17 Eylül 1961, demokrasimiz açısından kahreden bir gündü. 27 Mayıs 1960 darbesi ile iktidarı gasp edenlerce düşürülmüş demokrasi şehidimiz Başbakan Adnan Menderes, bir sonbahar günü, 17 Eylül 1961 saat 13.05'te kahpece idam edildi. 14 Mayıs 1950 günü, aziz milletimiz CHP tek parti diktatörlüğüne son vermiş, rahmetli Adnan Menderes'i iktidara getirmişti. 10 yıl sonra tek dişi kalmış Batı'nın mekaniği (derin ABD-İngiltere) ile CHP'nin öncülüğünde cuntalar, 27 Mayıs 1960 darbesiyle kahramanı Adnan Menderes'i devirip zalimce astılar. Demokrasi şehidi Adnan Menderes idama götürülmeden önce tarihe not düşen, ibret alınacak dersler içeren son mektubunda şöyle diyordu: "İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok.
Dirimden korkmayacaktınız.
Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir."
İDAMA GİDERKEN
Dün, 17 Eylül 2024'tü. Adnan Menderes'in asıldığı günün üzerinden 63 yıl geçti. Rahmetli Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar darbecileri takip ediyor. Merhum Menderes hastaydı, iğne yapılarak ayağa kaldırılmış, milli egemenliğe düşman, beynini yabancılara satmış darbeci cunta katillerince şehit edildi. İdam edildikten bir gün sonra, darağacının ve celladın parasını talep eden belge, Tahran Caddesi Arman Apartmanı'nda oturdukları değerli eşi Berrin hanımın kapısına asılmıştı. Merhum şehidimiz Adnan Menderes, ailesini görmek için çok ısrarlıydı, hasret içindeydi, ama cunta katilleri cevap vermiyordu. Bunun hiçbir kanuni ve insani dayanağı yoktu. Rahmetli Adnan Menderes'imiz, sevgili eşinin ve sevgili evlatlarının özlemi içinde ebedi dünyaya gönderildi.
HUKUK YEM OLDU
Aradan 63 yıl geçti. Aziz milletimiz unutmuyor ve unutturmayacak.
Demokrasi şehidimiz Adnan Menderes, kalplerde yaşıyor. Demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu, vatan ve millet için çalıştılar. Bugün Vatan Caddesi'ndeki ebedi istirahatgahlarında manen yaşıyorlar.
Onların aziz ruhlarının karşısında saygıyla eğilirken, darbeci zihniyeti lanetliyoruz.
Milli iradeye kastedenler kahrolsun...
Yassıada Cunta Mahkemesi'nin hakim ve savcıları, "Halka hizmeti Allah'a hizmet" diyen vatan evladını kahpece yargıladılar. Bugün isimleri unutulmuş Mahkeme Başkanı Başol, savcı Egesel, "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" diyerek kararı zaten açıklamıştı.
Orada adaleti katlettiler.
Hukuku siyasetin oltasına yem yaptılar. O mahkemede adalet yoktu.
TÜRLÜ İŞKENCELER
Şehidimiz Adnan Menderes, Yassıada şartlarında da demokrasiye inanmışlığını ve sadakatini ortaya koymuş bir liderdi. Son görüşmesinde avukatı Talat Asal'ın bir elini eliyle tutmuş, "Milletime ve Allah'a hesap veriyorum.
Benim diktatör olmadığımı, dikta rejimine gitmek isteyenleri engellediğimi savunun" demişti.
Ankara'da kalpsiz, ruhsuz 27 Mayıs darbecileri idareyi gasp ederken, Başbakan Menderes ve arkadaşlarına Yassıada'da türlü işkenceler yapılıyordu. 12 metrekarelik odasının üstünde sürekli çalıştırılan bir makine vardı. Uyuması, dinlenmesi imkânsız hale getirilmişti. Bu bir işkenceydi. Küçücük bir oda. Odada bir siyah karyola, iki tane tahta iskemle, bir tahta masa... İkinci iskemle darbecilerin uşaklarına aitti. Bu şartlar altında, hiçbir şey konuşmadan bir insanın dünyadan habersiz yaşadığı takdirde ne hale gelebileceğini tahmin ederseniz, o haldeydi.
DEMOKRASİ ŞEHİDİ
Menderes'in zihniyeti, Türk siyasal, sosyal ve ekonomik hayata girmiş ve hâkim olmuştu. Bu inkılabın ortadan kaldırılması mümkün olmayacağı için sahibini ortadan kaldırmak istemişlerdi. Ama Menderes'in çizdiği devrim yolu bütün gücüyle vardı.
Bugün, İzmir'e uçaklar Adnan Menderes sesiyle inmektedir.
Yüzlerce, binlerce defa Adnan Menderes ismi telaffuz edilmektedir.
Demokrasi şehidimiz, başbakanımız, merhum Adnan Menderes, Türk siyasi tarihinde Cumhuriyet'i demokrasi ile taçlandıran, zihniyet devriminin önderidir. Menderes'in devamı olan rahmetli Turgut Özal da Vatan Caddesi'ndeki kabrinde yatıyor. Rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal'ın devamı, fikri mücadeleyi sürdüren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bugün, onların hedeflerini gerçekleştiriyor.
SONUÇ
Adnan Menderes, bugün İstanbul'da, Vatan Caddesi'nde, vatanın bağrında, ay yıldızlı al bayrağın süslediği anıt mezardadır. Akan sular, uçan kuşlar, onun sevgisiyle ve hasretiyle yanan gönüller, günün her saatinde "Menderes'im, aziz şehidim" diye ruhuna ulaşmaya gayret etmektedir. Adnan Menderes'in aziz ruhu, Vatan Caddesi'nde ebediyen yaşayacaktır. Demokrasiye aşık Türk evlatları aziz ruhu önünde saygıyla, sevgiyle, minnetle eğiliyoruz.
