Teknoloji ve dijitalleşme seviyesi ilerledikçe geçmişe ve geleneğe olan ilgide artış olduğu bir gerçek.
Doğayı ve doğal kaynakları şimdiye kadar öylesine hor kullandık ki artık kaybedeceğimiz şeyin ne kadar büyük olduğunun farkına varmaya başladık. Özellikle gıda ve hava konusunda... Ki bu ikisi insan için yaşamsal! Her geçen gün doğal tarım, organik üretim ve tarladan sofraya, ormandan tabağa gibi konseptlere de ilgi artıyor. Hafta başında Denizli'de Labada Gurme'nin 5. yılı için gerçekleştirilen Topraktan Tabağa konulu bir gastronomi etkinliğine katıldım. Denizli'nin coğrafi işaretli pek çok yöresel ve kültürel besininin geçmişini ve geleceğini konu alan sohbetler yaptık, ata tohumundan yetişen sebzelerle tanıştık. Toprak yapılarının o ürünlere nasıl bir özellik kattığını öğrendik.
Ve tabii ki yöreye özel ürünlerle Hüseyin Şef'in kendi yorumunu kattığı pek çok lezzet denedik. Hepsi de mükemmeldi.
Detaylı bir Denizli gastronomi yazısını hafta sonuna saklıyorum. Hüseyin Şef'in en büyük hediyesi ise Labada Gurme'nin yemek ve kahvaltılarına eşlik eden ekmeklerin 100 yıllık ekşi mayası oldu.
Minik bir kavanozun içinde 100 yıllık ekşi maya kültüründen birer parça bizi bekliyordu.
Bunun gerçekten nasıl değerli bir hediye olduğunu şöyle anlatayım.
EVCİL HAYVAN GİBİ
Öncelikle bu maya 100 yıldır, gün aşırı beslenerek canlı tutuluyor. Bu müthiş bir emek. Maya ne kadar eski olursa o kadar lezzetli ve mikroorganizma bakımından o kadar zengin oluyor. 100 yıllık bir maya demek en az 3 nesil demek. Çünkü bir insan ömrü ortalama 70 yıl ve o mayaya bakabileceği yıl en fazla 50... Yani bize hediye edilen bu mayayı üç kuşak bıkmadan usanmadan gün aşırı beslemiş. Bu çok değerli canlıyı evde evcil hayvan besler gibi beslemeniz gerekiyor. Tatile gitseniz komşuya bırakmanız gerekiyor yani!
130 USTANIN MAYASI VAR
Konunun ne kadar önemli olduğunu dünyanın en eşsiz ekşi mayalarını içeren bir kütüphane olmasından da anlayabiliriz.
Dünyanın ilk ve tek Ekşi Maya Kütüphanesi 2013 yılında Belçika St. Vith'de hayata geçirilmiş. Bu kütüphane dünya ekşi maya mirasının gönüllü koruyucusu.
Dünyanın en iyi ekşi maya kültürlerini saklamak ve korumak için oluşturulan Puratos Ekşi Maya Kütüphanesi'nde, 23 farklı ülkeden 130 ustanın maya kültürünün bir örneği bulunuyor. Bu kütüphaneyi online olarak 360 derece özelliğiyle gezebiliyorsunuz. Ülke ve un çeşidi seçip, mayanın hangi ustaya ait olduğunu görebiliyorsunuz. www.saporeeksimayakulubu. com adresini ziyaret ederek ise Ekşi Maya Kulübü'ne adım atmış oluyorsunuz. Bu kulüp size bazı ayrıcalıklar sunuyor. Bu kütüphaneyi gezebildiğiniz gibi, ekşi maya ile ilgili derya deniz bilgiye ulaşabiliyor, pek çok farklı ekmek reçetesini elde etmiş oluyorsunuz.
TAM BUĞDAY UNU YİYOR
Bir de www.questforsourdough.com web sitesi var. İsteyen maya sahiplerinin mayasını kayıt ettirebildiği bu sitenin veri tabanında ise 100 ülkeden 2.300'den fazla ekşi maya kayıt altında. Siz müzeyi gezerken benim de bir an önce eve gidip mayamı beslemem gerekiyor. Herkes evcil hayvanına mama alıyor ben de kendisine organik tam buğday unu alacağım.
Çünkü hanımefendi sadece bunu yiyor!