Merkez Bankası’nın “liralaşma” önlemleri
Merkez Bankası enflasyonla mücadelede odak noktasına kurların yükselmemesini ve makul seviyelerde kalmasını koymuştu. Çünkü ithalat fiyatları ve kurlardan fiyatlara geçişkenlik faktörlerinin enflasyon üzerindeki etkilerini rahatlıkla görebiliyordu. Bunun için para politikalarını sıkılaştırmaya yönelik adımlarda politika faiz oranını etkinsizleştirdiğinden bir dizi farklı önleme başvurma ihtiyacı duymuştu. Bunların tamamı "liralaşma" adı altında TL'nin işlemlerde ön plana çıkarılması amacını güdüyor.
Tabi bunlara ekonomi yönetiminden de ek önlemler monte edildi.
İşte bu önlemlere enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde altı ayda bir yayımlanan "Finansal İstikrar Raporunda" detaylı bir şekilde değiniliyor. Ben mümkün olduğunca özetlemeye çalışacağım.
Bazı alt başlıklar yapmış Merkez Bankası.
Birincisi politika faiz oranı ve likidite yönetimi... Aslında böyle bir alt başlığa gerek yokmuş zira bu aracı 500 baz puan indirdikten sonra kullanmamaya başladı.
BELİRSİZLİKLERİ AZALTIYOR
● Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında (BİST VİOP) işlem yapılmaya başlanmış.
Bu piyasada aynı zamanda ihracatçı ve ithalatçı firmalara kur riskini yönetebilmeleri amacıyla Merkez Bankası nezdinde ihale yoluyla ve BİST VİOP TL uzlaşmalı vadeli döviz satışı gerçekleştirilmiş. Yeri gelmişken kısa bir hatırlatma yapayım;
VİOP'da vadeli işlem sözleşmeleri işlem görüyor. Bugünden ileri tarihli kurlarının belirlenmesi ve işlemin ileri tarihte gerçekleşmesini sağlayan sözleşmeler sözleşmede taraf olanlar için çok az da olsa kur belirsizliğinin azalmasına yardımcı oluyor.
● Yine döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumlarının önüne geçilebilmesi için Merkez Bankası, rezervinden Aralık ayının ilk 3 haftasında toplam 7,28 milyar ABD doları tutarında döviz satışı yapmış.
● TCMB tarafından sağlanan TL fonlama karşılığı alınan teminatlarda döviz cinsinden teminatların payı azaltıldı buna karşın TL cinsi devlet iç borçlanma araçlarının ve faizsiz tahvil olan kira sertifikalarının payı en az yüzde 30'u oranına yükseltilmiş.
● Teminat döviz depo alım faiz oranı ABD doları için tüm vadelerde iki kez oran yükletti Merkez Bankası. Yüzde 0'dan yüzde 0,75'e çıkardı. Döviz depo satımlarında ise oranı yüzde 4,00'e kadar çekti.
RAPORDA 5 SAYFA AYRILDI
● TL cinsi varlıkların teminat sistemindeki ağırlıkları artırıldı.
● Zorunlu karşılıklarda defalarca TL ve kur korumalı mevduatları özendiren döviz tevdiat hesaplarını bankalar açısından caydırıcı kılacak yönde oransal değişikliklere gidildi.
● Benzer şekilde reeskont kredisi uygulamasında TL'ye ağırlık verilen aynı zamanda TL cinsi harcama kalemleri ile alanını genişleten adımlar atıldı.
● Kredilere tüm bankalarca aracılık edilebilmesine olanak tanındı.
● Değişken faize dayalı olarak kredi kullandırımına son verildi.
● Kredilere uygulanacak faiz oranı politika faizi olarak belirlendi.
Zamanınızı almamak için alınan önlemleri burada kesmek istedim. Çünkü raporda onlarca önlemlere toplam 5 sayfa yer ayrılmış. Sonuca baktığımızda kurların baskılanmasında bu önlemlerle yetinilmesinin mümkün olmadığı görülüyor. Sözün özü, politika faiz oranı etkisiz eleman olarak kaldığı sürece bir dizi önlem daha alınması kaçınılmaz olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.