İnsan bindiği dalı kesiyor
Tam da düşündüğüm gibi dün İzmir'de iki yangın birden çıktı. Hatta Didim'de de iki yangın birden vardı. Ege Bölgesi'nin dışında Antalya, Çanakkale ve İstanbul'da da vardı yangınlar.
CAM ŞİŞE VE MANGAL
Sıcak ve rüzgarlı havada yangın tehlikesinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz ama bunlar, aynı zamanda insanların piknik yapmayı da çok sevdiği havalar.
Şöyle esen bir ağaç altı bulup günü orada geçirmeye bayılıyoruz. Bunda bir sıkıntı yok ama yeşillik görünce mangal yapmadan da duramıyoruz. Tamam şu anda ormanlara giriş yasak ama bu yasaklara kim uyuyor? Hadi uyuldu ve mangal yapılmadı. Ancak yıl içinde atılan çöpler, ki bunların içinde bolca cam şişe oluyor.
Sıcak havada bu cam kırıkları birer büyüteç etkisi görüp yangını başlatıyor. Rüzgar ise o küçücük kıvılcımı taşıyor uzaklara...
Şanslıysak söndürebiliyoruz, değilsek günlerce yanıyor ciğerlerimiz.
ŞİKAYETE HAKKIMIZ YOK
Orman yangını sadece o bölgenin ağaçsız kalması demek değil. Bir de içinde yaşayan kurdu, kuşu, hayvanı var.
Doğanın dengesini koruyan tüm fauna etkileniyor. Bununla da kalmıyor ucu yine bize dokunuyor. Dengesiz yağışlar, sıcaklıklar, heyelanlar, seller, hava kirliliği, kuraklık... Hiç şikayet etmeyelim aslında kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.