• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Çocuk kalbi ARZU GÜNAYDIN

Çocuk kalbi

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Ağustos 2020, 19:04

Restoranda yemek yerken, çok tatlı bir kız çocuğu elindeki tespihlerle ve anahtarlıklarla yanımıza geldi. Hiç rahatsız etmeden ve kendinden emin tavırlarla ve muhtemelen kendisine öğretilen cümlelerle, okul harçlığı için satış yaptığını söyledi. Almak isteyip istemeyeceğimizi sordu... Çocuğa hayır diyebilmek neredeyse imkansızdı.
Ancak doğru mu yapıyorum, üç beş kuruş dahi olsa yaptığım alışveriş çocukların kullanılmasına sebep oluyor mu ya da bu çocuklar kullanılıyor mu soruları beyninizde dolaşırken, ver bakalım bir tane deyiveriyorsunuz..
Bir yandan da düşünüyorsunuz, şehrin çok da merkezinde olmayan bu alanda, çocuk ne kadar güvende?

HIÇ PARA ISTEMIYOR!
Üstelik bir de pandemi dönemindeyiz.
Maskesi de yok...
Küçücük parmakları ile paraya dokunuyor, alıyor, veriyor... Birçok kişi ile temasta olması da cabası...
Sosyal mesafeyi uygulayabilecek yaşta değil, zaten ona verilen iş de yakın teması zorunlu kılıyor... Bu ve benzeri endişeleriniz gittikçe artarken, bir yandan da sohbete başlıyorsunuz:
Okula gidiyor musun sorusuna, mutlulukla cevap veriyor. Okulunun adresini tarif ediyor. Çok da seviyormuş okulunu, söylemese de gözlerindeki ışıltıdan anlıyorsunuz... Okulun adını, sınıfını, öğretmenin ismini bir çırpıda söyleyiveriyor. Hatta, 3. sınıfa geçmiş olan bu tatlı kız, alışıldık olmayan bir biçimde okul idaresinden bahsediyor.
Bu okul çok iyi diyor, bizden hiç para istemiyorlar çünkü diye ekliyor.

ÖZVERILI IDARECILER
İşte o an, meslektaşımla gurur duyuyorum.
Okul müdürlüğü de yaptığım için, ne kadar zorlu bir iş olduğunu iyi bilirim... 3. sınıf çocuğunun kalbine girebilmiş, okul masraflarını çıkarmak için çalışan kızcağızın yükünü azaltabilmiş okul müdürünü merak ediyorum. Sonrasında özveri ile çalışan diğer idareci arkadaşlarımın varlığını düşünmekle umudum ve mutluluğum daha da artıyor...
Eve dönüşte, trafik ışıklarında durduğumuzda her gün bana selam veren ışığın kırmızıdan yeşile dönme sürecinde sohbet ettiğimiz çocuk el sallıyor bu sefer... Kendisine verdiğim değerin yüzüme yansıdığını umarak ben de gülümsüyorum ona... Biliyorum ki, en önemli ihtiyaçlarından biri görülmek, fark edilmek...

AILE EGITIMLERI
Okuldan para alınmasa da, küçücük çocukların sokaklarda tehlikeye atılmasına engel olamıyoruz maalesef...
Belki de, bu konuda aile eğitimlerine daha çok zaman ayırmamız gerekiyordur. Ve tabi denetimlere...
Özellikle de pandemi döneminde...
Bu çocuklar kullanılıyor mu, yoksa gerçekten ihtiyaçtan mı sokaktalar, bilemeyiz ama sebebi ne olursa olsun yavrucakların sevgiye, bir iki cümleyle de olsa ilgiye, hiçbirini yapamıyorsanız fark edilmeye, o da olmuyorsa en azından azarlanıp hor görülmemeye ihtiyaçları var...
Hayat, küçük iyiliklerin büyük yansımaları ile her gün mucizeler sunuyor aslında bize...
Görebildiğimiz, hissedebildiğimiz ve özümseyebildiğimiz sürece...
Mesela kötü geçen günün sonunda, köşedeki ışıklarda sevgiyle parlayan gözleri ile size koşan çocuğun abla bugün hasta mısın, cümlesinin tüm sıkıntılarınızı alıvermesi gibi...
Ya da, sizin merhabanızın, ondaki karşılığını hayretle görürken, asıl sizin kalbinizdeki ferahlamayı fark ettirmesi gibi...
Sevgiye hepimizin ihtiyacı yok mu?
İçtenlikle verilecek bir selamın, gülümsemenin, ya da bir şekilde kalplere dokunmanın her iki taraf için de değerini kim biçebilir?
Üstelik bedava iken...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.