• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Piyasalar için kritik hafta CAHİT SÖNMEZ

Piyasalar için kritik hafta

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18 Ocak 2021, 22:00

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yılın ilk toplantısını perşembe günü yapacak. Kasım ve Aralık toplantılarında aldığı rasyonel kararlarla önemli yol kat etmişti PPK. Birinci faiz artırımından sonra ikincisi gelir mi sorusu çok az da olsa akılları biraz karıştırmıştı.
Çünkü daha önce PPK Eylül ayında yeterli olmasa da faiz artırımına gitmiş ama Ekim'de devamını getirmemişti. Şimdi PPK'nın Naci Ağbal'ın başkanlığında üçüncü toplantısı olacak.

Piyasalar faiz kararını ve vereceği mesajları fiyatlamaya çalışıyorlar. Bugüne kadar ortaya çıkan piyasa hareketlerinden kafaların karışık olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.

Gerçekten Merkez Bankası çok kritik bir noktaya geldi. Kurları baskılamak için faizleri belli bir seviyede tutması gerekiyor.
Diğer taraftan yüksek faizler başta yatırımlar olmak üzere borç çevirme ve kamu açığı finansman maliyetinin artmasına kadar bir dizi bedel çıkarıyor ekonomiye. Tam kuyumcu terazisi ile tartacak iki faktörü perşembe günü. Yani iki tercihten birisini yapacak.

YÜKSELSE DE YÜKSELMESE DE
Faizleri yükseltmeyerek belki de aşağı çekerek kurların yeniden yükselmesine razı olacak. Bu durumda kuşkusuz enflasyon yukarı yönlü baskı altına girecek. Bunun sinyallerini TÜİK'in açıkladığı maliyet enflasyonu göstergesi Yİ-ÜFE'den güçlü bir şekilde almıştık. Gecikmeli olarak TÜ- FE'ye yansıyacağı öngörüsünü de ihmal etmemiştik. Aramal, sermaye malları ve dayanıklı tüketim malları gibi kura oldukça duyarlı girdi ve nihai tüketim mallarının kur artışlarına bağlı olarak hangi oranda yükseldiği bu tezi teyit etmişti.

Kurların baskılanması enflasyon kadar yabancı sermaye girişi açısından da önemli... Kurlar yükselme eğiliminde iken mali piyasaları tercih eden portföy yabancı sermayesi, yeterli kar yapamayacağı öngörüsü ile daha istikrarlı gelişmekte olan piyasalara yöneliyor. Cari açığın finansmanı amacıyla yabancı sermaye ihtiyacı varsa 'keyfin bilir istediğin piyasaya git!' diyemiyorsunuz.

Oysa gelen yabancı sermayenin, yani sıcak paranın cari açık finansmanından öte çok fazla işe yaradığını söyleyemeyiz.
Elinde doları olan yabancı sermaye swap işlemi yaparak TL buluyor ve geçici elde ettiği TL'yi yüksek getiri ile büyük oranda repoda değerlendiriyor. Dolarını satıp TL almadığı için kur riski de üstlenmiyor. Bir de daha değerli dolar ile daha riskli TL'yi belli süreliğine değiş tokuş yaptığı için swap faizini de cebe indiriyor.

SABİT TUTABİLİR
PPK büyük olasılıkla politika faiz oranını değiştirmeyecek ve yüzde 17 seviyesinde tutacak. Düşük ihtimalle sembolik 50-75 baz puan faizi bir kez daha yükseltecek.

Bunun yanı sıra iletişim kanalı ile vereceği mesajlar önem taşıyor. Her türlü önlemin gerektiğinde alınacağının ki buna faiz artırımının da dahil olduğunun altını çizmeli. Ancak bu şekilde aktörler nezdinde başladığı güven inşasına devam edebilir. Son olarak şu eklemeyi yapalım; henüz yerleşikler dövize olan ilgilerini azaltmadılar. Döviz hesaplarında pek gerileme yok. Kısacası Merkez Bankası'nın işi çok kolay olmayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.