Kaygılarımız da dijitalleşti!

Eskiden en yaygın kaygı bozukluğu fobilerdi... Fobiler arasında da en yaygın olanı örümcek, asansör, açık alana çıkamama, kapalı alanda kalma korkusuydu. Şimdi ise en yaygın kaygı sebebimiz akıllı telefon, bilgisayar, tablet ve internetten uzak kalma... "Benim öyle bir fobim yok" diyorsanız, cep telefonunuzu evde unuttuğunuz bir günü düşünün...
Kendinizi eksik gibi hissedersiniz, sanki önemli bir şey olacak da sana ulaşamayacaklar gibi gelir... Bizim nesil "cep telefonu yokken ne yapıyorduk?" sorusunun cevabını bolca düşünür? Yeni nesil zaten o dönemi hiç yaşamadığı için onların kaygısı daha da büyüktür. Çocuklarımıza dijitale olan bağımlılıkları yüzünden kızarken lütfen bunları bir düşünün. Biz bile kaygı duyacak kadar teknolojiye bağımlı olduysak onların yaşadığı çok normal.
İKİ YENİ FOBİMİZ DAHA OLDU
Fobi dünyamıza teknoloji ile katılan iki yeni kaygımız hayırlı uğurlu olsun:
Nomofobi ve Netlessfobi... "Nomofobi", kişinin cep telefonu ile kurduğu iletişimden uzak kalma, Netlessfobi, internetsiz kalma korkusu... Bir tatile, özellikle de yurt dışına gittiğinizde hemen deli gibi Wi-fi ararız. Çünkü yurt dışında telefon hattını ve interneti kullanmak oldukça pahalıdır. Hatta bazen bu parayı bile görmez gözümüz. "Wi-fi aramakla mı uğraşacağım internetsiz, telefonsuz olmaz" deyip başka şeylerden kısar, basarız parayı iletişim şirketlerine. Aslında vizesiydi, uçak biletiydi, planlamasıydı derken 3-4 günlüğüne çıktığımız seyahatin tadını çıkarsak güzel olmaz mı? Yok.
İnstagramdan bir kaç kare paylaşmalı ve bizim orada olduğumuzu cümle aleme duyurmamız lazım!
Fakat bu öyle basit bir "el aleme göstereyim kafası" değilmiş. Bildiğin bağımlılıkmış.
Sigara gibi, alkol gibi, kumar gibi yani!
Düşünseniz ya, gece yatarken bile telefonumuzu yastığımızın altına koymuyor muyuz?
3-4 gün, bağımlı için çok uzun bir süre.

BELİRTİLER SİZDE VAR MI?
Diğer hastalıklar ve psikolojik bozukluklar gibi belirtileri de varmış. İsterseniz bir bakalım. Siz de bağımlı mısınız değil misiniz kendinizi bir ölçün!
-Çevresiyle iletişim kurmak yerine sosyal medya arkadaşlıklarını tercih ederler, -Mobil cihazlardan uzak kaldığı zaman kendilerini yalnız hissederler, -Sürekli çevrimiçi olmak isterler, -Sosyal medya araçlarını yoğun olarak kullanırlar, -Sosyal ortamlarda bile sosyal ağlara odaklanırlar, -Yüz yüze iletişim kurmayı sevmezler, -Sosyal medyadan uzak kalınca huzursuz ve yoksunluk hissederler, -Hayatlarındaki tüm aktiviteleri sosyal medyada paylaşmayı isterler, -Sosyal medyada takip ettikleri kişilerle kendi hayatlarını karşılaştırırlar.
SONUÇ POZİTİFSE DİKKAT!
Yol yakınken dönmek için uzmanların bazı önerileri var... Sonuç 'bağımlı' çıktıysa bu önerileri ve tavsiyeleri uygulamakta fayda var...
- Gün içerisinde sosyal medyada vakit geçirme zamanı belirleyin. Örneğin; sabah 20 dakika, gece 20 dakika olabilir ve kendinize verdiğiniz sürenin sonuna geldiğinizde mutlaka kapatın.
- Spor yapmak ya da kitap okumak gibi hoşunuza gidecek aktivitelere zaman ayırın.
- Kendinizi teknolojik bağımlılıktan koruyabilmek için gün içinde küçük molalar verin.
- Telefonunuzda sosyal medya bildirimlerinin görünürlüğünü ve sesini kapatın.
- Çevrenizle olan iletişiminizi yazılı olarak değil, yüz yüze olarak yapmaya çalışın.
Bu önerileri uygulamakta zorlanıyorsanız ipin ucu çoktan kaçmış demektir o zaman hemen psikolojik destek almanız gerekebilir.