Siyasetin, paranın, gücün, şan ve şöhretin ne kadar geçici ve bu dünyaya ait olduğunu bir kez daha acı tecrübelerle anlıyoruz. Çocuklar bile bu afet ortamında paranın, can ve sağlık karşılığında ne kadar aciz olduğunu görerek kumbaralarını ortaya döküyor.
Ancak hala bir kısım insan müsveddesi tüm bu yaşanan acıdan yararlanmaya çalışıyor. İhtiyaç malzemelerinin fiyatını artıranlar, evleri bölüp daha fazla para kazanmak isteyenler, enkazlara girip hırsızlık yapanlar ve en kötüsü de yardım malzemelerini yağmalayanlar, TIR'ların önünü kesip gönderilen yardımı çalanlar var. Bu tür haberler hepimizi çok ama çok öfkelendiriyor. Sağduyu sınırlarının dışına çıkartıyor.
MASUMİYET KARİNESİ
İnsanın içinde kötülük de iyilik de mevcut. Hangi yönünü beslediğinize göre şekilleniyor her şey. Kötülerin cezalandırılması, yaptıklarının yanına kar kalmaması hepimizin en büyük arzusu ama 'linç' olgusu çok tehlikeli.
Anayasa'da "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz" şeklinde ifade edilen 'masumiyet karinesi', aynı zamanda savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerde dahi sınırlandırılamayan mutlak bir temel hak ve gerçekten çok önemli.
Linç ettiğiniz bir kişinin suçsuz olduğunu, aslında o enkazda sadece kendi eşyalarını arayan biri olduğunu, ya da sadece çocukları üşüdüğü için onlara eşya götürmek istediğini öğrendiğinizde bunun asla özrü olmayacaktır. Suçsuz yere canını aldığınız birine 'Pardon' diyemezsiniz. 'Masumiyet karinesi' de bu yüzden var.
ASPARAGAS BOMBASI
Sosyal medya, haber almada çok önemli bir mecra, ancak doğruluğu teyit edilmeden yayılan haberler, bir bomba gibidir. Asparagas bombası patladığı anda verdiği zarar çok büyük olabilir. Yalan yanlış bilgilerle galeyana gelen insanların linç girişiminde bulunduklarını, panikle ortamı terk ettiklerini gördük. Bu hassas günlerde asılsız haberlerin sonuçlarının çok büyük olabileceğini lütfen unutmayın.
Doğruluğunu teyit edemediğiniz bir bilgiyi paylaşmayın.
Biz, gazeteci olarak hiçbir haberi belgelemeden, doğruluğunu ispat etmeden vermemeye çok dikkat ediyoruz. Bu yüzden siyasi düşünceniz ne olursa olsun, dünyaya hangi pencereden bakarsanız bakın hiçbir bilgiye, teyit etmeden inanmayın.
Hele ki denetim mekanizmasının olmadığı kaynaklardan geliyorsa!