Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler'e bağlı, toplum sağlığıyla ilgili uluslararası çalışmalar yapan örgüt World Health Organization, (WHO) olarak da biliniyor. Örgütün görevlerinden bazıları kısaca sağlık alanında ihtiyaç olan yerlerde (özellikle manda altındaki ülkelerin halkı diye de belirtilmiş) destek sağlamak, uluslararası bir standart belirlemek, kitleleri ilgilendiren sağlık organizasyonları oluşturmak!
100 'DEN FAZLA KADIN
Birleşmiş Milletler'in (BM) Gazze katliamında ne kadar aciz ve taraflı olduğunu gördük ama ona bağlı olan DSÖ'nün skandal haberiyle durumun daha da vahim olduğunu anlıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ), aralarında kendi personelinin de olduğu sağlık çalışanları 2018-2020 yılları arasındaki Ebola salgını sırasında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ne gidiyor. Sözde yardım için. Fakat 100'den fazla kadını istismar ettikleri ortaya çıkıyor.
250 DOLAR TAZMİNAT!
DSÖ, "çalışanlarının, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde kadınlara cinsel sömürü ve istismara karıştığı" iddiaları üzerine kurduğu bağımsız soruşturma komisyonu ile ülkedeki Ebola salgını döneminde 83 cinsel istismar vakası tespit ediyor.
Hatta istismara uğrayan bir kişinin yaptığı doğumda engelli çocuk dünyaya getirdiği de raporda yer alıyor. Olayın kendisi çürümüşlüğü fazlasıyla ortaya koyarken bir skandal da ödedikleri tazminat miktarı.
Ülkeye martta skandalı soruşturmak için giden ekibe öncülük eden Dr. Gaya Gamhewage'nin raporunda, istismara uğrayan en az 104 kadının her birine 250 dolar verildiğini belirtiyor. 250 dolar, ülkedeki BM çalışanlarının bir günlük harcırahlarından bile az. Gerçekten akıl alır gibi değil. Soruyorum, yardım için gönderdiğiniz çalışanlar, kadınları istismar ediyor siz de tazminat ödeyerek bu olayı kabul ediyorsunuz ama yaptığınız tek şey 250 dolar verip susturmak mı? Bu istismar, Avrupalı kadınlara yapılsaydı yine 250 dolar verip susturabilecek miydiniz?