Paris'in havalı sokaklarında cirit atan fare görüntüleri tüm dünyanın gündeminde. Her yıl Paris'ten bu tür görüntüler ve haberler geliyor. Hatta Avrupa'nın diğer şehirlerinde de yaygın olan bir sorun bu. Uzmanlar, sadece Paris'te kişi başına düşen fare sayısının 1.75 civarında olduğunu açıkladı. 2.1 milyon nüfuslu Paris'te, yetkililer 2018'den beri bu soruna çözüm bulabilmiş değil.
Dünyayı sadece insanların yaşam alanı olarak kabul ettiğimiz sürece bu tür görüntülere şaşırmaya devam edeceğiz.
Şehirleri insanlar kurmuş olsa da bu dünyada hayvanların da yaşıyor olduğundan hatta bizim onların yaşam alanlarına çöktüğümüzden bi haber olanlar bunu sorun olarak görüp sürekli çözüm bulmaya çalışıyor. Doğanın bir dengesi var. O terazinin bir kefesinin içindeki ağırlıkları alırsanız diğer kefe ağır basmaya başlar.
Sokakta yaşayan avcı hayvanları yani kedi ve köpekleri tuttuğunuz gibi barınaklara alır, hatta öldürürseniz bu kez de farelerle paylaşırsınız sokakları.
10 HAYVAN KATLEDİLDİ
Bugün gündeme düşen başka bir haber ise Bodrum'da yaşanan hayvan katliamı. Gündoğan mahallesinde 2 köpek ile 7 kedi zehirlenerek, Turgutreis'te ise 1 köpek silahla vurularak katledildi.
İşte dünyayı kendilerinin sanan insanların üstün oldukları ve kendilerini rahatsız ettikleri düşüncesiyle yaptığı katliamın örneği. Hayvan katilleri Paris'teki bu görüntülere iyi baksın ve sokakların koruyucusu, doğanın dengesi sokak hayvanlarını rahat bıraksın.
HER MAHALLEYE VETERİNER
Bu arada sokak hayvanlarına sadece yemek vermekle de hayvansever olunmadığını eklemek istiyorum. Onların bakımı sadece yemekle sınırlı değil. Yolda ezilmiş, hasta hayvan görmek, yeni doğan yavruları koruyamamak beni çok üzüyor.
Ancak hangi birine tek başımıza yetişebiliriz ki. Bence her muhtarlığın bir veterineri olmalı. Sağlıkları ve popülasyonları koruma altına alınmalı. Mahalleli de bu hayvan koruma fonuna belli ölçüde destek olmalı. Belki o zaman daha barışçıl ve steril koşullarda birlikte yaşayabiliriz.