Türkiye 2025 yılına hem iç hem de dış siyaset açısından hareketli gelişmeler içinde girmeye hazırlanıyor. 2025 yılına dış politikada Türkiye, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın jeopolitik hamleleri ile yakın coğrafyamızın OYUNCU KURUCU AKTÖRÜ olarak giriyor. Başkan Erdoğan- Türkiye, Suriye bağlamında gösterdiği stratejik hamlelerle, Yeni Ortadoğu ve Doğu Akdeniz haritaları kurgulaması yapan Batı-Amerika-İngiltere'nin derin planlarını birer birer hem bozarken, yeni OYUN KURUCU pozisyonunu da geliştiriyor. Evet, 2025 yılında Başkan Erdoğan, küresel liderlik pozisyonu ile küresel planda EN ÇOK KONUŞULACAK LİDER olacak. 2025 yılında Türkiye iç politika alanında önemli gelişmelere sahne olacak. Muhalefetin dağılmakta olduğu bir süreç hızlanırken, TBMM milletvekili dağılımının değişmesi, nihayetinde YENİ ANAYASA REFERANDUMU'na gidilmesinin önünün açılması söz konusu olacağı değerlendiriliyor.
MUHALEFET DAĞILIYOR
İç politikada muhalefetin 2025 yılında sıkıntılı bir süreç içinde olacağını gösteren parametrelere bakalım: CHP 2025 yılına arı kovanı olarak girerken, 4 parametre öne çıkacak.
1. Özgür Özel'in Genel Başkan olarak kalıp kalmayacağı 2025 yılında belli olacak.
2. Ekrem İmamoğlu'nun siyasi geleceği belirlenecek. Hakkında istinaf kararı çıkacak. İmamoğlu'nun aleyhine karar çıkarsa, CHP Genel Başkanlığına soyunması kesinleşecek.
3. Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında Cumhurbaşkanlığı adaylığı daha geniş manevralarla devam edecek.
4. Kemal Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü kurultayı toplama yolunda önemli adımlar atacak. (2025 yılı Mart-Nisan aylarına dikkat.) Geçen hafta, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun AK PARTİ'YE YEŞİL IŞIK YAKAN konuşması, partisinde dalgalanmaya yol açtı. Davutoğlu Konya'da, "Sayın Erdoğan ile benim arama fitne koyanlar oldu. Ruhu bakımından ben AK Parti'den hiç kopmadım. Çünkü AK Parti'nin kuruluşundan itibaren nice çileli yollarda AK Parti'de en önde olduğumu herkes bilir. Herkese el uzatıyorum. Kim bizimle görüşmek isterse kapımız açık." sözleri sonrası AK Parti'ye döneceği iddiaları ortaya atıldı.
YAMALI'NIN İSTİFASI
Davutoğlu'nun konuşması sonrası Gelecek Partisi Ankara Milletvekili Nedim Yamalı, partisinden istifa etti. AK Parti'ye geçti. Gelecek Partisi'nin milletvekili sayısı 8'e indi. TBMM'de 20 milletvekili bulunan Saadet- Gelecek grubunun milletvekili sayısı 19'a düştü. Yamalı daha önce yaptığı açıklamada, "Ahmet Davutoğlu'nun partide yapılan tüm görüşmelerden haberi var. Her şey genel başkanın bilgisi dahilinde. Görüşmelerimizin çoğu kamuya açık. Genel başkanın iradesi, bilgisi ve onayı olmadan hiçbir şey yapmıyoruz. AK Parti'ye geçeceksek Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu ile hep birlikte geçeriz" demişti. 2019 yılında AK Parti'den istifa eden Yamalı, Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin Siyasi İşler Başkanı olarak görev yapmıştı. Gelecek Partisi'nden 4 milletvekilinin daha istifa edip AK Parti'ye geçecekleri konuşuluyor. Meclis'te 14 sandalyesi bulunan DEVA Partisi'nden Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ve Gaziantep Milletvekili Ertuğrul Kaya istifa etti. Saadet grubuna geçtiler. Böylece 20 milletvekili sayısına ulaşan Saadet grubu yeniden grup kurabildi. Bu gelişmeler olurken, DEVA Partisi kurucusu, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu partisinden istifa etti. Mustafa Yeneroğlu, yayınladığı mesajda, "Maalesef hedeflediğimiz siyasal iletişimi üretemedik. Bunun doğal bir sonucu olarak da milletimizden gerekli teveccühü sağlayacak dirayeti gösteremedik. 2023 Mayıs genel seçimlerinin ardından aylarca devam eden ve kabullenemediğim bir atalet süreci yaşandı. Özellikle yüzde 0,41 oy aldığımız 2024 Mart yerel seçimlerinden bu yana giderek derinleşen sorunlarımızla yüzleşememe hali; yol arkadaşlığını tesis edememe, kurumsallaşamayan çalışma koşulları ve steril kalma sebebiyle toplumla güçlü iletişim kuramama ve siyasete dönük etkili bir yönlendirme yapamama gibi sorunlar, tüm çabalarımıza rağmen giderilemedi. Genel seçim sonrası derinleşerek kronikleştiğini ve artık ümitleri iyice zedelediğini için DEVA Partisi'nden ayrıldım" dedi. Saadet Partisi Genel Başkanlığına seçilen Mustafa Akalın, AK Parti'ye yakın bir siyasetçi olarak biliniyor. Yeni Genel Başkan seçilmesiyle beraber, Saadet Partisi ile AK Parti arasında olası beraberlik gündeme girdi. Ancak, Saadet Partisi'nin Meclis grubu oluşumunda, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın farklı konumu manidar bulunuyor.
