• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
3’üncü çeyrek büyüme rakamlarının anlamı CAHİT SÖNMEZ

3’üncü çeyrek büyüme rakamlarının anlamı

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Aralık 2020, 21:42

Türkiye İstatistik Kurumu hafta başı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Yüzde 5-,5,5 aralığında medyanı olan beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 6,7 seviyesinde gerçekleşti.

Sanayi üretimindeki belirgin artış da yüzde 5'ler civarındaki büyümenin sinyallerini veriyordu. Yüksek büyüme oranının beklenmesinin nedeni malum Merkez Bankası'nın parasal genişleme ile kredi kanallarını sonuna kadar açması idi.

Parasal tabanı genişletmesinin yanı sıra zorunlu karşılıklar gibi ikincil araçlarını da bu yöne kanalize ederek kredileri teşvik etmişti. Aynı zamanda BDDK da aktif rasyosu gibi uygulamalarla Merkez Bankası'na eşlik ederek kredi iştahını artırmıştı.

Rakamların anlamına geçmeden kafaları biraz karıştıran TÜİK'in hesaplamada kullandığı "zincirleme hacim endeksinin" birkaç cümle ile açıklamasını yapalım.

Belli bir zaman diliminde ülke sınırları içinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal karşılığına "gayrisafi yurtiçi hasıla" diyoruz.
Üretilen miktar ile parasal karşılığı çarpılıp çok sayıda ürün için elde edilen tutarlar toplandığında GSYH'ya ulaşıyoruz.
Eğer aynı yılın fiyatları kullanılırsa nominal, yani enflasyonun dahil olduğu değeri elde ediyoruz. Buna karşın fiyat faktörünün dışarıda tutularak hesapladığımız veriyi de reel GSYH olarak tanımlıyoruz. İşte bunun için bir önceki yılın yıllık ortalama fiyatları kullanılıyor ki bu yönteme zincirleme hacim endeksi deniyor. Bu yöntemle ulaşılan GYSH'deki değişim de büyüme hızı oluyor.

TÜKETİMLER ETKİLİ OLMUŞ
Konumuza geri dönelim... Harcama yaklaşımına göre hane halkının ve kamu kesiminin tüketimleri, özel ve kamu kesiminin yatırım harcamaları ve net ihracat katkıları büyüme hızını veriyor. Hanehalkı üçüncü çeyrekteki harcamasını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,2 artırmış. Kamu kesimi tüketimini neredeyse değiştirmemiş, sadece yüzde 1,1 oranında yukarı çekmiş. Buna karşın yatırımları ifade eden sabit sermaye oluşumu yüzde 22,5 yükselmiş. Yani geçen senenin üçüncü çeyreğinde 100 TL değerinde yatırım yapılırken bu yılın üçüncü çeyreğinde 122,5 TL'lik yatırım gerçekleşmiş. Dördüncü unsur ithalat lehine olmuş. İhracat yüzde 22,4 aşağı gelirken ithalat yüzde 15,8 yukarı çıkmış.

Kredi hacminde aşırı genişleme olduğunda karşımıza çıkan tablo yine kendini göstermiş. Yani alınan kredinin büyük çoğunluğu tüketime yöneliyor. Tüketim tabi ki sadece yerli mallara gitmiyor aynı zamanda ithal edilmiş mallara da gidiyor.
Bu yüzden net ihracatın büyüme üzerindeki etkisi negatif oluyor.

SİNYALLERİNİ ALIYORDUK
Sanayi üretiminin üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğin kaybını geri alacak oranda artması büyümeyi kurtarmış yüzde 8'lik genişleme ile. İnşaat da yüzde 6,2 ile önemli etki yapmış büyüme üzerinde. Sanayi ve inşaat sektörlerinin bu rakamlara çıkacağının sinyallerini alıyorduk ama hizmet sektörünün üçüncü çeyrekte yüzde 0,8 büyümüş olması gerçekten şaşırtıcı oldu.

Detaylar böyle... Genel anlamına değinecek olursak bu tespitleri yapmamız yanlış olmaz sanırım. Üçüncü çeyrekte elde edilen büyüme oranının sürdürülebilirliği pek mümkün değil. Çünkü bir süredir Merkez Bankası genişleyici politikalardan sıkılaştırıcı politikalara döndü. Fiyat istikrarı temel amacına ulaşmak için fonlama maliyetini yükselterek kredi kanallarını yeniden daralttı. Dolayısıyla dördüncü çeyrek büyüme rakamı pozitif ama düşük bir düzeyde gelecek. Toplam yılı da büyük olasılıkla sıfırın çok az üstünde kapatacağız. Sevindirici olan Bakan Lütfü Elvan'ın "3. çeyrek büyümesinde yurtiçi talebin etkili olduğunu ve oluşabilecek riskleri göz ardı etmiyoruz" açıklaması idi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.