"İYİ yetişmş bir çocuk başkalarının acı çektiğini gördüğünde bu durumdan hoşnut olmaz. O da acı çeker.
Başarısız olan arkadaşları adına da dertlenir, onlar için ne yapabileceğine bakar. Sadece kendinin değil herkesin başarılı ve mutlu olmasını ister.
İYİ yetişmiş çocuk arkadaşları ile kavga etmez. Kavga eden görürse onları barıştırmak için çabalar.
Üzülen arkadaşlarının üzüntüsünü anlamaya çalışır. Sevinenlerin de sevincine ortak olur.
İYİ yetişmiş çocuk farkları yadırgamaz, doğal görür. Uzun, kısa, sarışın, esmer güçlü, çevik, akıllı onun için hiç farklı değildir. Tıpkı elindeki parmaklar kadar doğal bir bütünün parçalarıdır. Bir parmak diğer parmaktan kısa diye alay mı edilir?
İYİ yetişmiş çocuk üstten bakmaz.
Bilgisi ile övünmekten çok bilgisini iyilik için kullanır. Maddi şeyler ile övünmez. Dünyasal varlıklar için değil dünyanın iyi olması için çalışır.
ADALET, KİBİR VE SAYGI
İYİ Yetişmiş çocuk adaletli olur.
Üstleri haksızlık ettiğinde karşı gelir, haksızlığa karşı taraf alır. Gücünü ve yetkilerini adaletsiz davranmak, haksızlık yapmak için kullanmaz.
İYİ yetişmiş çocuk biliyorum diye kibre kapılmaz. Çünkü daha öğrenecek çok şey olduğunu bilir.
Erdemlidir, kötülüğün çabuk gelen ama bir o kadar da çabuk yiten kazanımlarına kanmaz.
İYİ yetişmiş çocuk başkalarının gözünde değil kendi manevi dünyasında yükselmeyi seçer. Başkaları için kendini ve sevdiklerini üzmez, mutlu olmak için onlara gereksinim duymaz.
İYİ yetişmiş çocuk hayvanlara ve doğaya eziyet etmez. İki köpeği kavgaya tutuşturmayı, bir köpeği bir kediye saldırtmayı ya da bir ağacın dallarını kırmayı akına bile getirmez.
İYİ yetişmiş bir çocuk iyi gibi görünmeyi değil iyilik yapmayı seçer.
Ve iyi bir çocuğun yetişmesinden bütün bir toplum sorumludur."
KÖTÜLÜK AKLINA GELMEZ
Dijital ortamda çocuklarımızı bekleyen tehlikeleri ve bu tehlikelerden onları nasıl koruyacağımızla ilgili paylaşımlar yapan bir influencer var. Sosyal medyadaki hesabı dijitalbaba... Orhan beyi sürekli takip ediyorum. Bu yazısı çok ilgimi çekti.
Okurken hep şunu düşündüm. "Evet çocuklarımızı böyle yetiştirelim ama toplumdaki zorbalardan nasıl koruyacağız bu kadar naif bir çocuğu?" Çünkü iyi yetişmiş, empati kurabilen ve duyguları olan bir çocuğun zorbaların arasında var olabilmesi çok ama çok zor. Böyle insanların olabileceğini bile onlara anlatmak çok zor çünkü onlar kendileri gibi bilir herkesi. Neden böyle bir kötülüğü yapsın ki diye düşünür. Aklına bile getiremez, gördüğünde ise inanamaz.
Ama sanırım Orhan bey de benim gibi düşündüğü için tüm bu yazdıklarının sonuna "Ve iyi bir çocuğun yetişmesinden bütün bir toplum sorumludur." cümlesini eklemiş. Ne kadar iyi yetiştirilirse yetiştirilsin bir çocuk etraftaki zorbalardan kendini korumak için dönüşüm geçirmek zorunda kalabiliyor ve biz buna tecrübe ya da yetişkinlik diyoruz maalesef!