“28 Şubat bin yıl sürecek” diyenlere ithaf olunur
Türkiye'de 28 Şubat dönemi başta olmak üzere uzun yıllar başörtülü genç kız ve kadınlara yönelik çirkin bir yaklaşım sergilendi.
Bırakın kamu sektöründe başörtülü olarak çalışmayı, başını örten genç kızlar bileklerinin hakkıyla kazandıkları üniversitelere bile alınmadı. Genç kızlar, üniversitelerde kurulan ikna odalarında başörtülerini çıkarmaları için zorlandı.
Başörtülü asker anneleri, askere gönderdikleri yavrularının yemin törenlerine bile alınmıyordu.
O dönem TBMM tarihinde ilk kez bir başörtülü milletvekili seçildi. Ancak, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından "Bu kadına haddini bildirin" denilerek TBMM'den dışarı çıkarıldı. Öyle gaddardılar ki, bir yolunu bulup bu kadın milletvekilini vatandaşlıktan bile attılar.
NORMALE DÖNÜŞ
Bazı generaller, millete karşı üst perdeden konuşuyordu.
28 Şubat'ın hemen ardından Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, "28 Şubat bin yıl sürecek" bile dedi.
Ancak, Türkiye 2002 sonundan itibaren atılan adımlarla normalleşmeye başladı. Başörtülü genç kızlar eğitim hakkına kavuştu. Kadınların kamu görevlerinde başörtülerini özgürce kullanabilmesinin önü açıldı.
Başörtülülerin orduya ait birlik ve orduevlerine rahatça girmesi sağlandı. Kadın milletvekilleri başörtüsüyle TBMM Genel Kurulu'na katılmaya başladı.
Öte yandan, Milli Savunma Bakanlığı'nın düzenlemesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde başörtülü subay ve astsubayların da görev yapabilmesinin önü açıldı. Her ne kadar 28 Şubat'ın amiral gemisi Hürriyet, bunu "Karargah rahatsız" manşeti atarak provoke etmeye çalıştıysa da bu adım Türkiye'deki normalleşmenin adımlarından biri oldu.
Bu düzenlemenin ardından Hava Harp Okulu'na Merve Gürbüz adlı bir öğrenci başörtüsüyle kabul edildi. Önceki gün, Kara Harp Okulu'nun açılışında Türkiye'nin normalleştiğini gösteren bir manzara daha yaşandı. Törende Kara Harp Okulu'na giren ilk başörtülü öğrenci de objektiflere yansıdı.
"28 Şubat bin yıl sürecek" diyenler ile bu sözün üzerine atlayıp manşetlere taşıyanların o genç kızımızın fotoğrafına bakınca nasıl bir renge büründüklerini görmek isterdim.
Bugün Türkiye'de genç kız ve kadınlar başlarını örtmekte veya örtmemekte sonuna kadar özgür. Hiçbir kadına ne başı kapalı olduğu için ne de açık olduğu için kimse bir şey diyemez, diyemiyor da.
Türkiye, 28 Şubat'ın gaddar uygulamalarını tarihin çöplüğüne gömdü. Bir daha da kimsenin o çöplüğü karıştırıp onları oradan çıkarmasına izin vermez...
BARZANİSEVERLER KULÜBÜ CHP
CHP'de başta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bazı parti yöneticilerinin Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eden davranış ve açıklamalarının ardı arkası kesilmiyor. Terör örgütüne kan kusturan SİHA'lara bile karşı çıkan CHP'den şimdi de Irak'ın kuzeyinde yapılan ve Türkiye'nin milli güvenlik ve toprak bütünlüğüne tehdit olarak gördüğü bağımsızlık referandumuna destek geldi.
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Türkiye'yle inatlaşıp referandumu iptal etmeyen Mesut Barzani'nin kanalı Rudaw'a yaptığı açıklamada Türkiye'nin dış politikasını eleştirdi, referanduma tamamen karşı olmadıklarını söyledi. Özel, "Bizim referandumdaki tavrımız şuydu:
Bir referandum yapılacaksa bütün Irak'ın özgürce karar vereceği bir referandumun her zaman doğru bir karar olabileceğini söyledik" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun da referandum öncesi görüştüğü Barzani'yi destekleyen bir heyete "Referandum yapmak Güney'in hakkı" dediği iddia edilmişti.
CHP lideri bu iddiayı yalanlayamamıştı.
CHP, acilen Atatürk'ün kurduğu dönemdeki ayarlarına dönüp Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında saf tutmak zorunda...
Atatürk'ün kurduğu parti yola böyle devam edemez...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.