Geçtiğimiz haftanın son işlem günü olan cuma, yurtdışındaki olumlu havaya paralel olarak yükselişle başlayan ve gün içi en yüksek seviyesi olan 52 bin 337 puanı gören endeks, sonrasında 52 bin 100 civarına geriledi ve yatay bir seyre girdi. İkinci seansta, hafif bir gerileme sonrasında gelen alımlarla başlayarak yeniden 52 bin 300 puan seviyesini test eden endeksin bu denemesinde başarılı olamadığı gözlemlendi. Yurtdışı piyasaların olumsuza dönmesiyle birlikte, gelen kademeli satışlarla yeniden 51 bin 500 seviyesine gerileyip, bu seviyede yatay seyre giren endeks, günü 221 puanlık kayıpla 51 bin 665 puandan tamamladı. Avrupa tarafında henüz piyasaları memnun edecek bir açıklama yok. Rusya'nın IMF'ye vereceği 10 milyarlık kredi iyi bir haber, ama tutar çok da heyecan verici değil. Muhtemelen önümüzdeki günlerde çin'den de bu yönde ve daha yüklü tutarlarla bir adım gelebilir. Bunu takip etmek gerekiyor. Ayrıca kısa vadeli ve en büyük risk olarak banka not indirimleri ile başlayan sürecin yakın zamanda ülkelere kaymasını görüyoruz. Kredi derecelendirme kuruşlarından Euro Bölgesi ülkelerine yönelik not indirimleri yukarı yönlü pozisyon taşıyanların elinde zamanı belli olmayan saatli bomba niteliğinde diyebiliriz.
FAİZ FAZLA DEĞİŞMEDİ
Tahvil piyasası tüketici güveninde hafif bir düzelmeye işaret eden veri açıklamasına tepkisiz kaldı. İşlem hacmi düşük kalırken, işlemler genelde kısa vadeli kıymetlerde yoğunlaştı. Merkez Bankası 8 milyar TL olan geri dönüşünün tamamını yeni haftalık repo ile geri vererek haftalık fonlama miktarını 28 milyarlık TL'de tuttu. Ağırlıklı ortalama gecelik repo faizleri yüzde 11.31 seviyesinde gerçekleşti. Yıl sonunda işlem hacimlerinin azalması faiz tarafındaki hareketlerin de sınırlı olmasına yol açtı ve faizler fazla değişmedi. Cuma gününün genelinde yüzde 10.30 dolaylarında seyreden bileşikler günü yüzde 10.28'den tamamladı. Küresel piyasalardan artık yeni yıla kadar olumlu haber gelmesi beklenmiyor. Yurtiçi piyasalarda da Merkez Bankası'nın açıklamaları önem taşıyor. Bu çerçevede Türk Lirası'nda zayıf seyrin devam etmesi beklenebilir. Dolar /TL paritesinin 1.85-1.90 arasındaki hareketinin süreceğini tahmin ediyorum.
Tahvil piyasasında ise daralan hacimler dolayısıyla önemli bir hareket olmasını beklemiyorum.
Gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 10.20- 10.50 bandında dalgalanacağını tahmin ediyorum.
KURDA OLUMLU SEYİR
Geçtiğimiz hafta perşembe günü, beklentilerden olumlu gelen ABD verilerinin etkisiyle artan küresel risk iştahı, küresel piyasaların yanı sıra, yurtiçinde de kur ve faizi olumlu etkiledi. Olumlu bütçe ve işsizlik verileri de bu durumu destekledi. Haftanın son günü Fıtch'in uluslararası 7 bankanın notunu düşürmesi, nispeten olumlu ortamı biraz bozsa da risk iştahı devam etti. Dolar /TL paritesi 1.88 düzeyinde, euro/TL 2.44 seviyesinde hareket etti. Döviz sepeti ise hafta başında itibaren 2.14'lerden 2.16'lara yükseldi. Dolar kuru cuma gününü 1.8815 liradan tamamladı.
Bu hafta önemli bir makro ekonomik veri açıklanmayacak. Buna karşılık 22 Aralık'ta Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. Buradan faizlere ilişkin yeni bir kararın açıklanmasını beklemiyoruz. Ancak bankanın ekonomi ve piyasalardaki gidişata ilişkin yorumları merakla izlenecek. Bu arada, Merkez Bankası Başkanı Sayın Başçı, bankanın yıllık program duyurusuna TL ve FX likiditesiyle ilgili vadeleri uzatmanın söz konusu olabileceğini söyledi.