Yabancı ilgisi artıyor
Eylül ayına girdiğimizde, yurtdışı piyasalarda gündemin yoğunlaşması ve TCMB'nin yeni politika beklentileri ile birlikte yükseliş daha fazla katılıma ulaşabilir. Önümüzdeki hafta piyasalarda açıklanacak verilerin ve içeride son gönderme tarihi 31 Ağustos olan bilançolar yakından izlenecek. Yunanistan ve Suriye ile ilgili gelişmelerin yanı sıra FED ve Merkez Bankası'ndan gelecek açıklamalar önemli olacak.
FAİZDE YÖN AŞAĞI
Haftanın son gününde bileşikler bir miktar yükseldi. Faizde ise düşük bir hacim ile yükseliş görüyoruz. Temel açıdan faizdeki yükselişe yol açacak bir gelişme mevcut değil. Ancak bazı yatırımcılarda bütçe açığı nedeniyle Hazine'nin yılın kalanında daha fazla borçlanmak zorunda olacağı ve bu yüzden de iç borç çevirme oranının ilan edilenin üzerine çıkacağı kaygılarının arttığını görüyoruz. Bu da piyasa açısından yeni bir şey değil. Yıl sonunda yüzde 1.5 olması hedeflenen bütçe açığı /GSYH oranının yüzde 2'lere yaklaşacağı daha önceden beklentilere yansımıştı. Bileşikler cuma gününü yüzde 7.82 den tamamladı. Gösterge tahvil faizinde bir süre yüzde 7.6-7.9 bileşik aralığında dalgalanma görebiliriz, ancak faizde ana yönün aşağı olduğu görüşündeyim. Faizde düşüş eğiliminin Ekim-Kasım döneminde güçleneceğini tahmin ediyorum. Faiz indirim beklentisi ve bir çok ülkeye göre hala görece yüksek bir reel faize sahip olmaları nedeniyle Türk tahvillerine yabancı ilgisinin sürmesini bekliyorum.
TL ZAYIFLADI
Hazine'nin yılın geri kalanında daha fazla borçlanacak olması ve iç borç çevirme rasyosunun yükselecek olması ikincil piyasada faizlerin yükselmesine neden olurken, Euro Bölgesi'ne yönelik endişelerle Euro/dolar paritesindeki düşüşe paralel olarak dolar/TL yükseldi. Yatırımcılar euronun bundan sonraki seviyesi ve politika yapıcıların bölgedeki borç krizini çözmeye ne kadar yakın olduklarına yönelik yön ararlarken, önceki gün dolar karşısında yedi haftanın zirvesini gören euro, haftanın son iş gününde değer kaybetti. 1.8016'ya kadar çıkan kur günü 1.7995 liradan tamamladı.
Geçen haftaki Para Politikası Kurulu'nda, Merkez Bankası'nın koridorun daraltılacağı yönünde güçlü sinyaller vermesi ve kısa vadeli faizleri bandın alt kısmında tutabileceğine yönelik sinyaller, TL'nin göreceli olarak zayıflamasına neden oldu.
TL döviz sepeti karşısında 2.0250'ye varan bir yükseliş kaydetti. Kurumsal kaynaklı alımların etkili olduğunu gözlemledik. TL'nin sepet karşısındaki kısa vadeli değer kaybının kalıcı olamayacağını düşünüyorum. Not artırım beklentilerinin kuvvetlenmesi ile birlikte yeniden 2.00 seviyesinin altına ineceğini öngörüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.