Nereden nereye?

Türkiye nereden nereye geldi.
1999'da dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bill Clinton'la görüşmesi sırasında çekilen bir fotoğraf, millet olarak gururumuzu incitmişti. Fotoğrafta Ecevit ayakta Clinton'a bir şeyler söylüyor, Clinton ise nezaket kurallarına aykırı, koltuğun arkalığına oturmuş Ecevit'i rahat bir pozisyonda baştan aşağı süzerek dinliyordu. "Türkiye'nin Başbakanı küçük düşürüldü" şeklinde yorumlanan o fotoğraf karesi gündemi epey meşgul etmişti.
Şimdi Allah'a şükür öyle fotoğraflar çekilemiyor. Çünkü, güçlenen Türkiye'ye ve onun liderine kimse eskiden olduğu gibi müstemleke ülke muamelesi yapamıyor, yapmasına izin verilmiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'li liderlerle çekilen fotoğrafları ortada. Önceki akşam yine Birleşmiş Milletler'in New York'taki zirvesinde verilen yemekten yansıyan fotoğrafta Erdoğan ve Trump samimi bir sohbet yaparken görülüyor. Trump, bir ara elini Erdoğan'ın omuzuna koyuyor ve sohbete böyle devam ediyor.
Erdoğan, önceki akşamki görüşmede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a da iyi bir ders verdi. Macron daha önce Fransız Le Point dergisine verdiği mülakatta, "Dünya liderliği o kadar havalı değil, Erdoğan'la 10 günde bir konuşmak zorundayım" diye konuşmuştu.
Bu sözleriyle büyük bir "çam deviren" Macron, durumu düzeltmeye çalışmıştı.
İki lider, BM zirvesi için gittikleri New York'ta bir araya geldi. Bu görüşmede çekilen fotoğrafı gazetemizin manşetinde görebilirsiniz. Fotoğrafta Erdoğan, kendine güvenli tavrıyla ön plana çıkarken Macron, adeta süt dökmüş kedi gibi oturuyor. Cumhurbaşkanlığı'nın twitter hesabından bu fotoğrafla birlikte paylaşılan mesajda Macron'un yakışıksız sözüne çok şık bir göndermede bulunuldu:
"Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ile görüşmek bir değerdir." Tabii, böyle fotoğraflar tek başına devletlerin gücünü veya birbirine olan üstünlüğünü ortaya koymaz. Ancak liderlerin vücut dilleri çok şeyi de anlatır.
Siz eğer güçlü bir ülkenin lideriyseniz;
Ecevit'in Clinton karşısında durduğu gibi ezik bir şekilde durmazsınız. Temsil ettiğiniz ülkenin gücünü duruşunuza yansıtırsınız. Erdoğan da bunu en iyi şekilde yapıyor. Çünkü Türkiye, artık eskiden olduğu gibi "tak" diye verilen emirleri "şak" diye yapan bir ülke değil. Güçlenen Türkiye artık kendi kararlarını kendisi alıyor ve dünyadaki haksızlıkları da 'bam bam' söylüyor.
Türkiye'deki muhalefet ise, kafayı Erdoğan düşmanlığıyla bozduğu için çıldırıp duruyor. Erdoğan, yaptığı ve dünyadaki haksızlıkları dile getirdiği konuşmasıyla BM zirvesine damga vururken Türkiye'de muhalefet hala yalan peşinde.
Bazı basın kuruluşları New York'taki zirveye katılan diğer ülke liderlerinin Erdoğan'la görüşmek istemediği kuyruklu yalanını bile uydurdu. Şimdi o yalanı uyduranlar, Erdoğan'ın değişik ülkelerin liderleriyle yaptığı görüşmelerde çekilen fotoğraflarına bakıp bakıp cinnet getirebilirler!...