18-24 Mart tüm ülkede Yaşlılara Saygı Haftası olarak kutlanıyor. Tüm dünya yirminci yüzyılın ortalarından itibaren yaşlı insan nüfusunun hızla artması ile daha uzun ömürlü bir topluma doğru dönüşüyor. Güncel bilgiler ışığında 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 20'sini 65 yaş üstü bireylerin oluşturacağı, genç ve yaşlı nüfusun eşitleneceği tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de yaşlı nüfus son beş yılda yüzde 24 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bin 124 kişi oldu. Dünyada ise yaşlı nüfusun 764 milyon 321 bin 142 kişi olduğu tahmin ediliyor. Bu istatistiki bilgiler ışığında bence Yaşlılara Saygı Haftası'nın açılımı şu: Yaşlanıyoruz ve artık toplum fazla bireysel. Bu yüzden yaşlanmadan kendi başının çaresine bak!
BİLGELİKTEN İŞE YARAMAZLIĞA
Eskiden böyle bir farkındalık gününe ihtiyaç yoktu, yaşlanmak mertebe atlamaktı...
Geniş ailelerde büyükanne büyükbaba, amca, hala, dayı teyze herkes bir evin içinde yaşar, yaşlananlar kıdemli eleman mertebesine yükselirdi. Ancak yaşlanınca saygı görürdünüz bu ailelerde. Tarım toplumunda aile olmak bir şirket gibiydi çünkü... Yaşlılar patron, gençler ise işçi...
Endüstrileşmeden sonra aile içi işçiliğin yerini fabrika işçiliği alınca toplumun yapı taşını oluşturan aileler de küçüldü. Gittikçe çekirdekleşen aileler teknoloji ve iletişim çağı ile birlikte ise şimdi atomlarına ayrılacak kadar parçalanıyor. Eşler boşanıyor, büyüyen çocuklar kendi hayatını kuruyor vs... Yani artık insanlar yaşlandıkça bilgelik konumundan, işe yaramaz statüsüne geçiyor. Çünkü yaşlandıkça edinilen tecrübenin yerini arama motorlarının doldurduğu varsayılıyor.
Bu yüzden hekimler yaşlanınca kendi işinizi kendiniz görebilmeniz açısından doğru ve sağlıklı yaşlanma konusuna dikkat çekmeye başladı. Bu da Yaşlılara Saygı Haftası diye bir kavramın doğmasına neden oldu.
KENDİNİZE LAZIMSINIZ
Bu kapsamda bir açıklama yapan TÜ- SAD Geriatri Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Serap Akçalı Duru, yaşlılığın yalnızca biyolojik değil sosyal ve kültürel değerlerden de etkilenen kompleks bir süreç olduğuna dikkat çekerek, "Yaşlılık yaşamın doğal bir süreci olmakla birlikte, ortaya çıkabilecek önemli sağlık sorunlarının görülme ihtimalinin arttığı ve fonksiyon kayıplarının da göz önünde bulundurulması gereken bir dönem. Bu noktada sağlıklı yaşlanmak ve yaşlı nüfusu aktif bir şekilde hayatın içerisinde tutmak giderek daha fazla önem kazanıyor" demesi de bu süreci anlatıyor. Çok geç olmadan yaşlılığınıza yatırım yapın, güzel beslenin, iyi uyuyun, hobiler edinin seyahat edin... Kendinize iyi bakın çünkü siz, kendinize lazımsınız.