İnciraltı'nda kaçak yapı ve kötü görüntü gerekçesiyle yapılan yıkım, 300 ailenin geçim kapısın kapattı. Vergilerini ödediklerini, ruhsat almayı da istediklerini söyleyen İnciraltı Balık Ekmek İşletme Kooperatifi üyeleri, Tunç Soyer zamanında söz verildiği için borç ve krediyle yaptıkları yatırımın bir günde yerle bir edildiğini söyledi. Plansız yıkım, İnciraltı'nın görüntüsünü daha da kötüleştirdiği gibi aileleri de zor duruma soktu...
İzmir'in nefes alma noktası İnciraltı'nın sahipsiz kaldığı, işporta işgaline uğradığı ve balık ekmek satıcılarının derme çatma teknelerinin görüntü kirliliğine yol açtığını gazetemizde dile getirdik. Bu yazılarımızın üzerinden bir ay geçmeden İzmir Büyükşehir Belediyesi, kaçak yapılaşma ve çirkin görüntüyü gerekçe göstererek oradaki balık ekmek esnafının teknelerine yönelik bir yıkım gerçekleştirdi. Ancak belediyenin yaptığı bu yıkım oradaki çirkin görüntüyü gidermediği, hatta daha da kötü bir hale getirdiği gibi esnafı da zor duruma soktu. Çünkü İnciraltı'nda insanların talebine karşılık veren esnaf bir anda ortada kaldı. Oysa ki belediyenin yapması gereken yıkıp bırakmak değil, düzenli ve kontrol edilebilir hale getirmektir. Ancak alternatif bir proje düşünülmeden gerçekleştirilmiş bu yıkım yüzünden esnaf 20 gündür evine ekmek götüremiyor.
BETERİN BETERİ BİR HALDE
Yıkım sonrası İnciraltı'na gittiğimde gözlerime inanamadım. Evet "İnciraltı'nın içler acısı hali" diye belki de ilk yazıyı ben yazmama rağmen neredeyse ilk halini mumla arar haldeydim Pazar günü... Çevredeki felaket görüntü giderilmediği gibi yıkılan teknelerin hurdalarıyla ve terkedilmiş işletmelerin pisliğiyle daha da kötü bir hal almıştı. Üstelik teknelerden bazıları yıkılmış, bazıları ise hala işletilmeye devam ediyordu. İşportacılar hala oradaydı. Olan sadece Tunç Soyer zamanında teşvik edilerek, sözler verilerek kooperatifleşen İnciraltı Balık Ekmek İşletme Kooperatifi üyelerine olmuştu. O gün bu ailelerle de tanıştım. Hepsi aslında bizimle aynı fikirde. Ruhsatsız olduklarını kabul ediyorlar. Ruhsat almak istiyorlar hatta bu sebeple kooperatifleşmişler. Ancak ruhsat verilmediği, verilen sözler tutulmadığı gibi yasallaşma çalışmalarının kendilerine kötü yansıdığını söylüyorlar.
YASALLAŞMAK İSTİYORLAR
"Bakın" ne diyor bir tanesi... "Şu karşıda oturan kooperatif üyesi değil. Sadece bizim yerlerimiz yıkıldığı için karşıdan çekirdek çitleyip 'Biz size belediyeye güvenmeyin demiştik' diyerek bize gülüp dalga geçiyor." Aynı kişi, "Ruhsatımız olmadığı için adres olarak kendi evlerimizi gösterip vergimizi o şekilde ödüyoruz. Şu anda çalışan teknelerin hiçbiri vergi ödemiyor. Nedense sadece vergi ödeyen kooperatif üyelerinin mekanlarını yıktılar" diye de ekledi. Onlar da daha düzenli ve daha güzel bir mekana sahip olmak istiyorlar ancak bireysel olarak ellerinden gelen bu olmuş. Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanı Tunç Soyer'den randevu alıp ziyarete gittiklerini ve hatta büyük masraflarla mimara çizdirdikleri projenin maketini de yanlarında götürdüklerini anlattılar. Sonuç olarak bu yıkım, İnciraltı'nı güzelleştirmediği gibi ailelerin hayallerini ve umutlarını da kırıp dökmüş.
MUTLAKA BİR PLANINIZ VARDIR!
Şimdi tüm bu yaşananların ardından Büyükşehir Belediyesi nasıl ki kötü görüntü için hemen harekete geçtiyse esnafın zor durumda kalmaması için de bir çözüm bulmalı. Bu iş ile evini geçindiren pek çok aile var. Çözüm orayı yıkmak değil.
Sayın Başkan, size sesleniyorum...
Yerine koyulacak bir proje üretmeden buraları yıkmış olamazsınız! Mutlaka bir planınız vardır ve en yakın zamanda bu planı uygulamaya geçeceksiniz diye düşünüyorum ve şimdi sözü ailelere bırakıyorum...
