Farkında mısınız?
Terörün nefesi kesildi.
Katiller sürüsü FETÖ, PKK ve DEAŞ'a darbe üstüne darbe indiriliyor.
Terörden temizlenen Günydoğu'nun dağlarında çiçekler açıyor.
Bu başarıyı ihanet örgütü FETÖ'ye vurulan darbe getirdi.
İstihbarat birimleri içindeki FETÖ'cü unsurlar tasfiye edildikçe istihbarat da millileşti.
Artık, güvenlik güçlerine doğru ve hızlı istihbari bilgi akmaya başladı. Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ'cüler de temizlenince teröristler, operasyonları önceden haber alamaz hale geldi. Örneğin, Diyarbakır'dan F-16'lar kalktığında birileri Kandil'i arayamıyor artık. Böylece terör operasyonlarındaki başarı daha da arttı.
Bu ülkede istihbaratın nasıl çalıştığını MİT eski Müsteşarı Fuat Doğu, "Ben MİT müsteşarlığı yapmadım, CIA'nın şube müdürlüğünü yaptım.
Bir CIA yetkilisi gelse, beni Sinop'a götür dese onu oraya götürmekle memurum" sözleriyle anlatmıştı. Yine Dışişleri eski Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil de MİT görevlilerinin 1970'li yıllarda maaşlarını CIA'in ödediğini söyleyerek Türkiye'nin nasıl kuşatıldığını göstermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gelinen noktayı çok güzel anlattı. Erdoğan, Türkiye'yi karıştırmak isteyenlere şu mesajı verdi: "Gezi olaylarına, FETÖ'ye ümit bağladılar, olmadı. PKK, YPG, SDG'den ümit beslediler, oradan da bir şey çıkmayacak. Fakat, artık ne yaparlarsa yapsınlar çuvala sığmıyor. Ajanlarının tepesine binmeye devam edeceğiz." İşte, Erdoğan'ın bu sözünün bir örneğini yaşadık dün Aydın Didim'de. Suriye'deki YPG kamplarında eğitim alan 24 yaşındaki İngiliz vatandaşı J.A.R ile Türk uyruklu Bulgaristan vatandaşı olan kız arkadaşı yakalandı.
Yine istihbarattaki başarının bir meyvesi daha alındı İzmir'de. FETÖ'nün İzmir'de yeniden hayata geçirmek istediği "Altın Şehir" yapılanması da toplantı halindeyken suçüstü yakalandı. Böylece can çekişen FETÖ'nün bir damarı daha kesildi.
Kısacası, Türkiye artık yabancı ajanların ve onun FETÖ gibi uzantılarının cirit attığı bir ülke olmayacak.
Ajanlarının tepelerine binmeye böyle devam edeceğiz.