istedi ve kazandı.
Bu hafta yeni stadımız Gürsel Aksel'deyiz...
Rakip Beşiktaş... Göztepe ve Türk futbolu için tarihi bir maç. Heyecan dorukta.
Hedef yeni statta ilk maç, ilk zafer. Daha önce de söylediğim gibi ben çok umutluyum.
Göztepe bu sezon çok büyük işler yapacak... Avrupa neden olmasın?