TBMM’de tarihi bir gün daha

Türkiye Büyük Meclisi (TBMM) bugün tarihi kapalı toplantılarından birini daha yapacak.
Gazi Meclis'in gönül coğrafyamıza bir daha nasıl sahip olacağız?
1 Ekim'de yeni dönem çalışmalarına başlayan TBMM'de Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu'yu kana bulayan, soykırımcı Siyonist Netanyahu İsrail'e yönelik bir manifesto yayınlamıştı. O tarihi manifestosunun devamı olarak, bugün de TBMM'de 'gizli' İsrail-Ortadoğu toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, milletvekillerine bölgede yaşananlar ve Türkiye'nin attığı adımlar hakkında bilgi verecek. TBMM'nin gizli toplantısında konuşulanlar en az 10 yıl boyunca devlet sırrı olarak kalacak. Kapalı oturumlarda konuşulanlar, yalnızca Meclis Genel Kurulu'nun onayıyla 10 yılın ardından açıklanabiliyor.
TBMM'nin gizli toplantısı, hassas bilgilerin paylaşılması gereken durumlarda yapılıyor. Azız milletimizin temsilcilerine hükümet hassas konular üzerinde derinlemesine tartışmalar yapmasına olanak tanımaktadır. Doğu Avrupa'da Rusya Ukrayna, Ortadoğu'da emperyalist siyonistlerin Ortadoğu'yu yeniden paylaşma savaşı sürerken TBMM gizli toplantısında, Hassas konular şudur: Ulusal Güvenlik: Ülkenin güvenliğini tehdit eden durumlar hakkında derin bilgiler İsrail-Lübnan-İran hattındaki gelişmeler Türkiye'yi nasıl etkileyebilir?
SADECE BİR BİNA DEĞİL
Dış Politika: Uluslararası ilişkiler ve diplomatik meseleler üzerine tartışmalar. Evet. TBMM yalnızca bir bina değildir; bu Meclis, mirası istiklal, mizacı hürriyet, temeli millî irade olan bir yüce abidedir. Başkan Erdoğan, 1 Ekim manifestosunda günümüzü ve geleceğimizi çok iyi okuyan cümleler kurdu, TBMM'nin sadece Türkiye'nin değil, geniş bir coğrafyadaki mazlum halkların da umudu olduğunu vurguladı: "TBMM olarak üzerinizdeki yük, üzerinizdeki sorumluluk ağırdır. Tarihten devraldığınız miras ve tecrübe ile bu yükü hakkıyla taşıyacağınıza olan inancımız, bizim de milletimizin de tamdır. Çevremizde bir canavar kontrolsüzce büyürken; yanı başımızda katliamlar, kanlı soykırımlar yapılırken; yanı başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken; küresel sistem kökten sarsılırken Meclisimiz, vakar, sağduyu, uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır. İktidar ve muhalefetiyle Meclis'in millete güven, hasımlarına ise korku verecek bir atmosferde çalışmasının böyle bir dönemde elzemdir. Meclis'teki uyum, mutabakat, karşılıklı saygı çerçevesinde tartışma ve istişare buradan sokağa yansıyacak, ülkenin huzur ve emniyetine kapı aralayacaktır. Meclisimizin yeni yasama yılının yeni bir işbirliği ruhuna öncülük etmesi, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak en samimi temennimdir."
AMERİKA'NIN SİNSİ PLANLARI
Başkan Erdoğan'ın işaret ettiği gibi, TBMM bugün gizli toplantı yaparak, GÖNÜL COGĞAFYAMIZIN geleceğine ışık tutacak.
Stratejik kararların alınmasını sağlayacak. SİYONİST NETANYAHU'NUN KATLİAMLARI 1 YILDIR SÜRÜYOR. KAYNAK, GETTY İMAGES... İsrail'in Gazze'de büyük yıkıma yol açan saldırıları 7 Ekim 2023 tarihinde başlamıştı. İsrail'in Gazze'ye insanlık dışı, gaddar saldırıların birinci yılı dolarken Orta Doğu daha büyük bir bölgesel savaşa çok uzun süredir olmadığı kadar yakın görünüyor. Gelişmelerin bir bölgesel savaşın yeni bir dünya savaşına yol açabileceğini düşünenlerin sayısı çığ gibi büyüyor.
