Keşke bizim de günümüz olmasa!
Bu yüzden kadınlara atfedilmiş günlerde, erkeklere hep "Boşuna kıskanmayın zaten yılın 364 günü sizin" derim. Çünkü kadınlar günü toplumsal eşitsizliğin sonucunda yaşanan kötü bir olayın anmasıdır ve bir daha yaşanmasın diye dikkat çekmek için kutlanır. Aslında bir kutlama da değil anmadır. Zaman içinde ise tüketim canavarının eline düşmüştür.
Anneler günü keza öyledir...
Dün kız çocukları günüydü... Ve ben yine diyorum ki! "Keşke kız çocukları okula gidebilmek, sevilmek, sayılmak, konusunda erkek çocuklarıyla eşit olsa da böyle bir gün ile bu eşitsizliğe dikkat çekilmek zorunda kalınmasa." Maalesef ki hepimiz biliyoruz kız çocuklarının tüm dünyada eşitsiz koşullar altında büyüdüğünü...
Eşit koşullara gelenlerin ise kat be kat efor sarf ettiğini.
Beyler...
Kanser olmazsa kanser günü, Alzheimer diye bir hastalık olmasa Alzheimer haftası olmaz! Bu yüzden kadınlar gününün, anneler gününün, kız çocukları gününün olmadığı bir dünyaya ulaşabildiğimiz günleri bir kadın olarak sizden çok daha fazla arzuluyorum. Bu yüzden artık sızlanmayı bırakın ve bu tür günlerin olmaması için siz de elinizi taşın altına sokun!
Ve kadınlar...
Geleceğin kadınları olacak kız çocuklarını daha çok sevin, onlara daha çok güvenin... Çünkü dünyada kadınlar ve erkekler eşit sayıdaysa kız çocuklarının ezilmesine biz kadınlar da katkı sunuyoruz demektir. Kız çocuklarınıza geleceğin annesi, eşi olarak bakmaktan önce siz vazgeçin. Önce iyi birer insan, sonra bir birey ve daha sonra insan yetiştirebilecek anne olmayı öğretin ve anne olmanın önemini, bir annenin dünyayı nasıl değiştirebileceğini anlatın. Çünkü bütün insanları önce anneler yetiştiriyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.