Para Politikası Kurulu, Temmuz toplantısında da beklendiği gibi politika faiz oranını değiştirmedi, yüzde 19 seviyesinde tuttu. Zaten piyasalar Kurul'un faiz kararından öte vereceği mesajları bekliyordu. Diğer bir deyişle merak edilen sadece iletişim kısmıydı. Yani sözlü yönlendirmede Kurul'un neleri ön plana çıkaracağı merak ediliyordu. Nitekim dikkat çeken birkaç noktaya yer verilmiş metinde.
Aslında çok dillendirilmese de piyasalarda bir umut vardı. Nisan toplantısı sonrasında çıkarılan para politikası sıkı duruşunun emniyet supabı görevi gören 'gerek görülmesi halinde ilave sıkılaştırmaya gidilebilir' cümlesi yeniden eklenebilir miydi? Umut aşamasındaki bu bekleyişe bu toplantıda da gerek duymadı Kurul. En azından bu cümle ile 'sıkılaştırma buraya kadar' algısını değiştirebilirdi.
SIKI DURUŞA VURGU YAPILDI
Çok büyük olasılıkla kalan toplantılarda da bu cümle bir daha yer almayacak gibi görünüyor. Yine de sıkı duruşa Kurul'un vurgu yapması da önemli.
"Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir." Enflasyonun alan açmasına kadar bu cümlenin kullanılması, ilave sıkılaştırmaya gidilebilir cümlesi yerine sözlü yönlendirmede emniyet supabı görevi görecektir.
Aynı şekilde "enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir" vurgusu da diğer bir emniyet supabı olacaktır.
Açık bir ifadeyle reel pozitif faiz düzeyine göre politika faiz oranının belirlenmesi de iletişim açısından önemli. Gerçi pozitif reel faizden tam olarak ne kastedildiği çok açık olmasa da beklenti yönetimi açısından önemsenebilir. Ancak Merkez Bankası'nın politika faiz oranı ile parasal aktarım mekanizması çerçevesinde diğer faiz oranlarının, kayda değer diyebileceğimiz bir düzeyde enflasyon üzerinde oluşmasını sağlarsa işte o zaman anlamlı olur.
ENFLASYON ÜZERİNDEKİ RİSKLER
Geçen hafta TÜİK'in açıkladığı 'Finansal Araçların Reel Getirileri' çalışmasında alışageldiğimiz resmi yine gözlemledik.
Hem mevduat hem de tahvil reel getirileri aylık, 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık süreçte hep negatif seviyelerde kalmış.
Bunu da güven faktörünü yeniden inşa ettiğinde sağlayabilecek.
Kurul her toplantıda olduğu gibi risk faktörlerine de yer vermiş.
- Son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar, - talep koşulları, - bazı sektörlerdeki arz kısıtları, - açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek yükseliş - enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler.
Büyük olasılıkla Kasım ayına kadar politika faiz oranı yüzde 19'da kalacak gibi görünüyor. Daha doğrusu kalması gerekiyor. Enflasyonun izlediği patika dikkate alındığında son çeyreğe kadar enflasyonda bir gerileme olmayacak.
Umarız Para Politikası Kurulu kararlı bu duruşunu koruyacaktır.