Okul müdürü, birlikte çalıştığı öğretmen arkadaşlarından bahsetti geçenlerde. Özellikle birinden... Bizler de hayranlıkla ve büyük takdirle dinledik... Öğrencilerin öğretmenine olan sevgisini anlattı ilk olarak. Sonra, bu sevginin sınıfta yarattığı barış ortamını. Ardından öğrencilerin dayanışmasını... Öğrencilerin türlü yarışmalarda aldığı dereceleri.
Bitmedi, bu sınıftaki çocukların öz disiplinini, mutluluğunu, özgüvenini ve daha nicelerini... Hepsi de birbiriyle bağlantılıydı sonuçta. Öğrencilerin sevgisinden çok daha büyüğü öğretmenimizde olmalı diye düşündüm.
Verdiği sevgiyi alıyordu belli ki.
Sevgi hiç kuşkusuz en büyük dönüştürme gücüne sahip. Kişiyi, olayları, mekanları, yemeğin lezzetini, hayatı, hatta dünyayı... Sevgiyle yapılan işler de farkını çok net gösteriyor. Hele de öğretmenseniz.
'Öğretmenim' demek ayrı bir gurur kaynağıdır sevgiyle çalışan öğretmenler için. Ünvanlar, makamlar değişse de hep önce öğretmendir.
BILGI, DONANIM, SEVGI
Daha da uzmanlaşır seneler geçtikçe... Tecrübe heyecanını alıp götürmez... Çünkü bilir öğretmen, her öğrenciyle farklı deneyim yaşayacağını, yeni maceralara yelken açacağını.
Sınırsız sevgisiyle hareket eder, öğrencisinin değerini de istatistiklere, rakamlara bağlamaz. Çocuğa kendi değerini fark ettiren, yeteneklerini ilgi alanları doğrultusunda geliştirmek için motive edip yol gösterenin en uzman öğretmen olduğunu bilir, ama hepsinden önemlisi o uzmanlığın her öğrenciyle tekrar tekrar güncellendiğini ve kendini de güncellemesi gerektiğini hiç unutmaz... Bilgi ve donanımı kadar iletişim yetenekleri ile dokunabilir çünkü yavrularımıza ve tabi geleceğimize.
Her kademede yöneticilik kadrolarında çalışan öğretmenler de hep, önce öğretmendir. Bu yüzden insana bakışı ve yönetim anlayışı farklıdır eğitim yöneticisinin, farklı olmak zorundadır.
IHTIYAÇ VE ÇÖZÜM YOLU
Eğitime dair tüm unsurları yönetmek; fiziki koşullardan tutun da, donanıma, insan kaynaklarına, belirlenen eğitim felsefesine uygun çalışmaları organize etmeye kadar tüm faaliyetler, işin içerisinden gelen öğretmenler ile mümkündür çünkü. Öğretmenin de, öğrencinin de, okulların da ihtiyaçlarını ve çözüm yollarını en iyi onlar bilir, uygulama sonuçlarını yine en iyi onlar öngörebilir. Çünkü okulların içinden gelen, oradaki yaşamı bizzat tecrübe etmiş, bunun eğitimini almış, en önemlisi bu işi dert etmiş öğretmenlerdir en iyi eğitim yöneticileri...
Dert etmek demişken, devletini ve vatanını seven yöneticiler, gece gündüz demeden çoğu zaman kendi ailelerinden aldıkları zamanla işlerini sürdürmekte. Yazının başında bahsettiğimiz dünyayı dahi değiştiren sevgide söz konusu vatan aşkı ise, verilen zaman ve emeği sadece bir borç olarak gören ve gerçek özveri ile çalışan eğitimcilerimizin varlığının da şahidiyiz. Türlü zorluklara göğüs geren, devlet terbiyesi ile duruşunu bozmayan, işini en iyi şekilde yapmaya devam eden... Niye mi bunlardan bahsettik?
Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir sözünü hatırlatmak istedik...
Zayi edilecek bir tek fert dahi olmaması gerekirken, tecrübeleri ve emekleri ile hizmet etmiş/etmekte olan tüm öğretmen ve yöneticilerimize saygı ile...