Maradona gibi sevilmek
Sevmek mi değerlidir, sevilmek mi diye sormuşlar Fuzuli'ye...
Sevmek demiş, çünkü sevildiğinden emin olamazsın.
Hakkıyla sevebiliyorsanız tüm benliğinizle, beklentisiz ve hesapsız; ilk ödülünüz tüm dünyaya farklı bakmak olacaktır. Kendinizi daha çok sevmeye başlarsınız mesela... Bir annenin çocuğa olan sevgisinde ya da bir çiçeğe duyulan hayranlıktadır o duygu.
Karşılıksız. Sevmekle iç içedir aslında sevilmek... Çok seviyorsanız, zaten seviliyorsunuzdur. Sevginin büyüsü kendinizi de sevmenizi sağlar çünkü.
Güzel sevmenin ödülü olur yani. Yeter ki sevdiğinizden emin olun... Sevilmek de ayrı armağan tabi... Hayattan keyif aldıran, yaşama bağlayan... Hele de Maradona gibi sevildiyseniz...
MILYONLAR ÜZÜLDÜ
25 Kasım'da hayata veda eden Maradona'nın ölümü dünyanın her yerinden milyonlarca insanı üzdü.
Cenaze törenindeki görüntüler Maradona'nın ne kadar sevildiğini gösteriyordu. Milyonlar sevdi Maradona'yı Onu en çok sevenlerden biri ise hiç kuşkusuz babasıydı...
Oğlunu görebilmek için çalıştığı fabrikada uzun saatler mesai yapması;
Maradona'ya dair hayaller kurması ve o yoksul hayatlarının içinde bu düşler için gece gündüz çalışıp mali destek sağlaması hep ona duyduğu büyük sevgidendi. Ve annesi... Çocuklarını doyurabildiğinde mutluluğu yaşayan, bunun için hiç şikayet etmeden aç kalan fedakar kadın. Maradona'nın her fırsatta öpücüklere boğduğu anne..
SIRÇA KÖSKLERIN GERÇEGI
Sevildiğinden emin olma şansı verilen ender kişilerden olmalı Maradona. Mesela 1990 Dünya Kupası'nda ev sahibi İtalya ile Arjantin maçı bu sevginin en güzel örneklerindendir. Maç, Napoli şehrindeydi. O gün Napolililer İtalya'yı değil Arjantinli Maradona'nın ülkesini desteklemişlerdi.
Maradona'nın bu kadar sevilmesindeki etken, iyi ve kötü taraflarını yani hayatının tüm gerçekliklerini gizlememesi mi yoksa; büyük yoksulluklardan sonra erişilebilirliğini gösterdiği hayallerin gerçeğe dönüştüğü dünyasından mı bilinmez ama, insanoğlunun sırça köşklerde dahi hayatın gerçekliğinden kaçamayacağını gösteren kişilerdendir Maradona.
Dünyanın diğer ucunda olsa da, hayatın gerçeklikleri karşısındaki acizliğimizi hatırlatmasındandı belki de duyulan sevgi. Ve tabi aynı zamanda gücümüzü.
Ya da sevilme derdi olmadan sadece Maradona yani kendisi olmasındandı... Belki de sadece futbol becerisinden. Veya bir çok insana esin kaynağı olmasından...
Maradona gibi sevilmek çok fazla insana nasip olmayacak tabi ki. Zaten Fuzuli de söylememiş mi sevmek daha değerli diye... Özden gelen güçle sevdiğimizde sevilme isteğininin yıkıcılığından da kurtulacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.