Arzu Günaydın

Küçük çocuklar büyük bombalarla vuruldu

Yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda aklımda bir sürü konu vardı eğitimle ilgili..
Öğrenciye seçim sunmanın önemi, ebeveynlerin çocukta oluşturduğu baskı, teşvik etmedeki eksikliklerimiz, eğitimde motivasyon sağlayamama sorunu, başarısızlıktan korkup hiçbir şey yapmamayı tercih eden çocuklar vb...
Tüm bu konuların önemine istinaden uygulamalarımızla ebeveynler olarak çocukların hayallerini katlettiğimizi düşünüp, hayallerin katili olarak tanımlamak ağır kaçar mı derken, gelen gerçek katillerin haberiyle sarsıldım, tüm Türkiye gibi...
İsrail Filistinlilere güneye gidin deyip, gidenleri yolda vurmuştu. Enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışanlar da vurulmuştu.
Yetmemiş, yaralıları hastaneye yetiştirmeye çalışan ambulanslar vurulmuş...
Hastaneye yetişenler de kurtulamamış, hastaneler bombalanmıştı. Savaşta dahi dokunulmazlığı olan hastaneler...
KANIMIZ DONDU
Günlerdir içimizi parçalayan, bu kadar da olmaz dediğimiz görüntülere Salı akşamı eklenenler ile bir kere daha kanımız dondu.
Bir gün öncesinde annesini ameliyata kadar bırakmayan Filistinli koca yürekli küçük çocuğun görüntüleri gözümüzün önünden silinmemişken, ardı ardına gelen haberlerle defalarca sarsıldık. İnsan olmanın zorluğunu, sorumluluğunu, beraberindeki acizliği yüreklerimizin en derinlerinde hissettik.
Dudaklarımızda dualarımız, kalbimizde acımız ile çaresizliğe gömüldük. Utanca battık.
Meydanlarda protesto ederek kardeşlerimize destek olmaya çalıştık. Yaralarını sarmak, acılarını dindirmek için kıvrandık.
Yeterli mi, değil elbette..
Dünya hastane vuranın okul da vuracağını görmeli, durdurmalı...
BU BİR SOYKIRIM
Hastane, okul, ibadethane vurmanın savaş durumu değil terör eylemi olduğu bilinmeli.
Bu durum artık soykırımdır. Sivillere bomba, roket atılmaz...Sivil bölgeler hedef alınmaz.
Sivillleri kadın, erkek, çocuk demeden öldürmek en hafif tabiri ile devlet terörüdür.
O anaların gözyaşı, Çocukların feryadı boğacak susan herkesi...
Sessiz kalmak zulme ortak olmak çünkü...
Teselli aradığımız cümle dudaklarımızdan eksilmiyor: Üzülme, Allah bizimle beraberdir...
Ama gönül yine de üzülüyor... Hem üzülüyor hem korkuyor: Küçük çocuklar katliamları görmesinden, yaşamasından, 'Anne küçük çocukları küçük kurşunlarla vururlar değil mi? diye sormasından korkuyor...
Bu zulmü kabullenirsek, daha büyük zulümlerin sorumlusu biz olacağız hiç kuşkusuz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.