SİYASAL BİR GERÇEK
Davutoğlu partisinden istifa eden Yamalı, Saadet grubunu düşürürken, Ali Babacan Partisi'nden istifa eden 3 milletvekili Saadet Partisi'ne katılarak, Saadet grubuna yeniden hayat vermiş oluyor. Önümüzdeki günlerde, Davutoğlu'nun partisinden en az 4 milletvekilinin istifa edeceği konuşulurken, Saadet Partisi grubunun yeniden dağılması gündeme girecek. TBMM'de küçük partilerin dağılma durumu, partilerinden ayrılacak milletvekillerinin TBMM dağılımını değiştirme olasılığı, YENİ ANAYASA için bir zemin yaratacak özellikler gösteriyor. Bilindiği gibi, Cumhur İttifakı liderleri Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, yeni anayasa için ortaklaşa çalışıyorlar. Yeni anayasa için referanduma götürme sayısı 360. AK Parti ile MHP milletvekili sayısı bunun için yeterli değil. CHP ve DEVA Partisi'nin, yeni anayasa konusunda olumsuz tavrı nedeniyle 360 rakamı bulunamıyor. Davutoğlu ve Babacan partilerinin küçülmesi (dağılma) ihtimali var. Bu iki partiden AK Parti'ye katılma veya yeni anayasa için EVET oyu vermeleri halinde, 360 rakamına ulaşma eğilimi artmış görünüyor. İç siyasetteki önemli gelişmeler, Türk demokrasisi açısından bir gerçeği daha net biçimde ortaya çıkardı. Türk demokrasi tarihine bakıldığında birçok parti bir ana partiden ayrılanlar tarafından kurulmuştur. Ana partiden ayrılarak kurulan partilerin girdikleri ilk seçimlerde aldıkları oy oranları çok düşüktür. Ve tümü başarısız olmuştur. Bu tip partilerin büyük çoğunluğu ilk seçimin ardından bir sonraki seçimlere bile giremeden siyaset sahnesinden çekilmişlerdir. Son 2002'den sonra kurulan partiler seçimlerde dikkate değer bir oy almanın ötesinde gündemin ön sıralarına bile gelememişlerdir. Örneğin, AK Parti'den siyasal mühendislik yapılarak kopan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın partileri de başarılı olamıyor.
SONUÇ
Yeni iki parametreye dikkat. Birincisi, CHP'nin 2025 yılı Mart-Nisan aylarında olası olağanüstü kurultayı, CHP'den yeni bir parti çıkışına yol açabilir. İkincisi, DEVA Partisi'ni çok etkileyen gelişmeler oluyor. TERÖRSÜZ TÜRKİYE konusunda Erdoğan ve Bahçeli'nin yaptığı olumlu çıkışlar ve dün DEM milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ın İmralı adasına gidişleri, terörist başı Öcalan'la görüşmeleri ve devamında önemli gelişmelere yol açması ihtimali, DEVA Partisi için bir karar gününe yol açacak. DEM'in Kandil'den ne kadar kopabileceği, farklı gelişmeleri de beraberinde getirebilir. 2025 yılı Türkiye'nin sivil, demokrat, katılımcı ve yeni dünya vizyonu özellikli yeni Anayasa yılı olmaya aday.
