Altın yatırımcıların kafalarını karıştırıyor
Ekonomik ve siyasi belirsizliklerin yoğun olduğu dönemlerde "güvenli liman" görevi üstlenen altın son zamanlarda ciddi şekilde sorgulanıyor.
Diğer varlıklara uyarak istikrarlı fiyat hareketleri yerine daha dalgalı bir seyir izler oldu altın... Sadece bir ayda altın fiyatı yüzde 7,5 artarken, izleyen bir sonraki ayda yüzde 8,3 aşağı gelebiliyor. Hiç alışık olmadığımız bu dalga boyları ister istemez altın yatırımcısını kaygılandırıyor, güvenli liman misyonunu sorgulatıyor.
Geçen yılki toplam altın talebi miktarı bu argümanı destekliyor. 2017'de gerek kurumsal gerekse bireysel yatırımcılar 4 bin 66 ton altın talep etmişler. Bu miktarın parasal karşılığı ise 164 milyar dolara geliyor.
Değişmeyen dağılım geçen sene içinde geçerli... Toplam altın talebinin yüzde 41'i Çin ve Hindistan'dan gelmiş. Hatta Çin yatırım amaçlı altın talebinde geçen seneki talep miktarı ile son 10 yıl içinde ikinci yüksek seviyeye ulaşmış. 2013 yılında zirve yaptığı 400 tonluk rekora 2017'de 310 ton ile kısmen yaklaşmaya çalışmış. Buradan rahatlıkla şu tespiti yapabiliyoruz; Çin büyüme hızı yükseldikçe paralel olarak altın talepleri de artıyor.
TALEPTE DÜŞÜŞ YAŞANDI
Altın talebinde iki büyük ülkeden birisi olan Çin, her ne kadar talebini arttırmış olsa da geçen sene küresel düzeyde toplam altın talebi 2009'dan bu yana en düşük seviyede kalmış 4.066 ton ile... 2017'ye 1.214 dolar ile başlayıp 1.343 dolarla kapattı. Yılın başında altın almış bir tasarruf sahibi altın yatırımdan yüzde 10,6 getiri elde etmiş.
Dolar mevduatının 5, 10 yıllık ABD tahvil getirisinin 4 katı kadar getiriye ulaşmış. Hiç te fena sayılmaz. Ancak yüzde 30 sınırına dayanmış NASDAQ ya da yüzde 20'nin üzerinde getiri sağlamış S&P 500'ün çok altında kaldığı notunu da ekleyelim. Altın fiyatlarının dolar bazında yüzde 10,6 artmasının birkaç temel nedeni var. Birincisi doların diğer para birimleri karşısında zayıf bir performans göstermiş olması tüm alternatif yatırım araçları gibi altının da işine geldi.
6 ana para biriminden oluşan sepete karşı doların değerini gösteren Dolar Endeksi geçen sene başında 99,48 düzeyinde iken yıl sonunda 88,85'e kadar inmiş. Yüzde 10,58 değer kaybına uğramış dolar. İkincisi... Bazı varlıkların özellikle hisse senetlerinin uzun süredir aşırı değerlenmiş olması da alternatifler arasında altını biraz parlattı. Üçüncüsü ise tahmin edeceğiniz gibi Kuzey Kore ve Ortadoğu coğrafyalarındaki siyasi gerginlikler geçen sene altın fiyatlarının yukarı gelmesine neden oldu.
NEDEN CAZİP OLACAK?
Dünya Altın Konseyi bu yılda da altın fiyatlarının yükseleceğini tahmin ediyor.
Gerekçelerini ise şöyle sıralamış;
2018'de hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler eşanlı büyüme performansı gösterecekler. Bu sayede işsizlik oranı düşeceği gibi, düşük enflasyon sayesinde ücretlerin alım gücü artacak. İkinci büyük altın talepçisi olan Hindistan'da yeni uygulamaya konan Mal ve Hizmet Vergisi (GST) tasarrufları yükseltecek, yükselen tasarrufların bir kısmı da altına kayacak.
Bazı varlıklarda balon etkisi var. Bu etki 2018'de de devam edecek. Dolayısıyla üzerinde köpük oluşmuş varlıklardan altına kayma olabilir yıl içinde...
Jeopolitik riskler bu yılda da soluksuz etkisini gösterecek. Bu yüzden her ne kadar sorgulanıyor olsa da güvenli liman görevi 2018'de de altına yüklenecek gibi görünüyor.
Bir olumsuz faktörü de biz ekleyelim WGC'un analizine; gelişmiş ülke merkez bankaları bilanço normalleşmesine ve kısmen parasal sıkılaştırmaya gidecekler.
Faizler yükselecek yeni ihraç edilecek sabit getirili enstrümanların cazibesi artacak ki bu da altın tutmanın maliyetinin yatırımcı açısından yükselmesi anlamına geliyor.
Sözün özü 2018'de de altın kesinlikle portföyde bulundurulması gereken bir varlık. Sahip olanların da bu yılda pozisyonlarını korumalarını öneririm.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.