Evde pati izleri
Bir kedi sahiplendik....
Üç aylık daha... Açık gri tüyleri var. Bir de çok güzel gözleri...
Senelerce eve hayvan alınmasını istemedim.
Ne büyük hata yapmışım. Keşke kızım da büyürken evde bir can olsaymış. Oynayabileceği, sorumluluğunu alacağı, koşulsuz sevebileceği.... Geçmişi telafi fırsatımız olmasa da, oğlum bu konuda kızımdan daha şanslı... Sabah kalktığında soluğu Pati'nin yanında alıyor. Okuldan geldiğinde mamasını kontrol ediyor. Pati de onu çok seviyor tabi. Evde en sevdiği oda oğlumun odası. Her fırsatta soluğu onun yanında alıyor. Arkadaşı sanıyor galiba. Geçenlerde saçlarını yalayarak temizlemeye çalışıyordu.
Yan yana uzanarak televizyon falan da seyrediyorlar. Hatta Rüzgar ona kedi videoları açıyor. Görmeyin Pati'deki keyfi... Kanepeye dostu Rüzgar gibi uzanıp pür dikkat izliyor
HAYATIMIZA RENK KATTI
Bizdeki keyif de cabası tabi. Onun kendini insan sanan halleri... Hatta evin sahibi gibi görmesi... Delirmeleri... Eve yorgun argın geldiğinizde bile sizi en doğal hareketleri ile kahkahaya boğabiliyor. Enerji yüklüyor adeta.
Üstelik korktuğum koku vs. gibi sorunların hiçbiri de yok. Hoş, olsa da umurumda olmazdı sanırım. Öyle çok seviyorsunuz ki...
Kendimi tanıyamıyorum. Şu an utanarak söyleyebilirim ki, kedilere elimi dahi süremezdim.
Yaklaştığında irkilenlerdendim yani. Dün gece Pati'nin mutluluk gurultuları ile uyuduk ve özgürlük alanımın genişlediğini, hayattan biraz daha fazla keyif aldığımı hissettim. Çocuklarımı bunca sene mahrum bıraktığım için kendime de bir kere daha kızdım. Doğadan kopmak zorunda bırakılan çocuklarımız için en büyük iyilik bence bir hayvan dostunun olması.
Üstelik kendisi gibi kolu bacağı olan bir canlının haklarına da saygıyı öğrenecek. Haklara saygı toplumsallaşmanın en önemli öğelerinden kanımca. Evdeki dostuyla başlayan bu saygı, toplumdaki ilişkilerine de yansıyacak.
Sadece saygı değil elbette; sorumluluk, arkadaşlık, paylaşım, özveri de kazanımları arasında olacak... Günümüz çocuklarında şikayetçi olduğumuz benmerkezci yaklaşımı gidermenin en sevimli yöntemi belki de..
OKULDA HAYVAN SEVGİSİ
Çocuklar için sayısız faydalarından bahsetmemize rağmen vurgulamak isterim ki, eve kabul edeceğiniz hayvan, kendi kişiliği ile gelecektir ve duyguları olan bir canlıdır.
Sizi ailesi olarak kabul edecektir. Yani, çocuğum sıkıldı ya da sorumluluğu ağır gibi mazeretlerle sokağa atabilme gibi bir düşünce kabul edilemez. Bu tip bir yaklaşım, vicdani sorumluluğun yanı sıra, yukarıda bahsettiklerimizin tam tersi olumsuz etkiler de bırakacaktır çocuğunuzun üzerinde. Mesela hayvanları nesneleştirmeyi, sevginin önemsizliğini, sorumluluktan kaçmayı, vefasızlığı ve daha bir çoğunu öğretecektir bu yaklaşım evladınıza...
Çocukların ahlaki gelişiminde büyük katkısı olan hayvan dostluğunun, okullarda da işlenmesinin gerekliliğini tartışmasız hepimiz kabul ederiz. Son zamanlarda okullarda gördüğümüz kedi ya da köpek sahiplenme eğitimin en güzel sahnelerinden biri. Bu sahiplenmeler okullarda proje haline getirilip, bu sevginin yaygınlaşması için geliştirilebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.