AMERİKA'NIN JEOPOLİTİK. SİYONİSTLERİN TEOPOLİTİK SİNSİ PLANLARI. Yaşadığımız günlere dikkatle bakınız. Derin ABD (CIA-Pentagon) dünyadaki ve Ortadoğu'daki emperyalist politikalarını aynen hatta daha da sertleştirerek sürdürmektedir.
Son Filistin-Lübnan'a saldıran İsrail bunu bize iyice teyit ediyor. Gelişmelere dikkatle bakınca, bu durum bize Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) revize edilerek devam ettiğini gösteriyor.
ABD'li Neocon Dışişleri Bakanı Condeliza Rice, 2002 yılında "Müslüman ülkenin sınırı değişecek demişti. O günden bu yana BOP planı hep devredeydi.
2023 yılına dikkat. Amerika, ÇİN'i kuşatacak planlarını birbiri ardına devreye sokuyor. 2023 yılının Eylül ayında Hindistan'da toplanan G-20'ler sinsi planı onayladılar.
ABD Başkanı Biden açıkladı.
IMEC PROJESİ. Hindistan'dan Ortadoğu'ya, Birleşik Arap Emirliği- Suudi Arabistan, Ürdün, İsrail Hayfa Limanı ve Doğu Akdeniz'den Avrupa'ya küresel ticaret koridoru. Bakınız Türkıye'yi devre dışı bıraktı. Evanjelist siyonistler. Siyonist Netanyahu ne yaptı? Amerika'nın tetikçiliğini yapan, büyük suçlu ABD'nin kirli planlarına hizmet eden Siyonist Netanyahu, "Vaadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket ediyor.
İsrail yönetimi, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü diktiği yer, vatan topraklarımızdır. Gazze'ye, Lübnan'a, Suriye'ye saldırdı.
İran'a saldırdılar, İran cevap verdi, şu anlarda ABD-İsrail'in nasıl saldıracağına karar vermek üzere.
İran'dan sonra Irak.
TÜRKİYE DE HEDEFTE
Başkan Erdoğan da Ukrayna'da ve Ortadoğu'da iki kritik savaş yaşanırken, Türkiye'de iç cepheye özellikle dikkat çekmektedir.
Siyonist Netanyahu'nun Ortadoğu'yu kana bulamasının arkasında Amerika var. Ortadoğu'da oynanan kirli planların ardında Türkiye de hedefte.
Başkan Erdoğan, 1 Ekim manıfestosunda net ve açık kirli planları açıkladı: "Susmak, vahşeti görmezden, duymazdan gelmek hiç kimseyi, hiçbirimizi, bölgedeki hiçbir ülkeyi bu soykırım şebekesinin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu tembelliğin, bu tepkisizliğin, duygusuzluğun sona ermesi için Türkiye olarak hakkı cesaretle söylemeye, hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.
Siyonist lobinin şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan itibar suikastlerine asla boyun eğmeyeceğiz.
'Vaadedilmiş topraklar' hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır.
Şu anda bütün hesap bunun üzerindedir. Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı siyonist severlerin, gönüllü veya paralı siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur." Başkan Erdoğan, Netanyahu hükûmetinin, Anadolu'yu da içine alan bir ham hayal kurduğunu ve ütopya peşinde koştuğunu kaydederek, "Bu niyetlerini çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim'den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail'in, Filistin ve Lübnan'daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz" diye konuştu.
Hatay'ın Yayladağ ilçesindeki Suriye sınırından Lübnan sınırının 170 kilometre uzaklıkta olduğunu; Türkiye-Lübnan arasındaki mesafenin ise sadece 2,5 saatte kat edilebildiğini anlatan Başkan Erdoğan, "Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır" demişti.

SONUÇ
EVET. Filistin, Lübnan güvende değilse, kendinizin güvende olabileceğine gerçekten inanıyor musunuz? İsrail saldırganlığı, her fütursuz açıklamayla görüyoruz ki, Türkiye'yi de içine almaktadır. Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu saldırganlığa, bu devlet terörüne, elimizdeki her imkânla karşı durmayı TÜRKİYE SÜRDÜRECEK...