BAŞLARKEN...
Sevilen müzik gruplarının kurulma hikayeleri, başarıları ya da en iyi albümleri müzikseverlerce her zaman ilgiyle takip edilmiş, müzik sohbetlerine konu olmuştur. Bu konulardan biri de, tüm dünyada muazzam başarılar yakalayıp onca şöhrete rağmen neden dağıldıklarını merak ettiğimiz gruplar. Kimisi grup üyelerinin ego savaşlarına kurban gitmiş, kimisi de solistinin intiharı ya da ölümüyle dağılmış. Keşke dağılmasaydı dediğimiz gruplar bu sayfada sizlerle buluşacak..
BİR PARTİDE TANIŞTILAR THE BEATLES'I KURDULAR
The Beatles'ın hikayesi 6 Temmuz 1957'de Liverpool'daki bir partide John Lennon ve Paul McCartney'in tanışması ile başlıyor. O sıralar Lennon'un The Quarrymen adında bir grubu vardır ve McCartney'i de gruba katılması için ikna eder. 1958'te genç gitarist George Harrison'un da gruba katılmasıyla stüdyoda demo kayıtlar yapılır. Paul McCartney grubun adını değiştirmek istediğini söyler ve ritim anlamına gelen "beat" sözcüğünden esinlenerek The Beatles ismini önerir. Bu fikir grup üyelerinin de hoşuna gitmiş, grubun adı artık The Beatles olmuştur. The Beatles bir süre Almanya'da çalar ve bateride farklı isimlerle çalışırlar.
Modayı da etkilediler
Grubun davulcusu Pete Best, The Beatles üyelerinin klasik saç şeklini kabullenmez ve gruba aykırı bir saç tarzında ısrarcı olur.
Best'in sağlık sorunları nedeniyle bir kaç konsere de katılamaması gruptan ayrılmasına neden olur.
Davulcu arayışana geçen Lennon ve McCartney, grup üyelerinin de yakından tanıdığı Ringo Starr'a davulun başına geçmesi için teklifte bulunur, Ringo da hiç düşünmeden kabul eder. Böylece efsanevi dörtlü tamamlanmış olur. İngiltere'den Amerika'ya gidip başarı sağlayan ilk grup olan The Beatles, 60'lı yıllara damgasını vurur.
Hem sanatsal hem ticari anlamda büyük başarılar yakalayan ekip 60'lı yıllarda modayı bile etkiler.
Geçen yıllar süresince Beatles sert protestolara ve saldırılara maruz kalır fakat müzik serüvenine, üstüne koyarak devam eder.
Kendi kuralını bozdu
Amerika'da çıktıkları son turneden sonra John Lennon, "How I Won the War" filminde rol alır.
Lennon'un bu filmde oynaması grubun kaderinin değişmesine neden olacaktır. Ünlü müzisyen bu film sayesinde hayatının aşkı Yoko Ono ile tanışır. Grup üyelerinin kendi aralarında koydukları bazı kurallar vardır. Bunlardan birini de John Lennon belirlemiştir; stüdyoya kimse eşini ya da sevgilisini getirmeyecek, yapılan müziğe grup üyeleri dışından müdahale olmayacak. Yoko Ono ile büyük bir aşk yaşayan Lennon, kendi koyduğu kuralı çiğner ve stüdyo kayıtlarına sürekli Ono'yu da götürür. Kendisi gibi bir müzisyen olan Ono, zamanla grubun yaptığı müzik hakkında eleştiriler yapmaya başlar, kayıtlarda müdahalelerde bulunur. Başta Paul McCartney olmak üzere diğer üyeler Ono'nun tavrından oldukça rahatsız olur ve tartışmalar başlar. Özellikle Lennon ve McCartney arasında sert tartışmalar yaşanır.
"Paul, ben boşanmaktan bahsediyorum"
Yoko Ono, krizinin üstüne menajer seçiminde de fikir ayrılıkları yaşanır ve mali konularda sorunlar çıkmaya başlar. Her geçen gün tartışmalar artmaya devam ederken takvimler 20 Eylül 1969'u gösterdiğinde Lennon, gruptan ayrılma kararını arkadaşlarına açıklar. Bu kararı kabullenmek istemeyen McCartney yapacakları işlerden konuşmaya çalışır.
