Merkez Bankası genel kurulu dün olağanüstü toplandı ve yasasından kaynaklı karının belli bir kısmının Hazine'ye hemen aktarılması kararı aldı. Aslında esas sözleşmesinde bu aktarımın Nisan ayında Banka Meclisinin öngöreceği bir tarihte yapılması hükme bağlanmış. Ancak bu yıldan itibaren uygulama yılın ilk ayına çekiliyor.
Merkez Bankası dönem karından 37 milyar lirayı Hazine'ye verecek. Neden verdiğine, Hazine'nin bu kaynağı nasıl kullanacağına değinmeden Merkez Bankası karının hangi faaliyetlerinden ortaya çıktığına bir göz atalım.
Şu an önümde Merkez Bankasının son "Kar ve Zarar Tablosu" var 2017 yılına ait.
Geçen yılı henüz yayımlamadı. Kar ya da zarara neden olan faaliyetlerini TL işlemleri ve yabancı para işlemleri olarak ikiye ayırmış. TL cinsi menkul kıymetlerinden, piyasadaki likiditeyi ayarlamak için yaptığı açık piyasa işlemlerinden 7,5 milyar lira civarında kar elde etmiş. Yabancı para mevduat faizleri, yabancı para depo ve portföy gelirleri ve yabancı para alım ve satımından gelirler kalemlerinden 13,9 milyar lira kar sağlamış. Böylece 2017'de toplam 21 milyar lira kar açıklamış.
PARA BASMA GELİRİ
Önemli bir ekleme yapalım; merkez bankalarının en önemli kar kalemlerinden birisi de "senyoraj" gelirleridir.
Devlet merkez bankalarına kağıt para basma yetkisi verir. Malum metal paralar Hazine'ye bağlı Darphane tarafından hazırlanıyor. Merkez bankaları kağıt parayı basmak için malzeme kullanıyorlar ve böylece bir maliyet üstlenmiş oluyorlar.
Ama bastıkları parayı üstlendikleri maliyetin oldukça üzerinde bir rakamdan satıyorlar. İşte aradaki bu fark senyoraj geliri olarak tanımlanıyor.
Merkez Bankası yukarıda özetlediğim faaliyet ve faaliyet dışı gelirlerden elde ettiği karı ne yapıyor sorusunu yanıtlayalım.
Merkez Bankası Kanununun 60. maddesinde karın dağıtılması düzenlenmiş.
Öncelikle kardan yüzde 20 oranında "ihtiyat akçesi" ayrılıyor. Yani zor durumlarda kullanılmak amacıyla tutulan yasal karşılık... Son hisse senedi sahipleri geliyor. Hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden, % 6 oranında ilk kar hissesi olarak hissedarlara dağıtılıyor.
Kalan tutarın en çok % 5'i iki aylık maaş tutarını geçmemek üzere Merkez Bankası çalışanlarına veriliyor. Bazı durumlarda hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden Genel Kurul kararıyla en çok % 6 oranında ikinci kar hissesi olarak hissedarlara aktarılabiliyor. Bu dağıtımdan sonra kalan bakiye ise Hazineye veriliyor.
FAİZ BASKISI AZALIYOR
Dolayısıyla Merkez Bankası'nın elde ettiği karı Hazine'ye devretmesi Kanundan gelen bir zorunluluk. Bu yıl da bu yasal zorunluluğu yerine getiriyor. Sadece zaman öne çekilecek. Bir yerde avans olarak devretmiş oluyor.
Gelelim Hazine'nin bu kaynağı nasıl kullanacağına...
Hazine Merkez Bankasından gelecek bu kaynağı doğal olarak kamu açığı finansmanında kullanacak. Zaten önümüzdeki aylarda kamu açığının finansmanında yeni borçlanma yerine "borçlanma dışı" kaynakların da devreye gireceği açıklanmıştı. Önümüzdeki 2 ayda 37 milyar liranın 25 milyar lirasını buradan karşılayacak. Bu da 25 milyar daha az tahvil ihracı anlamına geliyor. Sonuçta ne kadar az tahvil ihraç edilirse faizlerde o kadar yukarı yönlü baskıdan kurtulmuş oluyor. Bir adım daha öteye gidelim; tahvil faizlerinin aşağı doğru gevşemesi ise Merkez Bankasına para politikalarında hareket alanı açıyor.