Merkez Bankası faiz indirimine devam etti
Bu gelişme sonrası yani jeopolitik riskin denklemden çıkması sonucu doğal olarak Merkez Bankası'nın önündeki marjı değerlendireceği ve faiz indirim sürecine devam edeceği beklentisi ağırlık kazandı.
BEKLENTİ 100 BAZ PUANDI
Nitekim Merkez Bankası beklendiği gibi haftalık repo ihale faiz oranını diğer bir deyişle politika faiz oranını 250 baz puan aşağı çekerek yüzde 14,00 seviyesine getirdi. Evet, faiz indirimini bekliyorduk.
Ama bu kadar yüksek oranlı değil. Gerek swap gerekse TL Libor piyasalarında fiyatlamalar 100 baz puanlık faiz indirimine işaret ediyordu. Aynı zamanda bazı kurumların yaptığı anketlerin medyanı da 100 baz puan civarında idi.
Böylece 3 toplantıda toplam 1000 baz puan faiz indirimi gerçekleşmiş oldu. Yüzde 24'den yüzde 14'e, dile kolay sadece 3,5 ayda. Üstelik ülke risk göstergelerinin yüksek olduğu bir süreçte...
Merkez Bankası duyurduğu gibi uygulayacağı faiz politikasında enflasyon üzerine ülke riskini yansıtan primi ekleyecekti.
Buradan hareket ederek şu basit hesabı yapalım. Türkiye ekonomisine benzer gelişmekte olan ülkelerde risk primleri 200 ile 300 baz puan aralığında değişiyor.
Türkiye'nin vermesi gereken risk priminin yaklaşık 250 baz puanlarda olduğunu düşündüğümüzde Merkez Bankası'nın enflasyon öngörüsünün yüzde 11,5'lar olduğu söylenebilir. Tabi Aralık toplantısında faiz indirmediği sürece...
ENFLASYONU REVİZE EDECEK
Merkez Bankası'nın agresif diyebileceğimiz faiz indirim aksiyonunun ardında özel tüketim ve yatırımları canlandırabilmek yatıyor. Bir yerde faiz oranlarını düşürerek yani finansman maliyetlerini aşağı çekerek hanehalkının iştahını açıp kredi almasını ve tüketim yapmasını, aynı şekilde finansman maliyetini aşağı çekerek firmaların iştahlarını artırıp kredi alarak yatırım yapmalarını sağlamak.
Kısacası iç talebin büyüme üzerindeki etkisini yükseltebilmek. İlk aşamada kulağa hoş geliyor. Lakin hanehalkının ve firmaların iştahlarının açılması yeterli olmayacak. Kredi verecek bankaların da kredi verme iştahlarının olması gerekiyor.
Çünkü son aylarda bazı bankalar alacakları için aktiflerinde tuttukları bazı varlıkları oldukça yüksek iskonto oranı ile varlık yönetim şirketlerine devretmişlerdi.
Eminim bu analizi Merkez Bankası da yapıyor, hatta bizim erişemediğimiz binlerce veriyi bir arada değerlendiriyor. Demek ki 250 baz puan indirimi rasyonel buldular.
O zaman Merkez Bankası'nın politika faiz oranını yüzde 14'lere çekmesinin artı son Aralık toplantısında belli oranda faiz indirim eğiliminin olmasının dayandığı temel argüman enflasyon oranının yılı hükümetin beklediği ve son ekonomi toplantısında kamuoyu ile paylaştığı yüzde 12 oranının altında kalacağı gibi görünüyor.
Büyük olasılıkla yüzde 10'ların ya çok az altında ya da az üstünde bir yılsonu enflasyon tahmini var Merkez Bankası'nın.
Umarız evdeki bu hesabı çarşıda da tutar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.