Lennon'un bir kaç kez daha ayrılmak istediğini söylemesine rağmen McCartney duymazdan gelir. John Lennon eski dostunu yakasından tutar ve silkeleyerek "Paul, anlamıyorsun galiba ben boşanmaktan bahsediyorum" der.
10 Nisan 1970'de McCartney, bir basın toplantısıyla grubun dağıldığını duyurur.
THE DOORS - KERTENKELE KRAL EFSANESİ
1965 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nde sinema okuyan Jim Morrison okulunu bırakıp ortadan kaybolur.
Los Angeles'te şans eseri okuldan arkadaşı olan Ray Manzarek ile karşılaşan Jim Morrison, şarkı sözü yazmaya başladığından bahseder. Morrison arkadaşına 'Moonlight Drive' adlı parçanın sözlerini okur. İkili o gece bir grup kurmaya karar verirler. The Doors of Perception adlı kitaptan esinlenen iki arkadaş, kuracakları grubun adını da bulmuşlardır. Böylece The Doors'un ilk kıvılcımları atılır. Jim Morrison'dan oldukça etkilenen Ray Manzarek, o sıralarda çaldığı grubuyla yollarını ayırır ve yakın arkadaşı olan Robby Krieger ile John Densmore'u Morrison ile tanıştırır. Böylece The Doors üyelerini de tamamlamış olur. Bir süre Kaliforniya'da gece kulüplerinde sahne alan grup 4 Ocak 1967'de ilk albümlerini 'The Doors' adıyla çıkarırlar.
En iyi 500'e girer
Büyük bir başarı yakalayan albüm, 45 yıl sonra Rolling Stone dergisinin 'Tüm zamanların en iyi 500 albümü' listesine 42. sıradan girecektir. Albümde yer alan 'Light My Fire' grubun en popüler parçası olurken 'The End' adlı parça oidipus kompleksi içerikli sözleriyle büyük tartışmalar yaratır. 7 Ekim 1967'te çıkan ikinci albüm 'Strange Days'in en önemli özelliği grubun kurulmasına neden olan 'Moonlight Drive' şarkısını barındırmasıdır. Bu parça Morrison'un ilk eseridir.
The Doors 1968'te Unknow Soldier parçasıyla Vietnam Savaşı'na sert göndermeler yaparak bazı çevrelerden tepki almasına rağmen popülerliğini arttırır.
Grubun 'Not To Touch The Earth' parçasının dizlerinde geçen 'Ben kertenkele kralım, her şeyi yapabilirim' sözleri nedeniyle hayranları Jim Morrison'a Lizard King (Kertenkele Kral) lakabını takar.
Alkol kurbanı
İşler yolunda giderken Jim Morrison alkolle sorunlar yaşamaya başlar. New Haven konserinde Jim Morrison sahne arkasında bir kadına cinsel tacizde bulunur. Polis olayı konser başladıktan sonra öğrenir ve Morrison'u sahnedeyken tutuklar.
Konser alanını dolduran hayranlarının ayaklanması sonucu değiştirmez ve Morrison hakkında işlem yapılır. Siciline işlenen bu olayı kabul etmediğini söyleyen Morrison, bu olaya rağmen durulmaz. Miami konserinde de seyirciyle tartışır. Konsere oldukça alkollü çıkan yıldız, kendisini dinlemeye gelen hayranlarına hakaret etmeye başlar. Sakinleşmeyen Morrison seyirciyi sahnede soyunmakla tehdit eder.
Sonuç yine aynıdır, Morrison ikinci kez sahnede polis tarafından tutuklanır.
"Orada mısın pam?"
Mahkeme tarafından Jim Morrison 6 ay hapis cezasıyla yargılanır. Bu sırada The Doors'un 21 eyalette sahneye çıkması yasaklanır. Morrison mahkemenin kararına itiraz eder ve hayatını düzene koymak için Amerika'dan uzaklaşma kararı alır. Alkolü bırakma kararı alan Morrison, sevgilisi Pamela Courson ile en çok sevdiği şehir olan Paris'e gider. Mahkeme gününe kadar Paris'te beklemek isteyen Morrison 3 Temmuz 1971'de kaldığı otel odasındaki küvette ölü bulunur. Kertenkele Kral'ın son sözleri ise "Orada mısın Pam?" olmuştur.
HAFTAYA: PINK FLOYD
