Kurların ilginç seyri
Sanki piyasalarda sular biraz durulmuş gibi. Zaten her yılın son haftalarında ortalık sakinleşir, mali yılın sonlanması ve uzun Noel tatili etkisini gösterir. Tabi uzunca yılın yorgunluğu da etkisini tamamen gösterir.
2019 gerçekten zor bir yıl oldu hem Türkiye hem de küresel ekonomi açısından. ABD ekonomisi toparlandı hatta faiz artırımı ile soğumaya ihtiyacı var derken tam ters sinyaller gelmeye başladı. FED bırakın faiz artırımını 3 kez faiz indirmek zorunda kaldı.
İşte bu tam anlamıyla piyasa kartlarının yeniden dağıtılması anlamına geldi.
Güçlenen dolar karşısında iyice gerilen gelişmekte olan ülke ekonomileri rahat nefes aldılar, dış borç çevirme sorunundan bir nebze kurtuldular.
OYNAKLIK YÜKSEK
Rus Rublesi 2019 yılında dolar karşısında yüzde 11,53, Meksika Pezosu ise yüzde 3,67 değer kazandı. Özellikle son 1 ayda neredeyse tüm para birimleri değer karşısında değerlendiler. Ancak TL negatif ayrışmış durumda. Aralık ayında dolar karşısındaki kaybı yüzde 2,74'e, bu yılın tamamındaki düşüşü yüzde 12,33'e ulaşıyor. Son 3 yılı baz aldığımızda kayıp oranı yüzde 68,58'e kadar çıkıyor.
TL'nin böylesine kırılgan olmasının yanı sıra diğer dikkat çeken bir noktada oynaklığın aşırı yüksek olması...
Örneğin 2019 yılına 5,40 seviyesinden başlamış dolar TL kuru, Ocak sonunda 5,16'ya gerilemiş ve sadece 3,5 ay sonra 6,19'a yükselmiş. Yılın zirvesine ulaştıktan sonra düşüşe geçerek Ağustos ayının ilk haftasında 5,4782'ye inmiş.
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin etkisini tamamen göstermesi ile sonbahar itibarıyla kur 5,80'nin üzerinde seyretmeye devam ediyor.
Bundan sonraki seyri ise FED'in alacağı aksiyonlardan öte Merkez Bankası'nın politika faiz oranını hangi düzeyde indireceğine bağlı olacak. Zaten FED para politikası uygulamasını askıya aldı sayılır. Federal fonlama oranını en az yeni yılın ilk çeyreğinde aşağı çekmeyecek.
Hem Başkan Powell hem de diğer bölge FED başkanları da açıkça telaffuz ediyorlar. Zaten son iki toplantıda kararlar oybirliği ile alınmıştı. Dolayısıyla bir kez daha hatırlamakta fayda var Merkez Bankası'nın faiz indiriminde belirleyeceği oran hayati önem taşıyor.
KURLAR SAKİN KALIR
Merkez Bankası'nın faiz indiriminin etkisinin yanı sıra kurun ralli yaparak 5.95'lere gelmesinde açık pozisyonların kapatılması da rol oynadı. Gerek mali gerekse mali olmayan kesim Türkiye'ye getirdikleri sendikasyon kredilerinin tamamını ya da bir kısmını TL'ye çevirip finansman ihtiyaçlarını karşılıyorlar.
Çevrilen kısma açık pozisyon diyoruz.
Bu kısmı kapatmak için dolar talep ediyorlar. Tabi short (kısa) pozisyon almış spekülatörler de aynı şekilde açık pozisyonlarını kapatmak istiyorlar.
Yeni yılda da kurların sakin bir seyir izleyeceğini tahmin etmiyorum. Ticaret savaşları ve jeopolitik unsurlar gibi dışsal gelişmeler hem de Türkiye ekonomisinin bazı sorunları kurların oynaklığını 2019'da olduğu gibi etkileyecek. Büyük olasılıkla 2020 yılının ilk yarısında dolar TL kurunun tansiyonu biraz yüksek olacak ancak ikinci yarısında tansiyon gerileyecek gibi görünüyor. Çünkü FED ABD ekonomisinin performansına göre gelecek yılın ikinci yarısında bir yada iki kez 25 baz puanlık indirime gidebilir. Bu yüzden TL'de olan tasarruf sahiplerinin panik yapmamalarını naçizane öneririm.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.