Yarıyıl tatili ile birlikte, klasiktir biz anneleri bir telaş alır... Kimimiz tatil aktivitesi arama derdine düşeriz, kimimiz de özellikle daha büyük yaş grubunda çocuğu olanlar, hangi dersini pekiştirsek tasasındayızdır. Çok da uzun olmayan yarıyıl tatili göz açıp kapayıncaya kadar geçecek aslında... Şehir dışına tatile gitme imkanı olanlar da evde geçirenler de tatil sonunda aynı cümleyi söyleyecek:
Ne çabuk geçti... Biz eğitimciler, eğitimin her zaman ve mekanda devam ettiğine inanırız. Tatilde bile... Aman kokutmayayım, gençlerimiz ya da çocuklarımıza tatilde ders çalıştıralım, boş bırakmayalım düşüncesinde değilim... Hatta belli sınırlarda boş kalmanın onlar için gerekli olduğuna da inanan eğitimcilerdenim...
Özgür ve yaratıcı düşünceler hep bu boş anların ürünüdür kanımca... Anne babaların çocuklarının yaşamlarının gerekli gereksiz her alanında olmadığı ama her an yardıma da hazır bulunduğu, kişisel sınırlarına saygı gösterilen çocuklar eminim hep birkaç adım önde bulunacaklar... Onlar kendilerine daha çok güvenildiği için özgüvenli olacaklar... Bu çocuklar, küçüklükten itibaren sorun çözmeyi de öğrenecekler bu sayede...
Kendilerine güvendikleri gibi anne babalarına ve diğer insanlara da güvenip, üstüne bir de güven verecekler... Bunu da her ihtiyaç duyduklarında yanlarında olan ebeveynlerinden öğrenecekler... Ve saygı duyulup kendilerine armağan edilen boş zamanlarında hayal kurmayı da öğrendilerse, başarıları daha da ivmeli artacak...
TATİLDEN NERELERE
Ne diyorduk, çocuklarımızın, tatili bu soğuk havalarda nasıl geçireceklerinin telaşı içindeyiz... İsterseniz önce bu telaştan kurtulalım. Sonra da çocuklarımız adına plan yapmayı hatta sıkılmayı bırakalım...
Ama gerçekten bırakalım ki, çocuğumuza kendi planları için fırsat verelim.
Tabi bu aşamada o isterse rehberlikten de çekinmeden... Böylece ona senin fikirlerine saygı duyuyorum mesajını da verecek, onun kendi hayatını kontrol edebilme yeteneğini geliştirmesine katkıda bulunabileceğiz...
Yaşı kaç olursa olsun büyümenin hazzını yaşaması da cabası... Çocuklarımızın planlarına rehberlik ederken eğitimin çeşitli alan ve mekanları olduğunu da unutmayalım: Sosyal bilgiler kitaplardan öğrenilmiyor sadece mesela... Bu tatilde şehrin müzelerine gitmek ya da belli başlı yerleri bir turist gibi gezmek hem sizin hem de çocuğunuz için çok keyifli olabilir...
Geçen günlerde oğlumla Kemeraltı'nı gezişimiz, ikimiz için de çok güzel bir anı olarak kalacak... Boyozdan balığa kadar Kemeraltı lezzetlerini de tatması büyük bir keyif olmuştu onun için. Üstelik soğuk havaya rağmen... Ve geçen sene işledikleri yaşadığımız şehir konusu ile de ilişkilendirivermişti.
Kim bunun sadece bir gezi olduğunu söyleyebilir? En alasından eğitim...
Ya da ona programlama kurslarının eğlenceli versiyonlarını denetebilirsiniz bu tatilde...
Belki de bu sayede çocuğunuzun ilgi alanları yeni bir yön kazanacak..
AKRABA ZİYARETLERİ
Akrabalar var tabi bir de. Okul döneminde günlük yaşamın koşuşturmasından vakit ayıramadıklarımız... Onları ziyaret edin çocuğunuzla birlikte. Baştan reddetse bile, gittiğinde gördüğü sohbet ortamı mutlu edecek onu... İkna edin bu yüzden... Bir yemek workshopuna da katılabilirsiniz... Kız erkek hiç fark etmez, birlikte yaptığınız yemeğin bir kısmını eve getirip ailenin diğer üyelerine de sunabilirseniz değmeyin keyfinize... Üstelik hem sağlıklı beslenme hem de yemeğe verilen emek konusunda esaslı bir eğitim işte...
Öyleyse bu tatilde çocuklarımızı derse boğmadan, gezerek, sanatsal faaliyetlere katılarak, yeni atölyeler deneyerek ve bir süre çocukları kendi haline de bırakarak eğitime devam diyoruz...