Mart ayında dip yapan borsalar merkez bankalarının ve ekonomi yönetimlerinin aldığı sınır tanımaz önlemler sayesinde ekonominin gerçeklerini tamamen göz ardı ederek kontrolsüz ve hızlı bir şekilde yükseldi.
Hem de öyle bir yükseliş ki pandemi öncesine neredeyse geldiler. Piyasa aktörlerinin varsayımı 2008 krizi ile oldukça benzerdi. Nasıl olsa kriz sonlanacak hisse senedi sahibi şirketler mali açıdan kendilerini kurtaracak. Sonuçta piyasa değerleri artacak. Oysa bu krizin farkını aktörler bilmelerine rağmen dikkate almadılar.
Ancak ülkelerin ve bazı uluslararası kuruluşların büyüme rakamlarını halen aşağı doğru revize etmeleri, borsa şirketlerinin mali performanslarına yönelik beklentilerin daha da karamsarlaşmaya başlaması piyasa aktörlerinin deyim yerinde ise ayağını yere bastıracak gibi görünüyor.
ABD BORSALARI YATAYLAŞIYOR
50 piyasa stratejistinin katılımı ile Reuters bir çalışma yaptı. Sonuçlar gerçekten ana cadde ile Wall Street'in önümüzdeki günlerde paralel hale geleceğini gösteriyor. Örneğin katılımcıların yanıtlarının medyanı Standart and Poors 500 Endeksinin yılı 2.950 seviyesinde kapatacağı noktasında oluşmuş. Bu seviye geçen hafta S&P 500 2.991'e ulaşan değerin yüzde 1,4 altına denk geliyor. Eğer stratejistlerin projeksiyonu gerçekleşirse S&P 500 Endeksi yılsonunda 2019 yılının sonundaki değerinin yüzde 8,7 altında kalmış olacak. Hisse senetleri işlem gören şirketlerin yıl içinde elde edecekleri kazançlar konusunda da karamsar beklentiler hakim olmuş stratejistler genelinde. Öngörülerinden önce birinci çeyrekte gerçekleşmiş kazançlarının geçen senenin eş dönemine göre yüzde 12,6 gerilediğini hatırlatmak isterim. Diğer çeyreklerle ilgili beklentileri de şöyle. İkinci çeyrek kazançların yüzde 42,7, üçüncü çeyrekte yüzde 24,9 ve son çeyrekte yüzde 13,1 düşecek. Buna karşın 2021 yılında yüzde 30,9 kazanç artışı gelecek stratejistlere göre.
Ancak korona virüsüne karşı aşı bulunur ve yeterli miktarda üretimi ve dağıtımı yapılırsa yılın kalan aylarında kazançlardaki kaybın bu denli fazla olmayacağı beklentisi ağırlık kazanıyor.
TEKNOLOJİ ÖN PLANDA
Çalışmada doğal olarak teknoloji sektörü karamsar ve gri alanın dışına çıkmış.
Zaten pandemi öncesinde de yükselen sektördü teknoloji ve enerji sektörünün tahtına oturmuştu. Yani teknoloji sektörünün sağlık tarafındaki gelişmelerden beslendiğini söyleyebiliriz.
Alış veriş merkezlerine kilit vurulmasından ve sosyal izolasyon uygulamaları evden çalışma için gerekli aplikasyonların kullanılmasını zorunlu kılmıştı.
Örneğin Nasdaq Borsasında işlem gören hisselerin bir kısmı teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketlere ait. Amazon, Apple ve Microsoft gibi 1 trilyon dolar civarı piyasa değerine sahip şirketler bu süreçte bırakın geriye gelmeyi yüzde 15 dolayında karlılıklarını artırdılar.
Dow Jones Endüstri Endeksi ile ilgili beklentiler de S&P 500'den pek farklı değil. Şu sıralar 24,995 seviyelerinde dalgalanan endeks yılsonunda 25.700'lere ancak ulaşacak ki bu da geçen yılın sonuna göre yüzde 10 altı anlamına geliyor.
Gelişmekte olan ülke borsalarında da teknoloji sektörü hisse senetleri pozitif ayrışacak. Aynı beklentiler bu piyasalar içinde geçerli. Son olarak çalışmadan şu genel tespite değinelim. Borsaların Mart ayında yaptıkları dip noktasında bir daha inmeleri olasılığı oldukça zayıf görünüyor.