BÜFE SÖZÜ VERİLMİŞ AMA TESLİM EDİLMEMİŞ
İnciraltı Balık Ekmek İşletme Kooperatifi Başkanı Engin Kondu: Yıkılan işletmemin yerinde daha önce uyuşturucu yuvası bir yer vardı. Hatta bir gece burayı ateşe verip yakmışlar. Biz kredi çekip yanan zeminin üzerini demirle kapladık. Daha önce yanan yeri, iş makinelerinin yetmediğini bahane ederek yıkmadı belediye. Ama aynı belediye tonlarca ağırlıktaki demir zemini yıkmayı başardı. 'Yasallaşın size yer verelim' dediler. Buradaki her tekne vergi ödüyor. Biz kabul ediyoruz ruhsatsızız ancak bize verilen sözler var. Bize Soyer satış büfesi sözü verdi, 20 tanesi yapıldı ancak bize teslim etmediler. Kendisinden defalarca randevu istedik ancak görüşemedik. O büfeler depolarda çürüyor ama bize verilmiyor. Soyer'in sözüyle yerlerimizi yaptırmak için kredi çektik, borç aldık. Sonra bir günde buralar yıkıldı. Biz bir çözüm istedik, görüşemedik bile. Mısırcılara, geri dönüşümcülere, çiçekçilere, pazarcılara yer verildi. Bize neden verilmiyor? İzmir'in göbeği şu an felaket halde. Burada biz balıkçılar varken hareketliydi şimdi boş kaldığı için bir güvenlik sorunu da yaşanıyor.
BU TEKNELERDEN 300 KİŞİ EKMEK YİYORDU
İnciraltı Balık Ekmek İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Semih Çavdarcı: Ama bizim borç harç kredi çekip yaptırdığımız yerler belediye tarafından yıkıldı. Yıkım da adaletli olmadı. Sadece kooperatifin yerleri yıkıldı, diğerleri bırakıldı. Üstelik yerleri yıkılan esnafın hepsi vergisini ödeyen kişilerdi. Vergi ödemeyenler ise çalışmaya devam ediyor. İnciraltı'ndaki mekanların çoğunun ruhsatı yok. Neredeyse hepsi kaçak. Bu kadar kaçak yer varken niçin sadece kooperatifin mekanları yıkıldı?
İŞİMLE BİRLİKTE YUVAM DA DAĞILDI
Tekne işletmecisi Çağatay Baran: Benim 3 çocuğum var. Kooperatiften abilerimiz burayı bana vermişti. Ben de kredi çekip düzelttim. Yıkımdan sonra evime bakamaz oldum. Eşim annesinin yanına gitmek zorunda kaldı. Çocuklarımdan biri 1, diğeri 2 yaşında birinin okula başlaması gerekiyor ancak ben onu okula bile gönderemiyorum. Kirasını ödeyemediğim için evimi de boşaltmak zorunda kaldım. Eşyalarımı sattım. Cebimde şimdi sadece o para var. Benim yuvam dağıldı.
HİJYEN BELGEMİZ VAR VERGİMİZİ ÖDÜYORUZ
Tekne işletmecisi Nuran Akkaya- Bilal Çayır: Bu teknede en az 14 kişi çalışıyordu. Bizim hijyen belgelerimiz tam, vergi ödüyoruz. Hizmetimizden ve temizliğimizden müşterilerimiz de memnundu. Her gün en az 200-300 müşteri alan bir yerdik. Şu an çok mağduruz. Anne babasına bakan var, yetimlere bakan var, yeni evli olup bir sürü borcu olanlar var. Tek isteğimiz mağduriyetimizin giderilmesi. Zamanında kooperatifleşin diyerek bize yeni yerler yapılacağı söylenmişti. Ama bu sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Ailemize bakamayacak duruma geldik.
HARABEYE ÇEVİRİP GİTTİLER
Tekne işletmecisi Osman Mutlu: Bu yıkım bile sayılmaz. Harabeye çevirip gittiler. Ben 2004'ten beri buraya tezgah açıyorum. Daha önce de yıkım görmüştüm ama bu çok başka bir faaliyet. Tamamen buradaki esnafın ekmeğiyle oynamaya, esnafı yok etmeye güdümlü bir yıkım. Benim çok müşterim var. Onlar da bu durumdan şikayetçi. Bizi yeniden burada görmek istiyorlar.
TUNÇ BAŞKAN SÖZ VERMİŞTİ
Tekne işletmecisi Birol-Mehtap Acar: Teknemizden 5 kişi evine ekmek götürüyordu. Buraya Tunç Başkan'ın sözüne güvenip çok masraf yaptık. Ancak o sözünü tutmadan gitti yeni gelen başkan ise burayı harabeye çevirdi. Burada 300 kişi evine bakıyordu. Şimdi hiçbirinin bir geliri yok. Üniversite öğrencisi evlatlarım var. Şimdi onları nasıl okutacağımı düşünüyorum.
AİLELER GİTTİ BAĞIMLILARA KALDI
Tekne sahibi ve işletmeci Mehmet Öztürk: Halka uygun fiyatlı hizmet sunuyorduk. Halk da memnundu. Belediye burayı yıkınca hem biz hem de müşteri mağdur oldu. Biz ailelere hizmet veriyorduk. Şimdi ise burası uyuşturucu bağımlılarına kaldı. Yıkıp bırakmak yerine bize verdikleri sözleri tutup yeni yerler yapsalardı keşke.
ÇOCUKLARIMI OKUTAMIYORUM
Tekne işletmecisi Selin Çavdarcı: Ben eşimden ayrıyım tek başıma iki kız çocuğu okutuyorum. Annem de bana destek oluyor. En azından yıktılarsa bize de bir yol yöntem gösterselerdi. Biz de masraf yaptık burayı çalıştırabilmek için. Para kazanamadığımız gibi çektiğimiz kredilerin borçları da üstümüze kaldı. Öylece kalakaldık.