• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Kurlar ancak böyle baskılanabiliyor CAHİT SÖNMEZ

Kurlar ancak böyle baskılanabiliyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Ocak 2019, 00:08

Geçen sene yaz aylarında kurlarda başlayan hareketlenme Ağustosta zirve yapmıştı. Spekülatif ataklara bir de halkın paniği eklenince dolar 7 liraların üzerine kısa sürede çıkmıştı.
Panikleyen tasarruf sahiplerinin asıl amacı spekülatörler gibi kısa yoldan para kazanmak değil sadece paralarının alım güçlerini koruyabilmek.
TL yatırımlarında kaldıklarında alım güçlerinin zayıflayacağı algısıyla TL'den dolara ikame ihtiyacı duyuyorlar. Kurların olması gerekenden daha fazla artmasını sağlayan para ikamesi tabi ki tasvip edilemez. İlk aşamada dolara ne ihtiyaç var, TL kazanıp TL harcıyorsun denilebilir. Ancak kurların fiyatlara geçişkenlik hızı yüksek ise bu tür arayışları da yadırgamamak gerekiyor.

NE ZAMAN YADIRGANABİLİR

Reel olarak yani enflasyona karşı alım gücünün gerilemediğini görmesine rağmen ulusal paradan yabancı para birimine yatırımların kaydırılması ekonomiye olumsuz etki yaratır ve herkes nasibini alır bu bozulmadan.
Tabi iş çevresi için durum farklı...
Döviz cinsi ödemelerini göz önünde bulundurarak olası kur artışını dikkate alarak dövizde pozisyon alabilir.
Hangi amaçla ya da güdü ile olursa olsun sonuçta dövize olan talebin frenlenmesi hayati önem taşıyor. Üretimde dışa bağımlılık yüksek ise fiyatlara geçişkenlik de o denli yüksek oluyor, enflasyon ivmelenebiliyor.
İşte bu gerçekten hareket eden Merkez Bankası para ikamesini ve aynı zamanda kur artış beklentisini engellemek amacıyla faiz oranlarını kayda değer oranda yükseltmişti.
Aldığı bu aksiyonun ne kadar rasyonel olduğunu Türkiye İstatistik Kurumunun "Finansal Yatırım Araçlarının reel Getirileri" çalışmasından izleyebiliyoruz. TÜİK'in yayımladığı verilere göre Aralık ayında doların enflasyon arındırıldıktan sonraki artışı yüzde -0,46 düzeyinde olmuş. Yani Tüketici Fiyat Endeksi sonrası dolar yatırımcılarına TL bazında kaybettirmiş.

DÖVİZ KAYBETTİRMİŞ

Buna karşın TL'de kalan mevduat yatırımcıları reel olarak yüzde 1,97 kazanmışlar geçen yılın son ayında. 3 aylık dönemde ise sonuç daha da belirginleşiyor.
Dolar enflasyon dışlandıktan sonra yüzde 16,85 değer yitirmiş. Yani daha önce 100 TL karşılığı dolar alanlar yeniden TL'ye dönmek istediklerinde reel olarak ellerine 83,15 lira geçecek. Oysa 100 lirası ile dolar almayanların parası 101,97 liraya yükseldi.
Benzer trendi devlet tahvillerinde de görebiliyoruz.
Tahvil yatırımcıları da mevduat yatırımcıları gibi hem paralarını enflasyon karşısında koruyabilmişler hem de reel olarak getiri elde etmişler.
Haziran-Aralık döneminde TL faiz oranları hem enflasyon hem de kur gerçeğini yansıtacak seviyelerde olmadığı için TL yerine döviz tercih eden yatırımcılar vardı.
Mevduat hesaplarında parası olan bir tasarruf sahibi 6 ayda reel olarak yüzde 2,29 kayba uğramış. Aynı dönemde dolar TÜFE sonrası yüzde 4,07 getiri sağlamış.
Sözün özü Merkez Bankası kurların fiyatlara geçişkenliğinin enflasyona olumsuz yansımasını ve para ikame potansiyelinin halen yüksekliğini hesaba katarak faiz oranlarını ayarlamaya devam edecek. Şu gerçeği de göz ardı etmeyelim; Merkez Bankası sadece dolar değil Türkiye'nin dış ticaret yaptığı ülke para birimlerinden oluşturduğu sepet kuru dikkate alıyor ve bu çerçevede "Reel Efektif Kur Endeksi" hesaplıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.