Girişimciler için finansman modeli
Gerçekten nitelikli ve risk alabilen daha da önemlisi bir şeyler yapmak isteyen girişimciler var. Son zamanlarda start up olarak tanımladığımız potansiyeli yüksek teknoloji odaklı projeler çok moda diyebiliriz.
Buraya kadar çok iyi... Girişimci var, çok iyi fikir de var. Ancak her zaman karşımıza çıkan büyük boşluk girişimciler için de geçerli. Finansman... Bu projelerin realize edilmesi için gereken unsurlardan ne yazık ki finansman girişimciler tarafından sağlanamıyor. Devletin bazı kaynakları ile devreye girmesinin dışında bu sorun tam olarak aşılamıyor.
Bankalardan kredi sağlayamazlar mı?
Biraz zor. Çünkü yeni bir girişim söz konusu. Karşılık gösterecek bir varlıkları olmayabiliyor genç girişimcilerin.
Olduğunu varsayalım. Bankanın tamam dediği kredi şeklindeki finansmanın iki zorluğu oluyor. Birincisi faiz oranı nedeniyle maliyeti yüksek, ikincisi hemen geri ödemeler başlayacağı için henüz gelir elde etme devresinde olmadığı için borç çevirme sıkıntısı yaşayabilir.
BÖLGESEL GİRİŞ SERMAYESİ
Kalkınma ajansları "bölgesel giriş sermeyesi programları" çerçevesinde büyüme potansiyeli olan daha da önemlisi ihracata kayda değer katkı sağlayacağı düşünülen teknoloji ve inovasyon odaklı girişimleri destekliyor. Aynı şekilde bazı vergisel teşvik ve desteklerle üniversitelerle işbirliği içinde teknopark sayısı artırılıyor.
5 ile başlayan teknopark sayısı 84'e ulaştı. Bu alanlarda 5 binden fazla proje yürütüldü. Aynı şekilde araştırma ve tasarım merkezleri de yaygınlaştı. Sayılar cazip görünse de yine aynı sorun bir kez daha karşımıza çıkıyor. Daha fazla yol almak, yeni projeleri geliştirmek için bu tür girişimciler finansman ihtiyacı duyuyorlar.
Ekonomi yönetimi katma değeri yüksek büyüme potansiyeli olan girişimlere finansal destek sağlamak amacıyla "girişim sermeyesi fonu" kurulacağını duyurdu. Detayları henüz bilmiyoruz.
Sermaye Piyasası Kurulu'nun düzenlemesine göre girişim sermaye yatırım fonlarını ancak portföy yönetim şirketleri kurabiliyor. Nitelikli yatırımcı olarak adlandırdığımız belli bir tutarda tasarrufu olan birey ve profesyonel kurumların katılım belgeleri karşılığı koydukları kaynaklar ile oluşturulan fonlar girişimcilere finansman aktarıyorlar. Finansmana karşın bu şirketlerden hisse senetlerini ya da borçlanma araçlarını alıyorlar. Yani bir nevi şirkete ortak oluyorlar.
APPLE EN ÇARPICI ÖRNEK
Şirket zaman içinde değerlendikçe fona katılmış olan nitelikli yatırımcılar da sisteme dahil ettikleri tasarruflarını büyütmüş oluyorlar. Fon katılımcıları isterlerse sistemden çıkabiliyorlar. Tabi bu fonlar önemli vergi teşvikleri de alıyorlar. Gelirleri kurum kazançlarından mahsup ediliyor.
Apple firması bu tür finansman modelleri için en çarpıcı örnek. Steve Jobs ve iki mühendis arkadaşı kullanımı kolay (user friendly) bilgisayar yapıyorlar. Ancak seri üretim için kaynakları yok. Girişim sermayesi ortaklığına başvuruyorlar. Kullanımı kolay olduğu için bilgisayar satışının ilkokullara kadar ineceğini hesaplayan girişim sermayesi Apple firmasının belli oranda hissesi karşılığında şirketi finanse ediyor. Şu anda Apple'ın piyasa büyüklüğü 2 trilyon dolar civarında. Umarız ekonomi yönetiminin planladığı fon Sermeye Piyasası Kurulu'nun düzenlediği modelde olur. İkna edeceği yatırımcıları bir araya getirerek portföy şirketine fon kurdurulur.
Fon da SPK tebliğine göre girişimcilere finansman sağlar. Aksi takdirde bütçe dışı mevcut fonlar gibi bir yapı tercih edilirse şirket ve proje tercihlerinde öncelikler sağlıklı belirlenemeyebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.